Şeytan’dan Allah’a Sığınırız -2-
Şeytan’ın tetikte beklediği yerlerden biri de kuşkusuz Kur’an’ın okunacağı zamanlar ve mekânlardır. Şeytan için, Kur’an-ı Kerim’in okunacağı zamanlarda veya mekânlarda kovulmaz ve lanete uğramaz ise nifak tohumlarını hastalıklı kalplere ekmesi, şahısları belirlediği yolda sevk ve idare etme işi daha da kolaylaşmış olur.
Hastalıklı kalplerin ilacı Kur’an’dır. Herhangi bir şart ileri sürmeksizin Kur’an okuyan şifa bulur ve nifaktan kurtulur. Çünkü ayetler, insanın yoldan sapmasını, batıla dalmasını, doğruyu yanlış anlamasını ve haksızlığı savunmasını engelleyen en önemli kılavuzdur. Ayetleri düstur edinen insanı hangi şeytan kandırmak suretiyle yoldan çıkarabilir ki? Okuduğu ayeti yanlış anlamayı kendisine şiar edinmiş bir insanı da kim, hangi güç ile doğru yola çıkarabilir ki? “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman Allah, size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Maide/105)
Şeytan, ayetleri yanlış anlayan veya ayetleri yanlış olduğunu ispata çalışan, bu minvalde fikirler ileri süren insanlara dilediği şeyleri fısıldar. Surda istenilen gedik açılmıştır, her türlü vesvesenin giriş ve çıkışı serbest hale gelmiştir. O yüzde Yüce Allah (c.c.) bizlere: “Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.” (Nahl/98) diyerek uyarıda bulunmaktadır.
Şeytan’ın var olduğu bir ortamda verdiği vesveseler neticesinde ayetlerin yanlış anlaşılması her zaman mümkündür. O yüzden kişi kovulmuş şeytandan ve onun vereceği vesveseden Yüce Allah (c.c.)’a sığındığı oranda güvendedir, Allah-u Taala’nın yardımını dilediği oranda güçlüdür, Allah (c.c.)’ın emirleri doğrultusunda bir hayat sürdürmeye çalıştığı oranda da sağlam adımlarla zorlu süreçleri aşabilir.
Bu ayetler bize, Kur’an okuyacağımız zamanlarda dahi kovulmuş olan o mel’undan Yüce Allah (c.c.)’a sığınmamız gerektiğini öğretmiştir. Yüce Allah (c.c.)’ın kelamı olan ayetleri okurken bile şeytanın vereceği vesveselere maruz kalabiliyoruz. Hidayet rehberi olan ayetleri doğru ve olması gerektiği vechiyle anlayabilmemizin yegane yolu şeytandan, onun vereceği vesveselerden, şeytanlaşmış insanların şerrinden Allah-u Taala’ya sığınmakla mümkündür. Sağlam kaleye sığınmayan insanların saldırıya uğramaları her an mümkündür.
Buradan şu soruyu da sormadan geçmek istemiyorum. Bu ayetler sayesinde Kur’an ayetlerini okurken bile şeytanın vesveselerinden Yüce Allah (c.c.)’a sığınmamız gerektiğini öğreniyoruz. O halde dünyevi bir iş ve işlem icra ederken, bir düşünceyi, bir fikri kafamızda şekillendirirken, farklı bir kitap mütalaa ederken, kimi insanı savunurken, kevni ayetleri üzerinden tefekküre dalarken neler yapmamız gerektiğini de varın siz düşünün. Şeytan’ın şerrinden Yüce Allah (c.c.)’a sığınmayı gereksiz gördüğümüz her işin sonu çıkmaz sokak olmayacağını kim garanti edebilir?
Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini okurken bile insanoğlunun kalbi üzerinde kötü bir duygu meydana getirmek adına şeytan, fitne ve fesat iklimini ilmik ilmik işlemekte, hasta kalpler üzerinde çadır kurmaya devam etmektedir. O, başarılı olacağını varsayarak sürdürüyor mücadelesini. Onun başarılı olması, bizim kendisine vereceğimiz fırsatlara bağlıdır.
