KENDİN OLABİLMEKTEKİ EMPATİ GERÇEĞİ
İnsanoğlu kimi durumlarda yaşadığı bazı olay veya olgulardan kaynaklı olarak kendisi olabilmek yerine bir maske takmak zorunda kalır. Bu durumun doğru veya yanlış olma bahsi başka bir konudur. Ancak bu durumun devamı kişinin ruh halinde kimi sorunlara hatta dengesizliklere de yol açabilmektedir.
Yaşanan bu türden olaylar etik kavramını da ister istemez tartışır hale getirir. Kişinin yaşadığı veya yaşamak zorunda kaldığı -belki de bırakıldığı- bu durum, çevresi tarafından da hoş karşılanmaz doğal olarak. Ancak bu durum tabi gerçeğin de ortaya çıkmasına bağlıdır.
Bireyin kendisi olabilmesinde başvuracağı çıkış noktası bu durumda olanlar için empati denilen olgudur. Peki empati burada nasıl karşımıza çıkmaktadır? Daha doğrusu empati olgusunun buradaki rolü kendisini nasıl göstermektedir? Bu sorulara cevap olması için söz konusu bireyin aslında kendisi olabilmek için bir çaba içerisinde olması gerekir. Yani mevcut durumdan çıkmak istiyor olması gerekir. Buna karar verdikten sonra yapması gereken tek şey empati kurmaktır. Empatiyi önce kendi içinde içselleştirmesi gerekir. Yani öncelikle karşılaştığı durumlarda rollere girmek yerine, aslolan kendin olabilmenin ruhunda yarattığı huzuru keşfetmesi gerekir. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelecektir.
Son dönemlerde yaşanan kimi sosyal olaylar ülkemizde insanların ruh hallerinin geldiği noktayı maalesef negatif açıdan gösteriyor. Bireylerin özellikle yaşadığı ekonomik zorluklar ister istemez insanları farklı hukuksuz ve suç olabilecek kimi yollara itmektedir. Yaşanan bu durumlar karşısında tek isteğimiz bu olayların sosyal bir patlamaya dönüşmemesi. Gerçekleşen olayların kötü sonuçlarını ne yazık ki görüyoruz. Bu duruma gelmeden önce mümkün mertebe kendimiz olabilmeyi unutmamalıyız. Zor durum, ancak başarmak en zor olanıdır. Dileriz gelecek güzel günlere gebe olsun.