YAŞASIN ADALET
Adalet…
Hakkı olana hakkını vermek.
Ve nice güzel sözler.
Adalet mülkün temelidir. (Hz. Ömer r.a.)
Her hak sahibine hakkını ver. (Hadis-i şerif)
Adalet kâinatın ruhudur. (Ömer Hayyam)
İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. (V.Hugo)
Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur. ( Montaigne)
Bunun altını daha nice güzel sözler, hadis ve ayetler ile doldurabilirsiniz. Zira adalet sana, bana değil; herkese lazım.
Bunu neden niçin yazdık. Yakın bir zamanda Türkiye’nin tanınmış cerrahlarından olan ailenin evlâtları bir trafik kazasına karışmıştı.
İstanbul’da karıştığı kazanın ardından bir kişinin ölümüne neden olan Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok, kaçtıkları ABD’de yakalanarak tutuklanmış, haklarında “taksirle öldürme ve yaralama” ile “suçluyu koruma” suçundan dava açılan ikili ABD’de hakim karşısına çıkmıştı.
Adalet arayan aile yakınları ve sevenleri bu haber ile bir nebze olsun kanayan yaralarına merhem gibi gelmişti. Adalet Türkiye’de tecelli etmez iken başka bir kıtada inşaallah tahakkuk edecek.
Elbette bu olayı bilen hatırlayan herkeste bir mutluluk ve sevinç meydana getirmişti. Lâkin burada beni en çok mutlu ve memnun eden ise suçlunun makam, mevki, zenginliği, sosyal statüsü ne olursa olsun adaletin herkese nasıl tahakkuk ettiriliyorsa onlar içinde yapılması idi. Hani o sinir uçlarımıza dokunan “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” repliğini duymamak ne kadarda güzelmiş.
Duruşmayı takip eden NTV Washington Temsilcisi Hüseyin Günay, Eylem Tok’un salona turuncu tutuklu tulumu ile getirildiğini, saçlarının siyahtan sarıya boyandığının ve kısa kestirildiğinin görüldüğünü söyledi.
Baba Özer Acı ve anne Pervin Aci, 18 Haziran’da ABD’de yapılan yargılamaya ilişkin tüm gelişmeleri orada bulunan arkadaşları Mehmet-Gülcan Çiçek ve Boston’daki Türkler Topluluğu yöneticisi Esat Gök’le telefonla görüşerek takip etmiş.
Baba Özer Aci, şunları söylüyor:
“Elleri kelepçeli gelmiş, durgunmuş, suçlu kıyafeti giydirmişler bunlar bile beni mutlu ediyor. 27 Haziran’ı dört gözle bekleyeceğiz.”
Elbette bir anne, bir baba olarak üzüntünüzün boyutunu bire bir yaşayan olarak en iyi siz bilirsiniz. Bizler de empati yaparak kendimizi sizlerin yerine koyarak sizin acınıza ancak ve ancak bir nebze olsun anlamaya çalışıyoruz.
ABD de görülen bu duruşmada bizleri özellikle beni ziyadesi ile memnun eden ise suçluların giydiği turuncu elbise ve elleri kelepçeli olarak gelmeleri idi. Bizde ki gibi grant tuvalet, lakayt bir tavırla değil.
Evet, adalet inşaallah geride kalan anne, baba ve eşinin acılarını dindirecektir.
YAŞASIN ADALET!!!!
Bu konuya girmiş iken Osmanlı’da yaşanan gerçek bir hayat hikayesini de anlatmadan geçmeyelim.
Adamın birinin borcu vardır… Alacaklıya ödememektedir.
Sadrazamlık da yapmış Ahmet Vefik Paşa’nın, Adalet Bakanı olduğu dönem.
Bakan… Bir gün borçluyu makamına davet eder… Kahve içmeye.
Borçlu… Atına biner, Adalet Bakanı’nın makamına gider.
Kahve sohbeti sırasında… Ahmet Vefik Paşa’nın önceden verdiği emir yerine getirilir… Borçlunun atı satılır… Alacaklının parası ödenir.
Adalet Bakanı… Misafirini uğurlarken şöyle der:
“Borçlu olarak at üstünde gezmektense, borçsuz olarak yürümek daha iyidir.”
Evet, geçim.us adalet adalet değildir deniliyorsa da bir gün mutlaka herkes YAŞASIN ADALET diyecektir
Selâm ve dua ile
Bülent Ertekin