Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene!
Dinin direği namazdır. İmandan sonra en büyük hakikat yine namazdır.
Kur’an-ı Kerim’de 86 ayet direkt olarak salat yani namazdan bahseder. Dolaylı olarak yine namaz ile ilgili ayetler de vardır.
Bazı insanlar namaz kıldığı zaman dünya musibetlerinden kurtulacağını zanneder
Bu ise yanlıştır. Çünkü dünya bir imtihan yeri olduğu için insan 5 vakit namaz kılsada musibet ve hastalıklar başına gelebilir.
Fakat önemli olan insanın manevî hayati ve iman gücüdür. Maddi hastalıklar bu dünyamızı zorlaştırır. Fakat manevi hastalıklar örneğin inançsızlık, dalalet, Allah’tan korkmamak gibi musibetler hem dünyamızı hem de ahiretimizi karartır.
Namaz dünyevi maksatla kılınmaz. Sadece Allah rızası için kılınır. Zaten niyet ederken Allah rızası öncelikle söylenir.
Eğer namaz kılan bir insanın dünya işleri güzel olursa nurun ala nurdur.
Yok eğer namaz kılan bir insana çok musibet geliyorsa bunu dünya imtihanı ve teklif sırrı olarak görmek, düşünmek gerekir.
Ayrıca namaz bir şükür ifadesidir. Mahlukatın en şereflisi olarak yaratılan insanın Allah’ın huzuruna çıkabilmesidir. Müminin miracıdır namaz…
Allah, kulunun geçici dünya hayatına çok fazla bağlanmaması için musibetlerle kuluna bir çeşit mesaj göndermektedir.
“Ey kulum bu dünyanın geçici güzelliklerine bağlanma, bunlar bir süre sonra elinden alınacak. Fakat imanın var ise sonsuz hayatta en güzel şekilde sana verilecektir” manasında ayetler vardır.
Eğer namaz kılanlar her daim başarılı olsa herkes namaz kılar. Ebu Cehil dahi Ebu Bekir seviyesine çıkardı.
Namaz kılan bir insan Allah’ın huzurunda olduğunu hatırlar. Kendisine çeki düzen verir.
Halbuki namaz kılmayan insanlar birçok güzelliğe baktığı halde onların Allah’ın yarattığı sanat eserleri olduğunu göremez.
Namazsız insanlar çoğu zaman olaylar cereyan ettikçe öküzün trene baktığı gibi bakar.
Namazın faydası Allah’ın rızasıdır. Allah’ın rızasını kazanan insanlar Cennette Allah’ı görebilmeyi yani Ruyet-i Cemalullah’ı yaşayabilirler. Ayrıca sonsuz olan ahirette Cennet gibi insanın aklının alamayacağı güzellikleri görmesi mümkündür. Bu nedenle namaz kılan insanlar Allah’a ne kadar şükretse yine azdır.
Şükürler başka namazın dünyada dahi insana kazandırdığı birçok güzel hasletler vardır. Örneğin namaz kılan bir insan Allah’tan başkasına kul olmaz. Boyun eğmez. Riyakarlık dalkavukluk yapmaz. İnsanlara tepeden bakmaz. Herkesin Allah’ın yarattığı bir kul olduğunu bilir.
Namaz kılan bir insanın yaptığı dünya işleri güzel bir niyet ile ibadet hükmüne geçebilir.
Örneğin bir taksi şoförü namazını kılıyor ise insanları ulaşacağı yere götürdüğü ve bir iyilik yaptığı için bunun dahi sevabını alır. Çalışmasından aldığı ücret üç beş liralık parayla sınırlı kalmaz.
Helal işler yapan herkes için durum böyledir.
Elbette namazın güzelliklere bu birkaç madde ile sınırlı değildir. Sadece kendi bildiklerimi yazsam sayfalar dolusu yazı yazmam icab eder. O halde kısa kesip şu sözle noktalayalım.
Ne mutlu namazını kılan insanlara…
Vesselam…