SEÇİM VE SAĞDUYU
Seksen beş milyonluk bir ülkedir Türkiye, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana onlarca seçim oldu ve birçok parti iktidarı kaybetti, birçok muhalefet partisi de tarihin tozlu sayfalarında yok olup gitti. Ülke bazen koalisyonla ve bazen de tek iktidar partileri tarafından yönetildi. Kimi zaman ideolojiler, kimi zaman da menfaat ve makam sevdası üzerine kavgalar ve tartışmalar yaşandı. Sonuç olarak bütün siyasi partilerin amacı halka daha iyi olanaklar sağlamaktır, tabii ki bu onların söylemleri(!) Ne kadar başarılı ve başarısızlar o konu apayrı ve başka bir makalenin konusu, burada önemli olan halkı, halka kırdırtmamak ve toplumu birbirinden uzaklaştırmamak olmalı.
Siyasilerin sert söylemleri, birbirleriyle atışmaları sonucunda toplumun belli bölümü de kutuplaşır ve haliyle provokasyonlar da durmaz. Toplumu yöneten ve yönetmeye aday olan insanların daha bir sağduyulu olması gerekirken, ülkemizde seçim arifesinde bu doz baya artırılır ve maalesef çoğu siyasetçi sükunet çağrısında bulunmaz. Belki de toplumun dilinin bu olduğuna kanaat getirmişlerdir. Birkaç oy fazla alırım düşüncesi ve makam için insanları birbirinden uzaklaştırmak doğru değildir.
Ülke halkı da siyasilerin diline ayak uydurur çoğu zaman ve yakınlarını, iş arkadaşlarını vb. kırmaktan itina etmezler. Halbuki paylaşılamayacak bir şey yoktur nihayetinde, insanları kategorilere ayırıp; sağcı, solcu, komünist, dinci ve dinsiz diye ayıran ve bundan da kendine pay kapan insanlar vardır. Geçmişten, günümüze kadar sanki bir gelenek haline gelmiştir, insanları belli kalıplara koyup, sonra da onlardan nemalanmak çünkü insanları gruplara ayırarak yönlendirmek daha kolaydır.
Seçim çalışmalarında partilerin ve yönetime talip olanların daha sağduyulu olması gerekmektedir, toplum ise siyasilerin ağzından çıkan kelimelere pür dikkat kesilmekte, onların atacağı adımları izlemektedir. Demokrasinin olduğu her ülkede, belli bir zaman dilimi geçtikten sonra halk sandığa giderek oy kullanma işlemini yapar, kaybedenler olur, kazananlar olur ve birileri üzülür, birileri de mutlu olur seçimlerden dolayı ama sonunda iktidarlar da değişir, muhalefet de çünkü her şey halkın elindedir ve istediğini yönetime getirir, istediğini gönderir. İşte bu yüzdendir ki kaos ortamı hem toplumu ve hem de ülkeye yaramaz, ülkenin ekonomik kalkınması ve demokrasisi açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkarır.
Öncelik olarak halk, siyasilerin gergin hareketlerine ve birbirine hakaretamiz konuşmalarına ayak uydurmamalı çünkü siyasiler bugün birbirlerine yumruk bile atabilirler ama daha sonra kapalı kapılar arkasında koltuğa yayılıp kahvelerini de yudumlayıp, sohbet edebilirler. Geçmişe ve şimdiki düzene baktığımızda, birbirlerine etmedik laf bırakmayanlar aynı yolun yolcuları olmaktan geri kalmazlar. Siyasi ittifaklar ve dostluklar kurulur, geçmişte söylenenler unutulur ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Kavgalar, tartışmalar ve seçim zamanında yaşananlar halka zarar verir olan yine onlara olur, bu yüzdendir ki toplum sağduyulu olmalı ve bunun ne ilk seçim, ne de son seçim olmadığını unutmamalı.
Hep mutlu ve huzurlu kalmanız dileğiyle, sevgiler ve saygılar…