İnsandaki Doğal Ahlaki İlke Kanıtlanabilir Mi?
Doğal ilke, varlıkların canlılıklarını sürdürdüğü döngüsel sistem…
Bu sistemde etkin varlık insan…
Çünkü canlıların yöneldiği tek varlıktır o…
Her şey emrinde olacak biçimde üç şekilde yönelmiş ona…
Ontolojik (varlıksal), epistemolojik (bilgisel), sanatsal/ahlaki (değersel) yöneliş…
Ontolojik (varlıksal) yöneliş, canlıların insan bedenine faydası şeklindeki yönelişi…
Örneğin; yediğimiz ve içtiğimiz besinler…
Epistemolojik (bilgisel) yöneliş, yaşamı kolaylaştırıcı bilgilerin, bazı canlılar tarafından insan yaşamına faydalı olacak şeklindeki yönelişi…
Örneğin; Uçak, helikopter gibi taşıtlar bazı hayvanların, sağlık alanındaki ilaçlar da bazı bitkilerin insana yönelişleri sayesinde elde edilir.
Sanatsal yöneliş, hayvan ve bitkilerdeki renk ve biçimlerin insanın haz merkezine yönelişi…
Rengârenk kuşların, çiçeklerin, balıkların insanın göz zevkine, dinlendirici seslerin de kulak zevkine hitabı bu yöneliş sayesinde…
Ahlaki yöneliş ise tarih ve coğrafya fark etmeksizin bütün toplumlarda aynı iyilerin iyi ve aynı kötülerin de kötü olduğu yöneliş…
Haksız yere adam öldürmek, hırsızlık gibi…
Bütün bunlar, tabiattaki doğal yasanın varlığının kanıtı…
Tabiattaki bu doğal yasa, ilahi yasanın varlığını gösterir…
Bu doğal yasa, ilahi yasadan ziyade evrimsel bir yasa olamaz mı?
Sorusuna sorularla karşılık verilebilir.
Doğadaki yasalar niçin, insanın bedensel, düşünsel ve ruhsal hazzına yönelik evrimsel bir dönüşümü şeklinde gerçekleşiyor?
Ya da niçin evrim tek boyutlu ve sadece insanın faydasına yönelik gelişiyor?
Evrim insana torpil mi geçiyor?
Peki, bu doğal yasalar, bilinebilir mi?
İnsanlarda aynı duygu, düşünce ve davranışı göstermesi bu yasaların bilineceğini gösterir.
Doğal yasaların insanlar için ahlaki bağlayıcılığı var.
Vahiy gönderilmiş toplumlarda ahlaki ilkeler, vahyin içinden insana doğru sunulmuş…
Ve onlara düşen görev, bu ahlaki ilkeleri yaşantı haline getirmek…
Diğer toplumlar ise aklı kullanarak bu ahlaki ilkelere ulaşabilirler.