FİLİSTİNLİ ÇOCUKLAR VE KUDÜS
İslam ve müslümanlar, dünyanın egemen sistemleri tarafından karantina altına alınmış bulunuyorlar. Müslümanların varoluşuna yönelik tehditler gereği gibi dile getirilmiyor. Müslümanlar, varoluşlarına yönelik tehditleri değil, tarihi hatıralarını nasıl yaşayabileceklerini konuşuyorlar.
Filistin geçmiÅŸ zamanlar boyunca olduÄŸu gibi, günümüzde de coÄŸrafi ve tarihi özelliklerinden çok, siyasal özelliÄŸi ile bütün dünyanın ilgisini çekmektedir. Kudüs, Filistinin en kadim kentidir. Kudüs, Kur’an’ı Kerimde Mekke ve Medine ile ismi geçen mübarek bir kenttir. O muazzez ve mübarek kılınmıştır. Kudüs tüm müslümanların izzetinin bir ifadesiyken, bugün ne yazık ki, bu izzeti ayaklar altına alınmış ve izzeti, zillete dönüşmüştür.
Kudüs sadece İsrailin iÅŸgali altında deÄŸildir. Kudüs bütün bir haçlı ittifakının iÅŸgali altındadır. Köksüz Arap rejimlerinin tutarlı bir tavırları yoktur. Zaman zaman kuru kınamacıkların ötesinde, İsrail’in bölgedeki varlığından rahatsız deÄŸildirler.Â
Filistin ve Kudüs’un iÅŸgali Müslüman topluluklar nezdinde gereÄŸi gibi yankı bulamamaktadır.
Müslümanlar, İslam dışı pek çok unsurun tutsağı haline getirildikleri için, fiili tutsaklığın ne kadar ağır bir olay olduÄŸunu, ne kadar ÅŸahsiyet ve haysiyet kırıcı olduÄŸunu, ne kadar vicdanları yaralayıcı olduÄŸunu gereÄŸi gibi duyamıyorlar. Kudüs’ün acısını, ancak Kudüs’te yaÅŸayan müslümanlar duyabiliyor..
Bütün acılar ve hüzünler, bu acıların içerisinde yaşayanların yüreğinde yankılanıyor. Müslümanlar, birbirlerinin acılarını paylaşamıyorlar. Müslümanlar, paylaşmayı neredeyse unuttular. Ancak, işgalin acısını yüz yüze yaşayanlar, bu acıyı duyuyorlar.
Filistin ve Kudüs meselesi, müslümanların bir varoluÅŸ meselesidir. Filistin meselesi, tutsak edilmiÅŸ ruhumuzun, tutsak edilmiÅŸ kimliÄŸimizin meselesidir. Bu tutsaklıktan, ancak müslümanların birleÅŸmesiyle ve tüm müslümanların ortak bir irade koymasıyla kurtulabilinir.Â
Müslümanlar imtihan ediliyor. Bu bir tarağın dişleri olup olmadıklarının imtihanı.
Filistinliler, 1948 den beri acılarla, zulümlerle yoÄŸrula yoÄŸrula, sınavlardan, ateÅŸ imtihanlarından geçe geçe bugünlere geldiler.Â
Siz acı neymiÅŸ, onu Filistinli bir anaya sorun, vatan neymiÅŸ, vatanı, evi barkı elinden alınan Filistin’liye sorun, İslam’ın izzetini korumak, ne ağır bedelleri gerektirirmiÅŸ, bunu müslüman Filistinli’ye sorun.
