Sakın Umudunu Kaybetme, Umudunu Kaybeden Yarınlarını Da Kaybeder
Bazen heves kalmaz, her şeyden ve herkesten uzaklaşıp sessizliğe bürünmek ister insan. Geçmişteki anılar, pişmanlıklar akla gelir ve kalbine bir sızı girer, nefesin kesilir ve gözlerin kararır birden.
Hayatına giren insanların seni anlamayışından veya arkandan iş çevirmelerine kahrolursun. Ne ahlar biter ne de vahlar, sanki dünyada bir sen varsın ve bir tek senin başına geliyor böyle olaylar zannedersin, sürekli neden sorusunu sorarsın ve ben ne yaptım da bunlar benim başıma geliyor diye içlenirsin.
Neden?
Evet, neden ve niçin soruları beynine sürekli bir taş gibi çarpar, muhakkak olumsuzluklar yaşanmıştır, muhakkak istediğin gibi olmuyordur ama bu senin pes etmen anlamına gelmiyordur.
Hani güneş mi üzerine doğmadı veyahut kalbinin atışları mı durdu, Azrail canını almaya mı geldi, nedendir bu kadar negatif düşünmen, hâlbuki vazgeçmek bir insana yakışır mıydı veya saksıdaki çiçekler elbet bir gün solacak diye, su vermekten vazgeçmek mi gerekiyordu, tabii ki cevap hayır olmalıdır, her ne olursa olsun.
Bir insan bitiş çizgisini, bir insan ölüm meleğini görmeden durmamalıydı çünkü durursa hayatın belli bir amacı olmazdı.
Mesela Edison neredeyse on bin denemeden sonra ampulü bulmuş, ya dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz denemesinde pes etseydi, o zaman akşamları bu aydınlığa nasıl kavuşurdu insanlar, belki de Allah sonradan başkasına nasip ederdi dediğinizi duyar gibiyim ama belki elli yıl sonra veya bir asır sonra bu buluş olurdu, bu da dünyanın ve insanların şu an ki teknolojiden ve hayat şartlarından baya geride olması demekti.
Allah doğuştan irade ve dayanma gücü vermiştir insanlara, kutsal kitabında da hiç kimsenin sırtına dayanamayacağı yük vermedim diyor. Kiminin yükü zordur, kiminin de yükü çok hafif ama bu değildir ki yükü ağır olan vazgeçecek ve omuzlarını eğip, tamam ben bittim artık diyecek.
Kesinlikle böyle olmaması gerekiyor, bir birey umudunu yitirmemeli her ne olursa olsun, belki yıkılır belki ayağı kayar ama durmamalı, çalışmalı ve umudunu diri tutmalı. Hayalleri olmayan bir insanın geleceği olmaz, büyük insanlar veya başarılı insanlar hep umuduyla beslenir, pes etmek akıllarına geldiğinde hayallerini motivasyon için kullanırlar.
Umudunu kaybetmeyen insanların bazıları başarılı olur bu yolda, bazıları da başarısız ama yarın, keşke şunu da yapsaydım dememek için üzerine düşen sorumluluğu yapması gerektiğine inanır.
Biz pes etmeyeceğiz çünkü vazgeçmek ve umudunu kaybetmek ölümle eşdeğerdir. Önce kendimize güveneceğiz, sonra kendimize moral vereceğiz, önce kendimize değer vermemiz lazım ve bu insana özgüven kazandıracaktır.
Unutmayın ki dostlarım; önce inanacağız, sonra başaracağız, evet belki zorlanacağız ve belki de istediğimiz gibi bitmeyecek lakin insan bir kere yere düştüyse kalkmasını da bilecek.
Hep başkalarının başarısından bahsederiz ve hep başkalarını överiz, peki onların bizden farkı ne diye sorarsanız, bunun tek bir cevabı vardır; kolayca umudunu kaybetmemek diyebiliriz.
Onun içindir ki hayallerinize sıkı sıkıya tutunun, zorlu bir süreç olduğunun farkında olun ama sakın yılmayın.
Hep mutlu ve huzurlu kalmanız dileğiyle, sevgiler ve saygılar…
Savaş Yılmaz