GALAT-I MEŞHUR
“Asırlık İftira”
Hz. Ayşe daha altı yaşında iken onunla evlendi diyenler; apaçık peygamber efendimize iftira atıyorlar…
Yapılan tarihi araştırmalardan elde edilen veriler, Hz Ayşe’nin 19-20 yaşlarında olduğu yönde kesinlik kazanıyor
Maalesef, yıllarca, bu iftira’yla yatıp, kalktık ..!
İslam, öznel yontulmaların dini değildir. Kur’an’i hükümler apaçık ortadadır…
Hele işine geleni yap; işine gelmeyeni yapmamak hiç değildir…
Din kisvesi altında, her türlü melanet’ı yapanlar; kendi ehven şahsiyetlerin’de İslam’a ve güzel ahlak timsali bir peygambere bilerek veya bilmeyerek zarar veriyorlar. Oysa bu çabaları onları esfel-i safilin derecesine düşürürken; İslam’ı sonderece aranır yapıyor; peygamberimizi ise alay-i illiyin derecesine çıkartıyor..
Yani ne yaparlarsa yapsınlar, İslamın güneş gibi parlayan ışıklarını söndürmeye güçleri yetmiyor, yetmeyecek de ..!
İslâm önünde en büyük engeller, hakkında edinilen yanlış bilgiler, bilip, bilmedik yorumlar, tarikatlar, çoğalan mezhepler, İslam hamil’liğine soyunan cemaat ve benzeri teşekküller dır. Oysa Kuran’da her şey apaçık süreler ve süreler içindeki ayetlerle zaten biz kullarına Allah tarafından deklare edilmiştir.
Haddisler’in bile güvenirliği hak’kında şaibeler mevcut iken; ehil olmayan insanlar tarafından yorumlar yapılması ve ahkam kesilmesi, bu yüce dinin yanlış anlaşılmasına neden olur ki; bu da çok tehlikeli bir durumu arz ettirir… Bir kere buna herkesin riayet etmesi bu konuda hassasiyet göstermesi gerekir.
Elbette herkesin dinini öğrenmeye, öğrendiklerini herkesle paylaşmaya hakkı vardır, buna kimsenin karşı çıkmak gibi bir itirazı olması mümkün değildir. Önemli olan, bu edindikleri bilgileri diyanet gibi, dini açıdan yüksek donanımlı bir kurum tarafından denetlenmesi ve incelenmesidir.
İslam’ın, kademeli ve sistematik olarak, uğursuz düşünceli kişiler tarafından önceden, şu zamana dek, Kur’an dışında tutulma çabaları öteden beri zaten biliniyor.
Anlaşılmayan şey , bu önemli ve hassas konuda kimsenin karşı çıkmayıp , tepki göstermeye yelten’memesi’dır .
Eğer İslamın olması gereken statüde sabit tutulması ve inkişaf etmesi isteniyorsa, evvela yukarı da bahs ettiğim teşekküller’den kurtarılması son derece önemlidir.
Falan cemaat lideri şöyle demiş, filan tarikat şeyhi böyle demiş yerine; dini, asıl kaynağı olan Kuran’dan öğrenmek en güvenilir, en reel yöntemdir…