LEYLA ZANA’YA YAPILAN KÜFÜRLER ÜZERİNE
Leyla Zana her kesimden Kürtler için son derece önemli bir figürdür. Uzun süreden beridir devam eden çatışmalı sürecin sona ermesi için yaptığı çağrılar, farklı kanallar aracılığıyla giriştiği çabaları bilmeyen yoktur. Hiçbir gencin ömrünün baharında toprağa düşmemesi için verdiği emeği bilmeyen yoktur.
Hal böyle iken kendini bilmez birkaç kişi bir futbol maçında çıkıp ağza alınmayacak derecede Leyla Zana gibi bir insana küfürler sarf ediyor. Her şeyi geçtim, bu insan bir kadın, bir anne. Bir kadına o statta küfürler eden o insanlar acaba kendi anne, eş veya kız kardeşlerinin yüzüne nasıl bakıyorlar çok merak ediyorum. Ancak ben yine de utandıklarını hiç zannetmiyorum. Çünkü utanmak bile insani bir eylemdir.
Utanmak, arlanmak, yapılan hatanın veya yanlışın (adına ne derseniz deyin) farkına varmak bir tarafa, çıkıp halen suçu başka kulüplere veya kişilere bağlayanlar var. Bu tipteki kişiler sosyal medya üzerinden gerçek kimliklerini saklayarak ya da sahte isimle olanları meşru ve olağan görüyor. Akıllarına “Ya biz bir kadına küfrediyoruz beyler, farkında mıyız?” gibi bir düşünce de gelmiyor. Yapılana alkış tutuyorlar. İşte bu durum, artık işin ırkçılığa dönüştüğü, sağlıklı bir ruh halinin olmadığının kanıtı olarak önümüzde durmakta. Küfürleri savuran taraftarların kulüp başkanı çıkıyor olayı eleştiren bir başka kulübe oturduğu yerden ahkâm kesebiliyor. Yapılan küfürleri gören TFF ve İçişleri Bakanlığı peki ne yapıyor? Ben de onu merak ediyorum. Mesela TFF, yapılan bu çirkin küfürler yüzünden o takıma gerekli cezai işlemi uygulayacak mı? İçişleri Bakanlığı gerekli adımları atarak o kişilerin bir daha hiçbir stada girmesini engelleme yönünde bir girişimde bulunacak mı? En azından şu ana kadar bir girişim oldu mu bilmiyorum. Ama olması lazım.
Bu olayın asıl ciddi olan bir durumu daha var. Son dönemlerde biliyorsunuz devam eden bir “Barış Süreci” var. Aklımıza daha önceki girişimlerde olduğu gibi, “Acaba bu olay bu süreci baltalamak için bilerek yaptırılan bir provokasyon mu?” diye gelmiyor değil. Tam da bu noktada devletin ilgili tüm kurumları ile bu olayın üzerine giderek, kendini bilmez birkaç kişinin yapmak istediği provokasyonu önlemesi gerekir. Sporun hiçbir branşında şiddete yer olmadığı gibi bu tür ırkçı ve küfür içeren eylemlere de yer olmamalıdır.
İlgili kulübün taraftarının bir kısmının yaptığı bu eylem bana provokasyon gibi geliyor ancak sebep ne olursa olsun devletin gerekeni yapması gerekir. Türkiye’nin bu noktada zorlu sınavı iyi vermesi için herkesin ekran önünde veya sosyal medyada diline sahip çıkması lazım. Kadına ve özellikle idol olarak görülen bir anneye yapılan bu çirkin hareketi doğru bulmak imkansız. Buradan kınadığımızı belirtmek boynumuzun borcu. Umarım gereken yapılarak bu kişiler bir daha böyle bir hayasızlığı yapacak cesareti göstermezler.