KANAYAN YARA: TEDAŞ
Bir devletin gelişmişliğini gösteren çeşitli göstergeler vardır. Bunlar kimi zaman ekonomik (ki asıl etken budur.), kimi zaman siyasal ve kimi zaman da sosyal göstergeler şeklinde kendini gösterir. Bu göstergelerin üçüne de aynı anda tüm vatandaşlar “EŞİT” bir şekilde ulaşabiliyorsa daha doğrusu bu üç pencereden de aynı oranda eşit olarak faydalanabiliyorsa ilgili devlet doğru yoldadır demektir. Yani vatandaşı olduğunuz devlet sınırları içerisinde en ucra köşede bile yaşıyorsanız ve devlet sizlere yani halkına Anayasada geçtiği şekliyle bir sosyal devlet olarak gerekli hizmetleri sunuyorsa, hiçbir ayrım olmaksızın ülkenin her köşesine birinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsa o zaman demek ki o devlet gelişmiş bir devlet olma yolunda gerekli adımları atıyordur.
Devletlerin vatandaşlarına sunması gerektiği temel bazı hizmetlerin ücretsiz ve herkese olacak şekilde eşit sunulması gerekir. Bunlar eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme vb. olarak dillendirilebilir. Hizmet kalemleri arttırılabilir ama genel anlamda her türlü bilimsel çalışmada da sıralanırken bu kalemler üzerinde durulur. Bahsettiğimiz kalemler içinde hem haberleşme hem de ulaşım hizmetleri içerisine girebilecek olan ve günümüz dünyasının olmazsa olmazlarından olan elektrik ise en temel hizmetlerden biri haline gelmiştir. Zaten bu haftaki ana gündem maddesi olarak da bu konu üzerinde durmak istiyorum.
Birkaç yıl önce devlet ilimiz de dâhil olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki önemli illeri kapsayacak şekilde ve aslında ülke genelinde de benzer şekilde elektrik hizmetini özelleştirerek kimi enerji şirketlerine verdi. Bu şirketler çok uzun yıllar bölgedeki enerji dağıtımından sorumlu olacak şekilde vatandaşın elektrikten kaynaklı borçlarını da devr aldı.
Temel etken devletin üzerindeki iş yükünü azaltmak, daha kaliteli hizmet sunmak, yatırımları arttırmak ve vatandaşın yaşadığı sorunları azaltmak idi. Ancak bunların hiçbiri olmadı diyebiliriz. Her yıl bölgemizde özellikle kırsal mahallelerde ve bazı kent merkezlerinde yaşanan enerji kesintileri sorunu giderilmediği gibi, her yıl gelen zamlar da milletin belini bükmeye devam ediyor ne yazık ki.
Kendi köyümden örnek vermek gerekirse, kendimi bildim bileli köye gelen elektrik telleri değiştirilmedi. Halen eski teller ve direkler kullanılmakta. Bu hem enerji kaybına yol açmakta hem de her gün elektrik kesintilerinin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sorunun ne zaman giderileceği merak konusu olmakla birlikte halkta sorunun hiçbir zaman çözülemeyeceği de bilinen kara bir ayıp olarak ortada durmaktadır. Kaçak elektrik adı altında her yıl köylere jandarma eşliğinde operasyon düzenleyen TEDAŞ, köylere yatırım konusunda çalışma yapmayı düşünüyor mu diye bizler de merak ediyoruz.
Ayrıca şu an özellikle Suruç kent merkezinin hemen hemen her mahallesinde elektriğin yer altına indirilip sayaçların mahallelerde yerde olacak şekilde tek bir pano içerisinde toplanılmış olması ve çoğunun kapaklarının doğru düzgün yapılmamış olması başta çocuklar olmak üzere mahalle sakinleri için büyük bir tehlike arz etmektedir. Bunu acaba TEDAŞ’ın büyük bir öngörüye sahip yetkilileri göremiyorlar mı? Daha iki gün önce herkes görmüştür, bir sosyal medya hesabında yayınlanan videoda eve bitişik durumda bulunan söz konusu panolardan biri alev almış neredeyse ortaya çıkan yangın eve sıçramış olacaktı. Ama kimin umurundaki… Mesela konuyla ilgili yetkili mecralar ilgili şirkete herhangi bir resmi işlem başlattı mı? Kentimizin yöneticileri durumu görmelerine rağmen tek bir gün konuyla ilgili basını çağırıp halka haber vererek bir basın açıklaması yaptı mı? Hayır tabiki… Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Sayın Müslüm Baran’ı bu konuda ayırıyorum çünkü geçen aylarda konuyla ilgili bir açıklama yapmış ve TEDAŞ da sorunun giderileceği ile ilgili bir açıklama yapmıştı. Ama geçen süre zarfında herhangi bir çalışmanın olmadığı ve panoların halen aynı durumda olduğunu da hergün görüyoruz.
Sorunları sıralamak istersek o kadar çok tespit ortaya çıkar, bu da hiçbir çözüm sunmaz. Şimdi tüm halk adına sormak istiyoruz ilgili şirket yöneticilerine; bahsettiğimiz sıkıntılar ne zaman giderilecek? Ya da giderilecek mi? Bu yönde bir çalışmanız, bir taslağınız var mı?