AH ŞU NEFSİN OYUNLARI
Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü, sevgili dostlar…
Kulluk, ömür boyu Rabbimize karşı nefsimize haddini bildirme mücadelesidir.
Nefs, ibadet halinde dahi kendini beğenir, başkalarının eksik ve kusurlarına takılarak dolaylı yoldan kendini üstün görür.
Bunun için nefsin oyunlarını anlatan ehli irfana kulak verelim.
Şeyh Sadi-i Şirazi, Gülistan adlı eserinde şu hatırasını nakleder:
“Çocukluğumda da ibadetlere çok düşkündüm. Geceleri kalkar, ibadetle meşgul olurdum. Bir gece babamın yanında oturuyordum. Bütün gece gözümü yummamış, Kuran-ı Kerim’i elimden bırakmamıştım. Bazı kimseler ise etrafımızda uyuyorlardı. Babama:
‘Şunların bir tanesi bile başını kaldırıp iki rekat teheccüd namazı kılmıyor, sanki ölü gibi uyuyorlar.’ dedim.
Bu sözüm üzerine babam kaşlarını çattı ve:
‘Oğlum! Başkalarının dedikodusunu edeceğine, keşke sen de onlar gibi uyusaydın!’ karşılığını verdi.
Yani babası Sadi’ye adeta şu dersi veriyordu:
‘Senin hor gördüklerin, seher vaktinin feyzinden mahrum iseler de, onlara Kiramen Katibin melekleri menfi bir şey yazmıyor. Senin amel defterine ise, din kardeşlerini küçük görme ve gıybet günahı yazıldı…’
İşte nefsin, bu misalde olduğu gibi “Suret-i Hakk’tan görünen sayısız tuzakları vardır. Kendinde bir varlık hissederek nefsani bir üstünlük duygusuyla ‘ben’ diyen kimse, isterse maneviyat yolunda hizmet eden öndeki bir mürşid olsun, yolun hakikatinden uzaklaşmış demektir.” (1)
Şems Tebrizi hazretleri buyurdu ki: “İbadeti korumak, onu yapmaktan daha zordur. O, tıpkı çabuk kırılan cam eşya gibidir. Ona, riya, gurur, ucub, kibir dokunsa ve değse kırar.”
Nefsin oyunlarından bir başkasını da Ataullah İskenderi hazretleri şöyle anlatır: “Ey talip, ibadet etmeyi boş vakit bulma şartına bağlaman ve ertelemen, Nefsi emmarenin ahmaklığındandır.” (2)
Hadisi şerifte buyrulur: “Geri bırakanlar helak oldu.”, “Hayırlı işler geriye bırakılmaz.”
Bir müminin, Hakk’ın rızasını kazandıracak amelleri, dünya işlerinden arta kalan boş zamanlara bırakması ahmaklıktır.
“Boş vaktim olduğunda namaz kılacağım, oruç tutacağım… Emekli olduğumda ibadetlere başlayacağım…” gibi sözler ancak nefsin ve şeytanın aldatmasından ibarettir.
Kuran-ı Kerim’de: “Siz dünya hayatını seçiyorsunuz. Halbuki ahiret hayatı daha hayırlı ve devamlıdır.” (A’la/16) buyurulmuştur.
“Yüce Rabbimiz, bizi bir an dahi olsa bize bırakma, nefsimizle ve şeytanla olan mücadelemizde ömür boyu bize yardım et.” Amin… Selametle…
Emine Aydemir
Kaynak:
Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Kendisiyle İmtihanında Tasavvuf
Hikemi Ataiyye 19. hikmet