Şizofreni hem yaygınlığı hem de genç yaşta ortaya çıkarak kişinin hayatında yol açtığı kayıplar açısından önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan çalışmalarda 15-44 yaş arası insanlarda en fazla yeti yitimine sebep olan on hastalık arasında yer alır. Yine DSÖ göre sıklığı 0.45% olarak belirtilmekte ve erkeklerde kadınlara göre kabaca 1,5 kat daha fazla görülmektedir. Şizofreni kişinin, algılamasını, düşünmesini, duygularını, hareketlerini, dikkatini, yargılamasını etkileyen bir hastalıktır. Öğrenme, kendine bakım, çalışma, insan ilişkileri ve yaşam becerileri gibi birçok işlev alanında yetersizliklere yol açarak, iş ve toplumsal sorunlara yol açabilir. Şizofreni genellikle kişinin gerçeklik algısının zayıfladığı, halüsinasyon adı verilen; aslında var olmayan şeyleri duyumsama ve hezeyan adı verilen; gerçeğe uygun olmayan ve aksi kanıtlansa dahi değiştirilemeyecek düşüncelerin eşlik ettiği bir atak dönemiyle başlar.
Böyle dönemlerin varlığından şüphelenildiğinde, kişilerin derhal bir psikiyatri uzmanı tarafından muayenelerinin yapılması, tanılarının konulması ve tedavilerinin başlanması gerekmektedir. Erken tanı ve tedavi ile kişilerin yeniden bir atak dönemi yaşamalarının önüne geçilebileceği gibi, kişilerde şizofreninin etkisi olan bilişsel yıkım ve yeti yitiminin de önüne geçilmiş olacaktır. Unutulmamalıdır ki; Şizofreni ‘de bilişsel kayıpların ve yeti yitiminin birincil sebebi kişilerin yaşadığı atakların sayısı ve tedavisiz geçen sürenin fazla olmasıdır. Erken tanı, tedavi ve yeterli sosyal destek ile Şizofreni hastalarının yaşamlarında büyük değişiklik sağlanabileceğini aklımızdan çıkarmayalım dedi.