Şeytan sadece ayetler okunduğu zamanlarda vesvese vermek, kandırmak ve yoldan alıkoymak üzere yaklaşmaz insana. Hangi durumda olursa olsun kişiye vesvese vermeye devam eder. Hata bu işi kendisine meslek edindiğini söyleyebiliriz. O halde bize düşen iş ve işlemlerimizin başında Yüce Allah (c.c.)’a sığınmaktır. Yardımını ve inayetini istemektir. Her daim uyanık olmak ve tetikte beklemektir. Suyun uyuduğunu ancak Şeytan’ın hiçbir zaman uyumadığını kabul etmek durumundayız. Buradan hareketle Şeytan’ın vereceği vesveseden; bizi kollayan ve koruyan Yüce Allah (c.c.)’a her daim yalvarmaktan, O’na sığınmaktan, O’nun yardımını istemekten vazgeçemeyiz. Biz Müslümanız, imtihandayız ve azılı bir düşman ile karşı karşıyayız.
Şeytan’ın şerrinden vereceği vesveselerden Allah (c.c.)’a sığındıktan sonra başlayacağımız her işin başında; “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.” diyeceğiz. İşlerimizi nihayete erdirdiğimiz zamanlarda da; “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.” diyeceğiz.
Şeytanı kendimizden uzaklaştırdıktan sonra Yüce Allah (c.c.)’ın izni ve inayetiyle, gönül rahatlığıyla ayetleri okumaya, okuduklarımızı hakkıyla anlamaya, anladıklarımızı içselleştirmeye, içselleştirdiklerimizi var gücümüzle çevremizdeki insanlara anlatmaya ve aktarmaya başlayabiliriz. Vesvese veren düşmandan kısa süreliğine de olsa kurtulduysan işin kolaylaşmıştır. Allah (c.c.)’a güvenerek, O’na dayanarak ve bağlanarak uygun adım ilerleyebilirsin.
İnsanoğlu iyilik ve güzellik adına her ne yaparsa yapsın kendisini yoktan var eden Rabbinin adıyla başlamalıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Yüce besmele ile (Allah’ı anarak) başlanmayan her anlamlı söz veya iş, bereketsizdir / sonuçsuzdur.” (İbn Hanbel, Müsned, 2/360) Yapılan iş ve işlemlere Yüce Allah (c.c.)’ın adıyla başlamak Müslümanın en önemli şiarlarından biridir. Allah (c.c.)’ın adıyla başlanmayan sözler, fiiller, okumalar, yemeler, içmeler, gezmeler boştur. Allah (c.c.)’ın ismi anılmadan icra edilen ticaretten, sürdürülen eğitimden, sahip olunan hayattan, okunan kitaptan, yazılan yazıdan hayır beklenmez. Biz Müslümanlar ağzımızdan boş ve hayırsız bir söz çıkmasın diye Yüce Allah (c.c.)’ın adıyla başlıyoruz sözlerimize, işlerimize, okumalarımıza.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
İnsanoğlu her ne yaparsa yapsın kendisini yoktan var eden Rabbinin adıyla başlamalıdır. Yapılan iş ve işlemlere Yüce Allah (c.c.)’ın adıyla başlamak Müslümanın en önemli görevlerinden biridir. Allah (c.c.)’ın izin vermediği iş ve işlemler şimdiye kadar herhangi bir sonuca ulaştığı görülmüş değildir. Allah-u Taala’nın adıyla başlanmayan sözler, fiiller, okumalar, yemeler, içmeler, gezmeler boştur. Allah (c.c.)’ın ismi anılmadan icra edilen fiillerden hayır beklenmez. Biz Müslümanlar boş ve hayırsız bir son ile karşılaşmamak adına Yüce Allah (c.c.)’ın adıyla diye başlarız işlerimize…

21 Mayıs 2025
0 Yorum
6 Görüntülenme
Şeytan’dan Allah’a Sığınırız -2-
tarafından Nihat Güç
Şeytan’dan Allah’a Sığınırız -2- Şeytan’ın tetikte beklediği yerlerden biri de kuşkusuz Kur’an’ın okunacağı zamanlar ve mekânlardır. Şeytan için, Kur’an-ı Kerim’in okunacağı zamanlarda veya mekânlarda kovulmaz ve lanete uğramaz ise nifak tohumlarını hastalıklı kalplere ekmesi, şahısları belirlediği yolda sevk ve idare etme işi daha da kolaylaşmış olur. Hastalıklı kalplerin ilacı Kur’an’dır. Herhangi bir şart ileri sürmeksizin... Devamı