LÜTUF
Bir erkeğin doğum günü çok önemli değil ama bir kadının doğum günü, yolunuzu aydınlatan karanlığın içinden bir ışık huzmesidir.
Yürürken yolda, ne korku kalır içinizde karanlıktan,
Ne umutsuzluk yürür önünüzde.
Sevmek ile birdir doğduğu günün saatleri,
Bazen küçük ısırık
Bazen önsezidir gülümsemenin
Bir kadın….
Sadece bir kadın değildir;
aynı zamanda geleceğe olta atmaktır,
bazen cennettin bir köşesidir.
çoğunlukla lütuftur aslında Tanrı’nın verdiği;
Siz güzel yaşayasınız,
Siz umutla sarılasınız yarına,
Siz o gülümsemenizi tekrar yaşayasınız ,
Size güç versin,en kötü zamanda bile ayakta durup, varlığı ve mutluğu için savaşabilesiniz ,
Siz, Tanrı’nın istediği gibi olasınız,
Siz adam gibi adam olabilesiniz;
saygın,
hoşgörülü,
tüm canlılara duyarlı,
beyefendi,
güçlü ve nezaketi iyi bilen,
dostane …
Sevdiğiniz…
Farkına vardığınızda…
Aslında her şeyiniz demektir.
En yakın arkadaşınız,
En iyi dostunuz,
Tek sırdaşınız,
Anneniz, ablanız, kardeşiniz.
En uzak ve en yakın akrabanız,
Komşunuz, iş arkadaşınız…
Bütünsel bir can yoldaşınız.
Mark Twain sanki böyle bir zaman için şöyle bir cümle kurmuştu;
“Hayatınızda iki önemli gün vardır; biri doğduğunuz gün diğeri neden doğduğunuzu anladığınız gündür.”
Bu yüzden kadının doğduğu günün anlamı, sizin onu tanıdığınızda neden doğduğunuzu anladığınız günü yaşatır.
Tüm bunları yaşatan bir kadının varlığı,hayatımızın bir parçası değil hayatımızın tüm parçaları olduğunu söyler durur varlığıyla.
Yazımın özel bir anlamı var elbette.
Yürekli insanların sevdiğine sevdiklerine vermeye çalıştığı aslında çok şey var; bilen herkes gibi; sen, ben ve diğerleri gibi…
Ne yazdığınız o güzelim dizeler ne de maddi olarak yaptığınız sürprizleri ne de çabalarınızı hiçbir zaman yeterli bulmazsınız.
Sizin erişebileceğiniz herşeyi vermek için çabalarsınız, çünkü hiçbir zaman tam anlamıyla verdiklerinizin “tamam işte, herşeyi verdim” deme seviyesine ulaşamazsınız.
Ve o gün gelir; doğduğu günün arifesindesiniz, dokunduğunuz herşeyi imkan olsa sürpriz olarak vermek istiyorsunuz; ama herşeyi…
Karşısına geçip, gözlerini bir saniye bile gözlerinden ayırmadan O’na şu şekilde seslenmeyi hayal edersiniz:
“Senin gibi bugün çok insan doğmuştur, hepsinin de ayrı önemi mutlaka vardır. Tıpkı diğer günler gibi bugün anlamı da diğer günler gibi,tek farkla;
Senin doğmuş olman.
İşte bu, bugünü çok ama çok özel kılıyor.
Önünde diz çökerek değil, ayakta bakışlarının tam gülümsediği anın ortasında her zaman yaptığım gibi; sürprizini verirken, senden daha heyecanlı olarak hediye paketini açmaya çalışmamın verdiği gururu, mutluluğu ve sevinci anlatamam.
Ben Tanrı’ya sonsuz teşekkürlerimi şükranlarımı sundum bunun için. O, bugünü planladığı kişilere benim teşekkürümü dağıtır “sağlık” olarak diye düşünüyorum.
Aynı yerde ,aynı havayı solumak,aynı duyguları paylaşmak kadar güzel bir şey olduğuna inanmıyorum.
Bu yüzden, daha çok sevebileceğim yarınları seviyorum.
Bu yüzden, ses tonunun kulaklarımdan içeri girdiği anda göğsümün içinde büyük bir heyecanın oluşunu seviyorum.
Bu yüzden, defalarca dünyaya gelecek olsam yine aynı insan olmayı ve aynı seni sevmeyi söylemeyi seviyorum.
İyi ki varsın.
İyi ki doğdun.
12 Ağustos 2024
0 Yorum
75 Görüntülenme
LÜTUF
tarafından faruk caymaz
LÜTUF Bir erkeğin doğum günü çok önemli değil ama bir kadının doğum günü, yolunuzu aydınlatan karanlığın içinden bir ışık huzmesidir. Yürürken yolda, ne korku kalır içinizde karanlıktan, Ne umutsuzluk yürür önünüzde. Sevmek ile birdir doğduğu günün saatleri, Bazen küçük ısırık Bazen önsezidir gülümsemenin Bir kadın…. Sadece bir kadın değildir; aynı zamanda geleceğe olta atmaktır, bazen... Devamı