Bu yazımda son günlerini yaşadığımız 2014 yılını sosyal yaşam ve eğitim yaşamı yönleriyle gözden geçirip kendi açımdan değerlendirmek istiyorum.
Şöyle bir geriye baktığımızda ülkemizde eğitimin aksayan yönlerinin iz düşümlerini bölgemizde ve ilçemizde görmekteyiz.
Derslik ve bina eksikliği, öğretmen eksikliği, yerine oturamayan 4+4+4 sisteminin aksayan yönleri, planlama ve finansman eksikliği gibi aksayan yönler gözümüze çarpmakta.
Derslik ve bina sorununu irdelerken mevcut derslik ve binaları verimli kullanabilmek de önemlidir.
Öğretmen eksikliği üzerinde daha fazla vurgu yapmak istemiyorum. Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Kangren haline gelen bu soruna sayın üst düzey yöneticilerimiz artık bir neşter vurmalıdır. Çözüm yollarını da önceki yazılarımda bol bol anlatmıştım.
4+4+4 sistemiyle eğitim sistemimizde çok değişiklikler oldu.
5.sınıf öğrencilerimiz artık Ortaokullu oldular.
Okul öncesi eğitiminden bu sistemin hiç bir evresinde bahsedilmedi.
Bir zamanlar köylerde Ana sınıfı için boş oda bırakmayan sistem sanki bu işlemler hiç yapılmamış gibi yeni sistemde unutuluverdi.
Bir sınıf öğretmeni ve eğitim yöneticisi olarak okul öncesi eğitimini çok benimsiyor ve önemsiyorum.
Çünkü bu sistem öğrenciyi bizlere hazır hale getiriyor.
Planlama ve ekonomik sorunlara gelince verilen sözler hep unutuluyor. biz yöneticiler artık ekonomik sorunların üstesinden gelemez olduk. En azından orta öğretim ile temel eğitim arasındaki ödenek uçurumlarının giderilmesini dört gözle beklemekteyiz.
200 öğrencilik Suruç Abdurrahman Şimşek Sağlık Meslek Lisesine ayrılan ödeneğin ilçemizdeki tüm ilkokul ve ortaokullara ayrılan ödeneğin on misli olduğunu itiraf edersem hiç de abartma yapmış olmam.
Sosyal yaşamdaki değişikliklerin başında ilçemizde son üç ayda yaşanan KOBANİ travmasını gösterebiliriz.
Bir anda üç yüz bin göçmeni konuk etmek elbette ki bir travmadır.
Yetmiş bin nüfuslu bir ilçeye bu kadar insanın konuk olması bir çok sorunları da beraberinde getirmiştir.
Bu kadar insanın barınması, beslenmesi, sağlık ve eğitim sorunları ve aniden sertleşen kış şartları bu travmayı daha da ağırlaştırmıştır.
Bu kadar olumsuz ve karamsar olay ve verilerin yanında güzel ve olumlu gelişmeler de yaşanmakta ülkemizde.
Ülkemizin ulusal sorunu olan KÜRT sorunu uluslararası bir sorun olmadan önce ülkemizin iç dinamikleri sayesinde çözümlenmesi demek olan ÇÖZÜM SÜRECİ çok önemli ve sevindirici bir yörüngeye girmiştir.
İnşallah bu süreç istenilen meyveleri verir ve yıllardır haykırdığımız SAVAŞA DEĞİL, EĞİTİME BÜTÇE sloganı gerçekleşir.
2014 yılının en olumlu gelişmelerinden biri de; devletimizin başta eğitim, içişleri,adalet sistemi olmak üzere tüm kurumlarını sinsice ele geçirmeye çalışan ve sayın cumhurbaşkanımızın paralel devlet olarak tanımladığı çeteye karşı mücadele cephesidir.
Ülkemiz insanlarının en can alıcı noktası olan dini duygularını istismar ederek olağanüstü bir servet edinen bu çetenin çökertilmesini görmek elbette çok sevindiricidir.
2015 yılının ülkemize ve bölgemize hayırlı, uğurlu ve bereketli olması dileğiyle saygılarımı sunarım.
|