NAMUSSUZLARIN, NAMUS EDEBİYATI
Bu gibi insanlar tehlikelidir, uyanıktırlar ve toplum önünde savundukları ideolojilerini, inanıyoruz dedikleri dinlerini kendi menfaatleri için çok güzel kullanırlar. Kimseyi düşünmez, fakirin ekmeğini elinden alır ve çıkarı için gözü kör olmuştur böylelerinin! Toplumun, yakınlarının ve çevresinin arkasından her türlü alavere dalavereyi yapar lakin topluma ve karşısındakilere tam tersini savunur. Yani ne iseler, neyi yapıyorlarsa tam tersini savunurlar.
İnsani duyguları kalmamıştır böylelerinin, garibanı ve temiz niyetli insanları kandırmayı büyük marifet sayarlar çünkü onları kullanıp ve sonra da atılacak bir çöp gibi görürler. Bulundukları ortamlarda ve sosyal medya mecralarında özlü sözler söylemekten, namus edebiyatı yapmaktan kesinlikle geri kalmazlar, böyle yapınca insanları etkilediklerini düşünürler ve çoğu zaman da etkilerler! Hep planları vardır; bir yerlere gelmek, makam elde etmek gibi ve para kazanmanın insan canından, toplumdan daha değerli olduğuna kanaat getirmişlerdir(!)
Ahlaksızlıklarından kesinlikle hicap duymazlar, yüzlerine yaptıkları rezillikler vurulunca da hemen konuyu başka mecra ve konulara çekmeyi bilir, böyle bir şeyi ifade etmediklerini, aslında bunu, şunu söyledik ama siz yanlış anladınız derler, hatta karşısındakileri suçlayacak pozisyona getirip, sonra da mağdur edebiyatı yaparlar. Söylediklerini, eyleme geçirdiklerini video kaydı olarak bile izletseniz yine kabul etmez ve içten içe gülerler bu duruma, yüzleri kızarmaz çünkü. Narsist bir kişiliğe sahiptirler, insanların aklıyla alay edip ve sonrasında ise onları kendi menfaati, düzeni için kullanmaktan asla geri durmaz, çekinmezler.
Merhametten, vicdandan gram nasibini almamışlardır, neredeyse konuştukları her kelime yalandır, kötülüğü meslek edinmişlerdir tabii ki. Çevremizden de şahit oluruz böyle insanlara, ağzından bal damlar ama verdiği öğüt, yapmayı düşündükleri ise yılanın zehirli iğnesinden aşağı değildir çünkü yalanın ve namussuzluğun dini, imanı ve ideolojisi olmaz.
“Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır.” der Mevlana. Toplumu ve çevresindeki bireylerin kötülüğünü ister, onları yozlaştırır, doğruyu da yanlış gibi göstermekten hoşnut olurlar çünkü amaçlarına ulaşmış kabul ederler kendilerini(!) Canlıların yaşamı, malı, namusu onlar için oyuncaktan farksızdır. İnanıyoruz dedikleri dinler, ideolojiler, evrensel değerler ve vatan ise onları ilgilendirmez çünkü hedefe gidene kadar her şeyden faydalanmak isterler. Ne iseler, ne söylüyorlarsa, neyi övüyorlarsa ve kimi desteklediklerini ifade ediyorlarsa tam tersini yapıyorlar.