BURADAN BAKINCA
‘’……Tanrılar, bir gün dönmeye söz vermişlerdi. Geleneğe göre, takvim uyarınca büyük binalar bitirilince göklerden geri döneceklerdi. Binaların ve şehirlerin yönetimini ele alıp yöneteceklerdi. ’’ (Erich von Daniken,Tanrıların Arabaları, bölüm 9)
Söz konusu ‘’İnsan’’ olunca, akan sular durur. Herkes bir şeyler düşünür, iyisini düşünür ve iyisini yapmaya çalışır gibi görünür.
Kafalardan türlü türlü sesler çıkar. Sonuca varmayan kuramlar, basite indirgeyerek anlatılan çözümler, belirsiz sonuçlar… vs. vs.
Ahkam kesenini de unutmamak lazım. Herşeyi halledebileceğini öne sürüp aslında hiçbir çözüme ortak olmayan ,problemin bir parçası haline geliveren; sakinlikten uzak kavgacı ‘’realist’’ kavramından uzak biçare beyinler.
Ortada bir ‘’sorun ‘’ varsa eğer ve bu toplumsal bir sorun ise bilahare sonuçlarında kavram kavgası yaşanıyor ise; ‘’insan vücudu’’ hastalıklar karşısında bir arada nasıl bir takım çalışmasına dönüşüyorsa organlar, toplumun aydın kesimlerinde de bu beceriyi gösterebilme yetisine sahip olması lazım.
Sağcısından solcusuna, dincisinden atisine, kuzeyindekinden, güneydekine,batısından doğusuna kadar herkes aynı çatı ve çözüme ortak yapı içerisinde bulunmalıdır.
Doğrulara ulaşmanın yollarından biridir yanlışları toplayıp doğrulara oranlamak.
Kimin kimsesi olmaya gerek yok. Olunduğu kadarıyla ufak bir düşünce payıyla zümreler katılabilir.
Lakin, öyle bir kesim var ki ;bu kesimin bakış açısı diğerleri ile tamamen farklı bir konumdadır. Yapması gerekenler kendi doğrularını savunmak yerine tüm kamuoyunu ilgilendiren konularda objektif olmasıdır. İdeolojik bir yapı içerisinde davranış şekilleri göstermesi, şekilden ibaret bir hal alması demektir. İdeolojilerinin dahi olması ‘’gerçekliği’ ’üstlendiği misyonu parçalar hale getirir.
Yöntemiyle, bakış açısı ile ,ılımlı, sakin ve tutarlı yaklaşımının sonucunda alınacak gerçekçi çözümler nedeniyle, bu tür kesimlerin;yan,sağ,sol gibi kavram ve ideolojilerle herhangi bir bağlantısı olmaz.
Düz mantık bağlantısı yoktur. Öyle ki; çare arayışlarında Doğru /Yanlış, Evet/Hayır dışında herşeyi muallakta bırakan durumlar söz konusu değildir. Çünkü ulaşabildikleri sonuç pozitif bilim çerçevesi içerisindedir. Bir şey ya vardır ya da yoktur.
‘’Bilmem ki,. Bir de şöyle baksak..,Şunu da mı denesek..!’’durumları yaşanmaz, öneri olarak ortaya konmaz, koymazlar.
Mühendisler,
Doktorlar,
Bilim Adamları,
Üniversite Yöneticileri,
Eğitimciler,
Din Adamları,
Yargı Mensupları.
Siyasi bir düşünce,bir düşünü savunan yapı içinde bulunamazlar, bulunmamaları gerekir.
Aksi takdirde;
İdeolojik bir düşünce veya yapı içinde hareket etmeleri;Onların gerçeklik kavramından uzak,kişisel çıkarlara yönelik çaba gösterisi,’’ben’’ci bir tavır sergilemeleri demektir.
Çünkü, Toplumsal refahı verebilecek,sahiplenecek ve onları yönetecek olan bu kesimlerdir.
Ünlü yazar Erich von Daniken’den aldığımız küçük bir alıntıda bahsedildiği gibi; tanrıların gelip bizi yönetmeleri bir yana, beklemiyoruz, bekleyen bir toplum değiliz. Tek Tanrı var ve bu Tanrı sorunlarımızı çözmek ve bizleri yönetmek üzere inmeyecek.
Her şeyi yürütecek olan objektif bakış açımız ve aklımızdır. Bunu da yapacak olan Pozitif Bilimle uğraşan yukarıda saydığımız kesimlerdir. Unutmayalım ki, bu kesimler;
‘’Kararlarında, insanı öne çıkaran, hak ve hukuktan asla taviz vermeyen ve doğruları iyi değerlendirip ortaya koyan ‘’Doğrular Evreninde’’merkezi konumdadırlar.’’
Bu bakış açısıyla başlamış olduğum köşe yazarlığına, aynı düşünce ve tarz ile daima ‘’objektif’’ kırılgan olmayan, herhangi bir siyasi düşünceyi gütmeyen halimizle, genel konuları,ülke gündemine oturan, anlık olmayan ancak gerçekte hepimizi rahatsız eden , çözümler üreten , tartışılacak konulara parmak basmaya çalışacağız bu köşede.
Umuyorum ki, yazılarımda göstereceğim çabalar ve öneriler ‘’kanayan yaralarımıza’’her ne kadar çok fazla etkili olmayacaksa da, bir kişinin bile fikrini bu yönde değiştirebilir ve düşündürebilirsem ,edindiğim bu yeni misyonu başarıyla yerine getirmiş olacağım.
Köşemiz konusunda hiç tereddüt etmeyen, destek veren Sevgili Başkanımıza ve çok değerli Genel Yayın Yönetmenimize içten sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum..
Saygı ve Sevgilerimle,