ESRA EROL, SEDA SAYAN YENİ YAYIN DÖNEMİ(!)
Hemen hemen her gün sabahtan başlayıp akşam yediye kadar süren değişik kadın programlarında, ailenin nereden nereye geldiğini ve en önemlisi mahremiyet sınırlarını aşarak bizzat görüyor, duyuyoruz.
“Son Kale” dediğimiz aile maalesef “SON”luktan çıkmış tarumar olmuştaaaa, kimseciklerin haberi olmamış(!)
Artık kadın programlarında format değişti(!) Bu değişimin ilk örneğini aşağıdaki kıssadan hisse ile tüm aile, evlilik programlarında paylaşıldı(!)
Buyurun o programın kıssadan hisse ile anlatılan kadın/ erkek ilişkilerini bir kez daha düşünerek okuyalım(!)
Bir zamanlar güzel bir kız evlilik hayatından bıkmış, rahat etmek ve sınırsız özgürlüğe kavuşmak için kocasını öldürüp ondan kurtulmak istiyormuş.
Bir sabah annesine gitmiş, -Anne, kocamdan bıktım artık onunla yaşamaya gücüm kalmadı. Ondan kurtulmak istiyorum, ancak bu işin sonuçlarından da korkuyorum, çünkü haberler, her gün kadın cinayetleri ile dolu. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz? demiş.
Annesi:
-Elbette kızım, sana yardımcı olurum, demiş. Ancak ileride kimse bizden bilmesin, kocan da hiçbir şeyden kuşkulanmasın ve hepsinden önemlisi başarılı olmamız için bazı mühim hususlar vardır, senin onlara riayet etmen lazım dedi.
Kız, annesine o mühim hususlar nelerdir diye sordu.
Annesi şöyle cevap verdi:
1- Bundan sonra kocanla iyi geçineceksin.
2- Ona bütün çekiciliğini göstereceksin.
3- Kocana her türlü saygı ve hürmeti eksik etmeyeceksin.
4- Ona meşru itaati ibadet bilecek, hoşlanmadığın durumlara da sabredeceksin.
5- Onun parasından israf etmeden harcamalı, söylediğine kulak vermeli ve az para verdiğinde de kızmamalısın.
6- Sesini kocana yükseltme. Ve evini saadet dolu bir cennet haline getir.
Kocandan kurtulmak için bunları yapabilir misin? dedi.
Kızı da evet buna gücüm yeter dedi.
Annesi, kızına bu yazdığım reçeteyi (maddeleri) günlük olarak azar azar yerine getir, taki, ilerde o’nu öldürdüğümüz de kimse bizden kuşkulanmasın dedi.
Bir ay geçtikten sonra kız gelip annesine:
-Ey anneciğim şimdi kocamı çok seviyorum, o çok değişti, kibar ve nazif birisi oldu. Nasıl onu öldürmeye teşebbüs ederim bana yardım et anneciğim, Senin yazdığın reçete hayal ettiğimden de fazla olumlu ve güzel etkiler gösterdi
Annesi ona şöyle dedi: -Aslında sürekli kocana sorun çıkarmak, muhalefet etmek ve ona karşı vazifeni yerine getirmemekle hayatı sen zehir etmiştin.
Ne zaman ki, sen değiştin, yapman gerekeni yaptın ve kocana değer verdin, işte o zaman ailenizde gerginlik yerine huzur, kavga yerine barış hakim oldu.
Ey benim kızım!
Erkekler gerçekten kötü değiller, ama onlarla olan kötü ilişkimiz onların bize karşı tepkilerini ve duygularını değiştiriyor.
Eşlerinizden beklediğiniz saygı, sevgi ve bağlılığı siz de onlardan esirgemeyin. Haram olmadıkça onlara itaatin bir ibadet olduğunu asla unutmayın. İşte o zaman hem dünya hem de ahirette en mutlu siz olursunuz.
Kıssadan hisse bu kadar. İnşaallah kendimize düşen hisseyi alır ve günlük hayatımıza entegre ederek aile hayatımızın daha mutlu, huzurlu, sağlıklı ve yaşanabilir bir “SON KALE” olmasını sağlamış oluruz.
Tabiiki bu hisse kadar her gün gözümüzün içine baka baka yok edilmeye çalışan muhteşem bir müessesenin de dimdik, aslanlar gibi ayakta durması da eksiklerimizin, hatalarımızın ve kusurlarımızın düzeltilmesi ile mümkündür.
Tüm bu menfiliklerin yanında bir de “AİLE OKULU” olsada yeni evlenecek olan çiftler iyi bir milli ve en önemlisi MANEVÎ bir formasyondan geçirilerek, buradan aldıkları eğitim ile yuvalarını kursalar. İnşaallah o da birgün olur..
Lâkin, siz siz olun şimdilik bu kadın programlarından uzak durun, kaçabildiğiniz kadar kendinizi ve yavrularınızı bu zehirli bal hükmündeki yayın akışından çok ama çok uzaklara gidin.
Başlık bir fantazi şeklinde oldu, inşaallah hiç bir faydası olmayıp zararlı yayınlar ile aile yapımızı, evlilik müesseseni, gençlerimizin milli ve manevi değerlerini tarumar eden bu gibi yayınlar devletin bizzat kontrolünden geçer de, yukarıda da bahsettiğimiz gibi hayırlı yayınlar ve programlar haline gelir.
İnşaallah.