NARSİSTLİK
Hepimizin hayatına gerek arkadaş, gerek sevgili, gerekse eş olarak giren narsistler olmuştur. Peki nedir bu “narsist”, kimdir? Narsist, kabaca kelime anlamı olarak; kendi öz benliğine hayran, kısacası kendisine aşık ve bağlı bir bireydir. Herkesten çok kendisini sevip, herkesten kendisini üstün görmesi ile bilinir. Narsist’in Yunan mitolojisindeki anlamına baktığımızda, ilginç ama “Kahraman” anlamındaki “Narkissos”tan gelir.
Biliyorum, merak ediyorsunuz, acaba konuyu neye veya nereye bağlayacağım diye ama onlar öyle insanlardır ki merhamet duygularını hep ikinci planda tutarlar. Ne demek mi istiyorum? Narsist insanların hayatınıza bir kere girmesi veya müdahil olması yetiyor sizi bertaraf etmeleri için. Onlar zekidirler. Planlıdırlar. Yani, size kendilerini tanıtırlarken sizin onları tanımak istediğiniz şekilde kendilerini size tanıtırlar. Daha açık yazmak gerekirse, sizin hayatınızda nasıl bir insan istediğinizi iyi bilirler, ve kendilerini de o karaktere bürümek için ellerinden geleni yaparlar. Taa ki bunu başarana dek… Önce sizi kendilerine hayran bırakırlar, tıpkı kendi kendilerine hayran oldukları gibi. Sonra sizi kendilerine iyice alıştırdıktan sonra bundan emin oldukları an, sizi ruhen ve mânen çökertmeye başlarlar. Farkında olmadan tıpkı bir çiçek gibi solmaya başlarsınız. Oysa çevrelerindeki insanlara kendilerini olduklarından daha farklı gösterirler. Eğer böyle bir insan ile eş, sevgili veya arkadaş iseniz bir yıllık ömrünüzü bir güne çekmeniz bile an meselesi. İnsanı üzerek, manüpüle ederek hasta ederler. Sizin kendinizden nefret etmenizi sağlamalarından tutun, sizi hayata küstürmeye kadar gider bu durum. Onlara karşı gelmek isteseniz dahi bunu yapamazsınız, çünkü sizi bir kere çoktan etkileri altına almışlardır. Narsistler bataklık gibidir, siz onlara karşı ne kadar çırpındıkça o kadar battığınızı hissedersiniz. Böyle insanların sizin üzerinizde hakimiyet kurmalarına asla izin vermeyin. Böyle birileri hayatınızda varsa, onlar düzelsin diye uğraşmak ve beklemek yerine, onları hayatınızdan çıkarmayı deneyin. Eğer onları hayatınızda tutmaya devam ederseniz, sizin yaşayan bir ölüden farkınız kalmaz. Tıpkı ilkbaharın ortasında açan ama aynı zamanda da solan bir çiçeğe dönersiniz. Allah böylelerinin şerrinden hepimizi korusun (amin)