Dağları Bile Yerinden Oynatabilirsiniz Ama Önyargıları Asla
Yadırgamalar, arkanızdan atıp tutmalar ve ön yargılarla dolu bir hayat vardır her insanın karşısında. Kimi bu ön yargıları değerlendirip daha güçlü olur, kimisi de bu ön yargılardan etkilenir ve hayatında olumsuzluklarla karşılaşır.
Bazen her şey üst üste gelip canımızı sıkıyor olabilir ve bazen de hiç olmadık şeyleri dağ gibi büyüten insanlar, bunu size mâl edip herkesin gözünde kötü olmanızı istiyor olabilirler.
Lakin bu sizin kendinizi paralamanıza neden olmasın, bu küçük şeyler sineğin bir bardak çaya düşmesi gibidir, bardağı boşaltırsınız ve yeni bir çay koyarsanız, bu kadar basit.
Kimseyi mumla aramayın, bırakın onlar sizin aydınlığınıza gelsinler, gelmek istemeyen de kendi bilir efendim, kimseye muhtaç değilim demelisiniz.
İnsanlar sizi yargılarlar, sizi tenkit ederler, sizin söylemediklerinizi siz söylemişsiniz gibi anlatırlar ve sizin kötülüğünüzü istiyor olabilirler ama kesinlikle sizin üzerinizde hakimiyet kurmalarına izin vermeyin ve şunu düşünmelisiniz; gerçekten bunlar beni kıskanıyor veya cidden onların gözündeki değerim fazla ve bu yüzden sürekli beni eleştiriyor, sürekli beni çekiştiriyorlar demelisiniz.
Muhakkak haklı eleştiriler olabilir ama bu eleştiriler ön yargıya dönüşünce orda aslında iyilik değil kötülük yapmak istediklerini anlarsınız.
Çamur atıp kaçanlar olacaktır, çamur atıp gelip yüzünüze gülümseyenler de olacaktır, hatta ve hatta çamur atıp ama sen bunu hak ediyorsun diyenler de olacaktır, desinler bakalım ne derlerse desinler, kul bir plan yapar, Allah o planları görür ve kulun duası sadece Rabbine oldukça eninde sonunda gerçekler ortaya çıkacaktır, hem siz davranışlarınızla bunun öyle olmadığını belli edeceksiniz, hem de onlar bir gün vicdan azabından yüreklerinin kavrulacağını hissedecekler.
Varsın hissetmeseler de olur, siz bildiğinizden şaşmayın, unutmayın ki dostlarım yükselenler ve azimle hareket edenlere hep köstek olanlar çıkacaktır ama bu vazgeçmenize sebep olmamalıdır, tam tersine daha istekli ve daha özverili işler yapmaya sizi teşvik etmelidir.
İşte ön yargılar da böyledir, siz durumu açıklamaya çalışırsınız ve kendinizi ifade etmek istersiniz ama bir türlü karşıdaki sizi dinlemez. Karşıdaki insanlar size hem bedenini, hem vicdanını ve hem de kalplerini kapatırlar veya sizi sevmediklerinden duymak istemezler.
Evet, zor bir durum kişilere niyetinizi anlatamamak ve susup öylece kalmak, bunun için yapılacak tek bir şey vardır, yılmamak. Hz. Muhammed (sav), ön yargıları yıkmasaydı İslamiyet bu kadar yayılır mıydı, tabii ki yayılmazdı.
Hepimiz farklı fıtratlarda insanlarız, kimimiz çok iradeli durur her olayda, kimimiz ise en küçük olayda bile yıpranır ve özellikle duygusal insanlarda bu durum daha fazladır.
Bekleyeceğiz, göreceğiz, gerektiğinde konuşacağız ve davranışlarımıza yansıtacağız ön yargıları dağıtmak için, bunu onlar için değil, kendimiz için yapacağız çünkü öyle biri değiliz zaten.
Bu hayatta kendiniz olun, kendi olmayan insanlar başkalarının arkasına takılıp kalır. Kendini geliştiremeyenler hep başkalarına kusur bulur, kusur bulmak için ellerinden geleni yaparlar.
Biz bunlara takılıp kalmayacağız dostlarım, bizim yapacağımız daha güzel şeyler olması lazım, o güzel iki kulağımızı kapatacağız gerekirse, kendi hedeflerimize odaklanacağız.
Yazımı okuma nezaketini gösterdiğiniz için tüm sevgili okuyuculara teşekkür ederim. Hep mutlu ve huzurlu kalmanız dileğiyle, sevgiler ve saygılar…
Savaş Yılmaz