24 KASIM
Geçtiğimiz hafta24 Kasım günü bir öğretmenler gününü daha kutladık.
Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ün Millet Mektepleri Baş öğretmenliği ünvanını kabul edişi ve 12 Eylül darbeci yönetimin öğretmenler günü olarak belirlediği bu günde biz öğretmenlere bol övgüler yağdırılır.
Dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğunun 5 Ekim gününü Dünya Emekçi Öğretmenler günü olarak kutlamasına rağmen bizim ülkemiz gibi tek tük ülke kendine özel öğretmenler günü kutlamaktadır.
Ben kutlama gününün şekilciliğinden ziyade ülkemizde öğretmenlere verilen toplumsal değer üzerinde durmak istiyorum.
Dünyadaki tüm meslek sahiplerini yetiştiren öğretmenlerdir.
İsterseniz öğretmenlik mesleğine toplumumuzun ve devletimizin verdiği değere bir göz atalım…
Öğretmenlik toplum gözünde saygın bir meslektir. Tüm kesimlere bu konuda teşekkür ederiz.
Devletimizin gözünde maalesef bu saygınlığı göremiyoruz.
Devlet yöneticilerimizin gözünde öğretmenlik sıradan bir meslektir. Her yüksek okul mezunu bu mesleği rahatlıkla yapabilir. Kanıt mı istiyorsunuz? Ülkemizde vekili ve ücretlisi olan, herhangi bir alanda eğitim görüp de rahatlıkla yapılabilecek ikinci bir iş öğretmenlikden başka hangi meslekde vardır.
Örneğin ; tıp fakültesi eğitimi almayan bir yüksekokul mezunu doktorluk yapmak istiyorum, hukuk fakültesi eğitimi almayan biri ben avukatlık yapmak istiyorum diyebilir mi?
Maalesef ülkemizde herhangi bir yüksekokul mezunu rahatlıkla öğretmenlik yapabilmektedir.
Bu yargı öğretmenlik mesleğine hakarettir, mesleğimizi aşağılamaktadır.
Ülkemiz eğitim politikaları güncellenirken öğretmenlere, öğretmen sendikalarına, eğitim fakülteleri yöneticilerinin görüşleri alınmamaktadır.
Öğretmenlik mesleği dünyanın bir çok ülkesinde en saygın meslektir.
Bu saygınlığın en bariz göstergesi öğretmenlerin aldığı ücrettir.
Maalesef ülkemizde en az ücret alan kesim öğretmenleridir.
Buradan değerli yöneticilerimize seslenmek istiyorum.
Hepinizin yetişmesinde biz öğretmenlerin emeği vardır.
Öğretmenlerimizin yaşam seviyesini yükseltelim. Ekonomik sorunlardan arınmış bir kafayla sınıfa giren öğretmen çocuklarımıza daha verimli olur.
Ülkemizin eğitim politikaları oluşturulurken lütfen öğretmenlerimizin veya öğretmen örgütlerinin görüşlerini alınız.
Unutmayalım ki <<Bir milleti kurtaracak; ancak ve ancak öğretmenlerdir.>>