ŞEYTAN’IN FENDİ ŞEYHİ YENDİ
“İnsanlardan bir grup da vardır ki, gerçekte mü’min olmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe iman ettik” derler.” Bakara Süresi 8. Ayet.
İsrail’de , adını yaşadığı bir mağaradan alan Bersisa adında gayet mütedeyyin bir derviş yaşarmış. Yetmiş yıl aynı yerde bir an olsun ibadet etmekten geri durmayan bu abit kişinin namı tüm İsrail’de söylenir, ettiği dualarla en ağır hastaları iyileştirir, nefesiyle şifa verirmiş…
Şeytan bu durumdan hem rahatsız oluyor, hem Bersisa’yı çok kıskanıyormuş. Onu yoldan çıkarmak için ne yaparsa yapsın, ne tezgahlar çevirirse çevirsin, her hamlesi boşa çıkıyormuş…
En son aklına fevkalade bir plan gelip, onu uygulamaya koyulmuş
Birgün bir derviş kılığında Bersisa’nın kapısını çalmış.Her zamanki gibi mağarasında ibadetiyle meşgul olan Bersisa, kapıyı açıp bakınca; dışarıda beyaz elbiseler içinde ak sakallı nur yüzlü bir ihtiyar görüp, içeri buyur etmiş.
Biraz hoşbeşten sonra ihtiyar, Bersisa’ya
” Namınızı çok duydum. Buraya sana yoldaş olmaya, seninle Allah’a ibadet etmeye geldim. İzin verirsen senden feyiz almak istiyorum. ”
Bersisa bu teklifi seve seve kabul etmiş.
Günler geçiyor, misafir uyumuyor, yemiyor, içmiyor; hep ibadet ediyor; ona rağmen takattan düşmüyormuş.
Bersisa bu durumu görünce merakına yenilip, yaşlı adama bu işin hikmetini sormuş.
Şeytan:
” Benim gibi olmak istiyorsan büyük bir günah işleyip;sonra tövbe edeceksin. Allah ta tövbeni kabul eder, benim gibi olursun. ”
Bersisa nasıl bir günah diye sorunca
Şeytan : “Mesela bir cinayet işle, yahut zina yap “Demiş.
” Olmaz yapamam! ” Demiş Bersisa…
Şeytan ” O halde şarap iç”Demiş “Hem az günah hem de hafif. ”
Aklına yatmış bu fikir Bersisa’nın. Şeytan müsade isteyip, dışarı çıkmış. Bir müddet sonra elinde bir şarap şişesiyle geri dönüp Bersisa’ya vermiş. Bu günlerce devam etmiş…
Hergün Şeytan’ın getirdiği şarabı içen Bersisa, artık içkinin müptelası olmuştur. Bu durumdan memnun olan şeytan, Bersisa’ya
“Artık meyhaneye gitmeme gerek yok. Orada çalışan genç ve güzel bir kadın var, o sana her akşam şarap getirecek” Diye söylemiş.
Artık her akşam kadın şarap getiriyor, Bersisa bir dikişte içiyormuş.
Bir akşam Bersisa, kadının verdiği şarapla sarhoş olup, zorla kadınla beraber olmuş.
Sabahleyin aklı başına gelip,
“Eyvah ne ne yaptım! Ya kadın herkese anlatırsa ne yaparım diye” dövününce,
Şeytan:
“Tek çare kadını öldürüp, mağaranın yanında gömmen! ” diyerek akıl vermiş.
Bersisa, Şeytan’ın dediğini yapıp, kadını öldürdükten sonra mağaranın yanına gömmüş.
Bunu fırsat bilen Şeytan durur mu, hemen gidip kralın askerlerine haber vermiş.
Şeytan’ın gösterdiği yeri kazıyan askerler kadını gömülü olduğu yerden çıkarıp, Bersisa’yı tutuklamışlar.
Mahkeme sonucu idama mahkum edilen bersisa darağacına çıkarken, kendini seyretmeye gelen kalabalık arasında Şeytanı görüp sevinmiş. Kendisini kurtarması için yalvamış…
Şeytan, bir şartla demiş. Şayet bana secde edersen…”
Bersisa boynunda iple, Şeytan’a secde anlamında başını eğince, cellat ipi çekmiş, Bersisa da imansız olarak ruhunu teslim etmiş.
İşte değerli okuyucular, toplumda Şeytan gibi; hatta Şeytan’ın pabucunu dama attıracak tıynette öyle insalar var ki; bunlara ister ikiyüzlü, ister münafık, ister samimiyetsiz deyin; bunların her işi fesatlık çıkartarak, toplumu çıkarları doğrultusunda kanalize edip, gayrimeşru işlerinde çalıştırmaktır.