Alfa Kuşağının Zihin Dünyasını Okumak
Alfa Kuşağı kavramını, ilk defa Avustralyalı fütürist (gelecekçi) Mark Mc Crindle kullanmış 2010 yılından sonra doğanlar için…
Alfa Kuşağının Özellikleri
Tek bir duyu organına hitap eden uygulamalardan çok çabuk sıkılır…
Ekranlara bağlanma oranları, insanlara bağlanma oranlarından çok daha fazla…
Sürekli araştırma yapmak, yeni uygulamalarla tanışmak ve bilgiye anında ulaşmak ister…
İstedikleri bilgiyi elde edemedikleri an, konudan hemen uzaklaşır…
Bir önceki Z Kuşağına göre çok daha dikkatli…
Tekrardan hoşlanır, sevdiği bir videoyu defalarca izleyebilir…
Kendinin bir numara ve bir tane olduğunu düşünür…
Yazmaktan öte görsel ifadeler (emoji) ve ses kayıtları ile iletişim kurmayı tercih eder…
Teknolojik ürünler ve sanal gerçeklik hayatının doğal parçası konumunda yer alır…
Her şeye ulaşabilmeyi isteyen en girişimci kuşak…
Online alışverişi daha çok tercih eder…
Robot teknolojisi hayatının önemli bir öğesi…
X,Y,Z kuşaklarına oranla daha az konuşur ve insanlarla ilişkileri oldukça az…
Onların bu özellikleri sayesinde onlarla herhangi bir konuda akıl yürütme çalışmaları yapılabilir…
“Niçin ve nasıl” soruları üzerinden, eleştirel düşünme becerileri geliştirilebilir…
“Niçin” sorusu ile değer, “nasıl” sorusuyla da bilim ve düşünce üretiminin sağlanabileceği gösterilebilir…
“Ben niçin varım?”, “Evrenin başlangıcı ne ve nasıl oluşmuş?” gibi sorularla…
Dahi insanların hayatı öğretilebilir…
Evren ve evrenin doğuşu hakkında Newton ve Einstein gibi bilim insanlarının hayalleri, teorileri anlatılabilir…
Kuantum dünyasını tanıtmak için uzay teorik fizikçi Michio Kaku’nun 2100 yılına yönelik hayalleri tanıtılabilir…
Onun bu hayallerinden bazıları şunlar:
Dijital evlerde yaşamak, gözdeki kontak lensle internete bağlanmak, manyetik uçan arabalarla işe gitmek, robotlarla işbirliği içinde çalışmak, robot doktora muayene olmak, cep telefonu büyüklüğünde MRP cihazınızla vücudunuzu taramak, ekrana dönüşen duvardan alışveriş yapmak…
İyi, kötü, güzel, çirkin, özgürlük, adalet, merhamet gibi kavramlar, düşünce ve felsefe tarihi üzerinden anlaşılır bir dille anlatılabilir…
Din, bilim, felsefe üçgeninde onlarla söylemler geliştirilebilir…
Kendilerini ifade edebilecekleri zeminler üzerinden geleceğe dair düşünce adacıkları oluşturulabilir…