SOKAKLARDA GÜVEN
Sokakları güvenli hâle getirmek, biz insanlar olarak hepimizin naçizane görevidir. Daha güvenli, daha temiz, daha sıradışı olması bizleri ne kadar da mutlu eder. “Söylemesi kolay da, hadi uygulaması nasıl olacak?” diyenleri duyar oluyorum. Dedim ya, bizim elimizde, biz yapacağız. Söylemesi ayıp, canım tatlı çektiği zaman gidip marketten çikolata alırım ve çikolatamı yedikten sonra da paketini elimde bekletirim bir çöp kovası bulayım da atayım içine diye. Olur da bulamazsam ya da karşıma çıkmadı diyelim, o çöple eve kadar gelip evdeki çöp kutuma atarım. Çünkü sokakta yere atsam vicdanım rahat etmez. Elbette ki sokakları temizleyen insanlar da var ama illa bizim yere attığımız kendi çöplerimizi temizlemek zorundalar mı? Değiller tabiki. Onların görevi, yere düşen kurumuş yaprak tanelerini, kurumuş çimleri temizlemek. Yani doğanın geride bıraktığı fazlalıkları temizlemek ve düzeltmek. Ağaçlara, çimlere; “Dur, yapma!” diyebilmek mümkün değil evet ama insanlara da bu tarz uyarıları yapmadan, onların kendi üstlerine düşen birtakım görevleri yapmaları gerekir. Sigara içip yere atanlardan tutun, çekirdekleri çitledikçe yere atanlar vs… Daha örnek vermeye kalksam bitmez bu örnekler. Hem de yapılması doğru olmayan örnekler bunlar. Oysa bizim birbirimize gerçek anlamda örnek olmamız gerekmez mi? Herkes birbirinin yaptığı olumlu davranışa heveslenip o davranışı kendilerinin de uygulamasıyla belki dünya daha bir yaşanılır hâle gelebilir.
Sokak temizlikleri bir yana dursun, peki o sokaklarla ilgili güveni nasıl sağlayabiliriz? İnsanların evlerinin yanı sıra dışarısının da güvenli olduğundan emin olmalarını ne şekilde gerçekleştirebiliriz? Kadın ölümleri, çocuk ölümleri… Bunlar bitsin diye ümit ettikçe her geçen gün kötü insan sayısındaki artışla beraber ölümler de kötü insanlarla paralel artış göstermekte. Değil kadın veya çocuk olmak, erkek olsanız da emin olun yine de ortada bir güvensizlik varsa hepimiz için vardır. Emin olun ki bunun giyim kuşam, kılık kıyafetle de bir ilgisi yok. Kısa etek, şort vs giyen de olur, tesettür, çarşaf giyen de… Kısacası kadın olmanız yetiyor psikopat insanların dikkatini çekmek için. Rabbim korusun herkesi. Herkes de bir ananın evladı. Herkesin canı kendine tatlıdır. Kendisinin de bir annesinin, bacısının veya kızının olduğunu unutan bazı erkekler sokakta gördüğü kadınlara laf atmakta veyahut onlara keskin gözlerle bakarlar. Haberlerde gördüğümüz ve okuduğumuz kadarıyla, daha da ileri gidip taciz ve tecavüzlere gidebilecek kadar insanlıktan çıkmışlar. Değil akşam saatleri, gündüz saatleri bile güvensiz bir ortamı teşkil etmiş durumda. Özellikle buradan kadınlara söylüyorum; dövüş ve savunma sanatlarını bilin, bilmiyorsanız öğrenin. “Yok, artık çok zor, yapamam” derseniz de yanınızda biber gazı, elektro şok tarzı sizi güvende hissettirebilecek yasal olan bazı şeyler de taşıyabilirsiniz. Yasal demişken, bunları sadece tehlike anında, kendimizi savunacağımız zaman kullanabiliriz.
Kötü insanlardan korunmak için, ilk başta manevî yönden dualarımızı eksik etmeyelim. Bunun yanı sıra savunma tekniklerini göz ardı etmeyelim.