- yüzyıl dünyası birçok kavram, olay ve olgulara gebe bir dönem olarak karşımızda durmaktadır. Her geçen gün yeni olaylarla ve doğal olarak da yeni kavramlarla karşı karşıya kalmaktayız. Bu kavramlardan bir tanesi de “e-fanatizm”dir.
Günümüzde teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte ortaya çıkan kavramların başına “e-“ ibaresi konulmakta ve kelime dağarcığımıza bu şekilde işlenmektedir. Örneğin daha on yıl öncesine kadar “e-devlet” diye bir kavramı kimse bilmezken (ya da en azından bizim için böyleyken) günümüzde artık neredeyse tüm işlemlerimizi internet üzerinden yapar duruma geldik.
Bugüne baktığımızda benzer bir kavram olarak e-fanatizmi görebiliyoruz.
Koç (2010: 128)’un aktardığına göre fanatic kavramı İngilizce’de dinsel çılgın, hayalci ve mantıksız tutkuları olan kişi anlamında kullanılmaktadır. Fanatizm sözcüğünün Latince kökü ise tapınak ya da kutsal yer anlamına gelen fanum’dur. Yani Fanaticus dediğimiz olgu, kendisini tam anlamıyla aşırı bir çılgınlıkla tapınağa adamış olan kişileri nitelemek için kullanılan bir sıfattır (Oxford Dictionary of English; Oxford Latin Dictionary’den alıntı). Dolayısıyla ortada bir adanmışlık ve ayarını tutturamamış bir çılgınlık vardır.
Fanatiklik ya da fanatizm dediğimizde akla sadece futbol maçlarında yaşanan gerginlikler veya o anlardaki taraftar psikolojisi gelebilir ancak durum sadece bununla sınırlı değildir. Zira “fanatizm, spordan siyasete kadar pek çok alanda gözlenebilen bir tutumdur (Koç, 2010: 128).”
Bugün özellikle Türkiye’de gerek siyasette gerekse de sporda yaşanan fanatizm durumu artık internete yani sosyal medyaya da sıçramış durumdadır. Sosyal medyalar üzerinden hem futbol takımlarını hem de siyasi partileri sembol eden kimi isimlerle açılan hesaplar üzerinden kendilerini ifade etmeye çalışan taraftarlar veya taraflar, söylemlerini aşırılıklar üzerine kurmakta ve “öteki” olarak gördükleri kişi veya oluşumları birer hedef haline getirebilmektedirler. Hatta bu ötekiyi bazen yok edilmesi gereken bir düşman olarak da görmektedirler.
Tüm bu gerçeklerden yola çıkarak ifade etmek istediğim temel olgu “e-fanatizm”dir. Yani e-fanatizm, ister siyasette olsun ister diğer alanlarda olsun, duygu, düşünce, çılgınlık ve adanmışlığın internet üzerinden ve doğal olarak sosyal medya hesapları üzerinden kendisini ifade etmesidir.
Elbette burada bu yolun doğruluğu veya yanlışlığı tartışılabilir. Çünkü diğer olgunun aksine, sanal âlemde kimse kimseyi yüz yüze olacak şekilde görememekte ve bu da her istediğini söyleme şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle karşı rakibini bir düşman pozisyonunda gören kimi insanlar için bu yöntem çok tehlikeli bir hal alabilmektedir.
Kendilerini günlük hayatta ifade edemeyen insanların bu şekilde içindekileri ortaya dökme yoluyla beliren e-fanatizm, farklı fikir ve durumların görülmemesine, bazen de yanlış olan bilgilerin doğruymuş gibi gösterilmesine de neden olmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan durumlar her devlet ve millette vardır. Yani bu durum sadece bizim için var olan bir olgu değildir. Ancak sıklık veya aşırılık ekseninde söz konusu olgu, daha çok gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde kendini göstermektedir. Bilinmesi gerekir ki, farklı fikir ve düşüncelere gösterilen tahammül, bir insanın veya toplumun nezaketini ve düşünce dünyasını gösterir. Elbette bu farklı fikir ve düşünceler şiddet içermiyorlarsa.
Başarıların devamını dilerim..
tşkler