 Haksızlığa karşı durmak ve Filistinli’nin acısını paylaÅŸmak için, Müslüman olmanıza, Filistin’li olmanıza gerek yok; sadece insan olmanız yeterlidir. Bu insanı duyguyu taşımanız için, “zülüm bizdense, ben bizden deÄŸilim” diyen RACHEL olmak lazım.Â
Filistin’li, bütün dünya müslümanlarının izzetini sırtlanmış taşıyor ve katil İsrail devletine ve siyonizme karşı ölümsüz bir mücadele veriyor ve bütün haçlılara karşı elindeki taşı ile BaÅŸkaldırıyor. baÅŸkaldırmak kimliÄŸine sahip imal demektir, baÅŸkaldırmak, izzetine sahip çıkmaktır, baÅŸkaldırmak varoluÅŸunun bilincine varmak demektir. Bir sülük gibi, bir bukalemun gibi, bir korkak gibi, bir sindirilmiÅŸ, kıstırılmış ve her ÅŸeye evet, eyvallah diyen biri gibi yaÅŸayacağına izzetli bir Filistinli müslüman gibi ölüme meydan okuyarak, ÅŸehadete yürümek, yücelmiÅŸliÄŸin zirve noktasına tırmanmak demektir. Tabi bütün hayatı, kazanmak ve biriktirmekten baÅŸka bir tasası olmayan sözde müslüman ve sözde insanın bunu anlaması beklenemez. Müslümanlıkları nüfuz cüzdanlarında “İslam” yazılı olmaktan öteye geçemeyenler bu idraki, bu feda ediliÅŸi anlayamazlar.
 Filistinli çocuklar, bütün dünya canilerine, emperyalistlerine, siyonistlerine ve alçaklaşan dünyaya, yok edilmek pahasına başkaldırıyorlar.
Filistinli çocuk, İslamın izzetini, Mescid- i Aksa’nın kutsiyetini korumak için baÅŸkaldırıyor.Â
Filistinli çocuklar, bir savaşa doğdu, savaşın içinde büyüdüler ve savaşa yürüdüler.
Filistinli Çocuklar, Hz. Peygamberin, Hz. Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin izinden yürüyen kahramanlardır.
Filistinli Çocuklar ve Filistinliler, yirmibirinci asrın destanlaÅŸan kahramanıdırlar. Onların bedenlerini yok edebilirler, fakat onların isimleri her doÄŸan İslam çocuÄŸuna, isim olarak olarak bir armaÄŸan gibi verilecektir.Â
Ey servetten dağlar kuran, bencilliğin girdabında, dünya malının esaretine kendini kaptırmış, siyonizmle ve Katil İsraille işbirliği yapan, bir tepkicik dahi gösteremeyen sözde müslüman devletler ve onların yöneticileri, zalimler, bu zulümler sizinde sonunuzu getirecektir.
Filistin coÄŸrafyası ev ev iÅŸgal ediliyor, Filistin coÄŸrafyasından kan damlıyor, Filistin’linin her gün kanı akıtılıyor, açlığa, yoksulluÄŸa, vatansızlığa mahkum ediliyor.
Firavunlar, tiranlar, şeytanlaşmış şebekeler, katil siyonistler yolları tutmuş, mabetleri, Mescid-i Aksayı zincire vuruyorlar ve müslümanları kendi mabetlerine sokmuyorlar.
Ey katıi İsrail ve katil siyonistler, Filistinlileri öldürebilirsiniz, takatsiz bırakabilirsiniz, evlerini, vatanlarını ellerinden alabilirsiniz, ama bütün bu onlardan gasbettikleriniz size huzurlu bir hayatı getirmeyecek, aksine sizler her saniye ölüp ölüp dirileceksiniz.
Hayatın ve dünyanın fani olduÄŸunu unutan müslümanlar, maddi çıkarları yüzünden Filistinlilerin, Türkistan’lıların ve dünya coÄŸrafyalarındaki müslümanların çektikleri acıları görmezden gelebiliyor, kayıtsız kalabiliyor. İslam adına, mücadele eden dünyamızın cesur ÅŸerefli müslümanlarının, ÅŸehadete yürümelerine ve bu destanlık kavgalarına, hüzünlerine, ıstıraplarına, mücadelelerine kayıtsız kalınmamalıdır. Kayıtsız kalan müslüman kayıt dışıdır.
Bunca zalim unutulmamalıdır!
Bunca zulüm unutulmamalıdır!
Bunca mazlum unutulmamalıdır!
Şehadete erenlere Allah rahmet eylesin. Müslümanlara da Allah basiret, birlik, beraberlik ve dünyayı kavrayacak idrâk nasıp eylesin.
Müslümanların acıları ve sevgileri birer EBABİL KUÅžU olsun ve bu EBABİL KUÅžLARI, katil İsrail’in, Katil Amerika’nın, haçlıların, emperyalistlerin ve iÅŸbirlikçilerinin baÅŸlarına taÅŸlar yaÄŸdırsın inÅŸaallah.
Zinnur ÅžimÅŸek