Adı Yok, Yüzü Yok… Ama Vatan Var
Gecenin en sessiz saatinde, şehir uyurken… Birileri uyanıktır. Işıkları yanmayan odalarda, gözleri haritalara ve raporlara kilitlenmiş, sessizce düşünen insanlar vardır. Onlar, bu ülkenin adı anılmayan çocuklarıdır. Dosyalarda doğum yerleri yazar, ama aidiyetleri yalnızca bir kelimeyle özetlenir: Vatan.
Kimi bir devlet yurdundan alınıp yetiştirildi, kimi çocuk yaşta “sessizlik” ile tanıştı. Hayatlarında hiçbir şey tesadüf değildir. Yalnız büyüdüler, sessiz büyüdüler, güçlü büyüdüler. Onlara verilen ilk öğreti, konuşmaktan çok anlamaktı. İkinci öğreti, görünmeden var olmaktı. Üçüncüsü ise, gerektiğinde bir ömür susmaktı.
Bu ülkenin özel yetişmiş çocukları, lüks arabaların içinde değil; sıradan sokaklarda yürür. Görevde olduklarını kimse bilmez. Ne bir madalya takılır yakalarına, ne de alkış tutulur peşlerinden. Ama onlar 7/24 görevdedir. Uyku bilmez, tatil tanımaz, duygularını bile bir kenara bırakırlar. Çünkü iç ve dış tehditler, beklemez.
Onlar savaşmak için değil, engellemek için vardır. Bazen tek bir cümleyi, bazen sessiz bir bakışı, bazen bir fısıltıyı dinlerler. Günlerce konuşmadan izlerler, ama bir gün doğru anda bir tek hamleyle dev bir felaketi önlerler.
Ve evet, onlar klavye başında vatanseverlik pozları kesenlerin aksine, vatanı gerçekten sırtında taşıyanlardır. Her fırsatta ekrana çıkıp “millet elden gidiyor” diye bağıran medya şovmenlerinden farklı olarak, onlar sessiz kalır ama gerekirse bir ülkenin kaderine yön verir.
Onlar için sınır çizgileri yoktur. Nerede tehdit varsa, orada onlar da vardır. Gölge gibi yaşarlar ama bir milletin geleceğini aydınlatırlar. Kim oldukları sorulmaz, sorulamaz. Devletin kalbine yazılmış bir sırdır onlar. O yüzden bu yazı bir ifşa değil, bir saygı duruşudur.
Bilin ki; sizin gündüzünüzü aydınlatan o güvenli sabahlar, gecenin içindeki o görünmeyen nöbetçilere borçludur.
Ve unutmayın: Her sessizlik bir boşluk değildir. Bazı sessizlikler, bir milletin en yüksek sesidir.
Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER