TRAFİKTE ÖNCE ÇOCUK
Trafik, insanların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki bütün hâl ve hareketleridir. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının çoğunluğu, insanların hataları sonucu meydana gelmektedir. Bu nedenle kazalardan korunmak ve güvenle seyahat edebilmek için, trafik kurallarına eksiksiz uymak, çağdaş bir yaşamın gereğidir.
Trafik kazalarında, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız da maalesef yaralanmakta, hatta hayatlarını kaybetmektedirler. Hem yolcu hem yaya olarak çocuklar da trafik kurallarına uymalı, dikkatli olmalı, aşırı hareketlerden kaçınmalıdır. Yetişkinler ise çocukları gözetmeli, korumalı ve kaza durumunda çocuklara fayda sağlayacak tedbirleri almalıdır.
Çocuklar, vücut yapısı olarak yetişkinlerden farklı ve daha hassastır. Boylarının kısalığı ve iskelet yapılarının henüz gelişmemiş olması nedeniyle emniyet kemeri ve çocuk koltuğu olmadığı durumlarda kazalarda hayatları tehlikeye girmektedir. İşte bütün bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için emniyet kemeri ve çocuk koltuğu gibi kolayca alınabilecek tedbirler mevcuttur.
Çocuk koltukları, çocukların yaşlarına ve kilolarına göre tasarlandıklarından uygun koltuğun kullanılması tam koruma için gereklidir. Bu koltuklar mutlaka araçların arka koltuğunda ve ortada olmalı, ön koltuğa yerleştirmek durumunda kalındığında ise koltuk mümkün olduğunca geriye çekilmelidir. Çocuğun yaşı büyüdükçe uygun koltuk değişimi yapılmalı, ilerleyen yaşlarda darbe emici yükseltme minderleri gibi destekler kullanılmalıdır. Çocuk koltukları araçlara bağlanırken hava yastıklarının açılma ihtimali göz önünde bulundurulmalı, kullanılamayacak kadar yıpranan ve hasar gören çocuk koltukları kullanılmamalıdır. Çocuk koltuğunun önemi giderek fark edilmekte ve bu aksesuarların kullanımı yasalar tarafından da güvence altına alınmaktadır.
Çocuklar, trafik ortamında yaya olarak bulunduklarında daha da korunmasızdırlar. Yeterince dikkatli olamamalarının yanı sıra, hızlı ve düşünmeden hareket etmeleri, reflekslerinin henüz zayıf olması, onları tehlikeye açık hâle getirmektedir. Dolayısıyla bu durum hem kendileri hem de sürücüler için ciddi risk oluşturur.
Çocukların yaya olarak uyması gereken kurallar, yetişkinlerin uyması gerekenden farklı değildir. Karşıdan karşıya geçerken mutlaka yaya geçitlerinden ve üst geçitlerden geçilmeli; trafik ışıklarına veya trafik polisinin yönlendirmelerine mutlaka dikkat edilmelidir.
Yolda giderken kaldırımda yürünmeli, okul servisi ve toplu taşıma araçlarını beklerken yolda değil, kaldırımın iç kısmında durulmalıdır. Duran araçların arkasından yola çıkılmamalı, karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakarak güvenli ve hızlı bir şekilde karşıya geçilmelidir.
Oyun oynarken top yola kaçtığında peşinden koşup âniden yola çıkılmamalıdır. Bisiklet veya diğer motorsuz araçlarla yolda ilerlerken yolun sağ kenarından gidilmeli, araçların arasına girmemeye özen gösterilmelidir.
Geceleyin yolda yürünmesi gerekiyorsa sürücülerin fark edebilmeleri için, far ışığını yansıtacak açık renkli veya parlak renkli kıyafetler giyilmelidir.
Kurallara dikkat etmek, hayat kurtarır. Çocukların da başta kendi can güvenlikleri için okulda ve ailede trafik kurallarını öğrenmeleri önemlidir.
Sonuç
Çocuklarımız, ülkemizin geleceğidir. Onları güven içinde ve rahat bir trafik ortamında seyahat ettirmek, trafik kurallarını eksiksiz öğretip uygulamalarını sağlamak vatandaşlık görevimizdir.
Günümüzde çağdaş yaşamın bir sonucu olarak çocuklarımız da trafikte uzun zaman geçirmektedir. İster yaya olsun ister yolcu, geleceğimiz olan değerli çocukların güvenliğini en üst düzeyde sağlamak ve onları olası kazalardan korumak her vatandaşın görevidir.
Çocukların yolculuklarında rahat ve güvenli olmaları için gereken donanım uygun biçimde araçlara kurulmalı, emniyet kemerlerinin takılı olduğundan emin olunmalıdır. Yetişkinler olarak onlara uygun çocuk koltuklarını kullanmak, çocuklarımızın can güvenliği için çok önemlidir. Çocuklara hem yaya hem de yolcu iken güvenli bir seyahat için uymaları gereken trafik kuralları öğretilmeli, bunlara uyduklarından emin olunmalıdır. Çocukluk çağından itibaren trafik bilincini almış bir vatandaş, gelecek nesilleri de aynı bilinç ile yetiştirecek, bu da trafikteki olumsuzlukları en aza indirecektir.