BİR HACININ MEKKEDEKİ BERBER İLE ANISI
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım.
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
“Mekke-i Mükerreme’de paramı kaybetmiştim. Para bekliyordum, lâkin henüz gelmemişti.
Malum, Haccın bir rüknü olarak belli bir vakitte saçını sakalını kısaltman icap eder.
Bir berbere girdim. Bir müşterisini tıraş ediyordu. Utana, sıkıla “Afedersiniz; param yok, ALLAH rızası için saçımı-sakalımı düzeltebilir misiniz?” diye sordum.
“Berber beni bir an süzdü, sonra tıraş ettiği adamın yanındaki boş koltuğu gösterip, “Buyurun, oraya oturun” dedi.
Tıraş ettiği adama “müsaadenizle sizi bekleteceğim biraz. Sizi ücreti mukabilinde tıraş ediyorum, lâkin bu adamcağız ALLAH rızası için istedi; bekletmemem lazım” dedi.
Ve benim de müşterinin de itiraz etmesine fırsat bırakmadan beni tıraş etmeye başladı.
Tıraştan sonra, üstümü fırçalarken cebime de biraz para sokuşturdu.
Ben “ama…” diye itiraz ederken tebessümle “Acil ihtiyaçlarını karşılarsın, bu kadar kusuruma bakma” diye fısıldadı.
Aradan birkaç gün geçti, beklediğim para geldi. Doğruca ona gidip, içine düştüğüm durumun aslını anlattım ve binbir teşekkürle yüklü miktarda para uzattım. Gülümseyerek elimi tuttu, kibarca itti, “Alamam dedi. ALLAH için olan işin bedelini kullar ödeyemez, var git sen de başkalarına ALLAH için iyilik yap, ALLAH selamet versin.”
Helalleşip herhangi bir ödeme yapamadan oradan ayrıldım.
Ama tam kırk senedir onun için duâ ediyorum. Onun için dua etmeye doyamıyorum. Geceleri uyandığımda bile onun için dua ediyorum.
“ALLAH (c.c.) cümlemize iyi kullarından olmayı nasip etsin ve dahi iyi kullarıyla karşılaştırsın İnşâALLAH.” Âmin.
Fahri URHAN