Saygıdeğer okurlarım;
Bu haftaki yazımda başımdan geçen bir anımı anlatacağım.
Nisan ayı biz Suruç’ta çalışan öğretmenlerin kâbus ayıdır. Bu ay mevsimlik işçilerin göçü nedeniyle sınıfların yarı yarıya boşaldığı bir aydır. Ben şahsen nisan ayının gelmesini bu nedenle hiç istemem. Nisan ayında yoksul aileler Türkiye’nin dört bir yanına çalışmak üzere göç ederler.
Yıl 2002 veya 2003. Ben ilçemiz Mimar Sinan İlkokulunda 2.sınıfları okuturken bir öğrenci dikkatimi çekmeye başladı. Gerçi benim için her öğrencinin ayrı bir özelliği vardır. Bazı öğrencilerimi çalışkanlıkları ve zekilikleriyle, bazılarını afacanlıklarıyla ve hazır cevap mizaçlı özellikleriyle her zaman anımsarım.
Dikkatimi çeken Ömer Fırat isimli öğrenci; başta matematik dersi olmak üzere tüm derslerde gösterdiği üstün anlama ve kavrama yeteneği ile ileri zekalı bir yapıdaki bir öğrenciydi.
Nisan ayı gelince korktuğum başıma geldi. Bahsettiğim öğrencim Ömer Fırat’ın babası yanıma gelerek birkaç gün içinde Yozgat’a şekerpancarı sulaması ve çapası için göç edeceklerini söyledi.
Elbette bu olay hiç de yabancısı olmadığım bir olaydı. Her yıl sınıfımdan onlarca öğrenci ailesiyle birlikte göç ederek eğitimden yoksun kalıyordu. Ömer’imden 2.sınıfta yarım yamalak bir eğitim sezonuyla ayrıldım. Ama ertesi yıl için bazı planlar tasarladım ve Ömer’in ilçede kalması için babasıyla görüştüm. Planım tutmuştu. Babası Ömer’in dedesinin evinde kalmasına razı oldu. 3-4 ve 5.sınıfta yine Ömer’le birlikte güzel yıllar geçirdik. Ömer büyüdükçe efendiliği ve ağır başlılığıyla tüm çevrenin beğenisini ve taktirini kazandı. 8.sınıf sonunda yapılan SBS sınavında çok güzel bir puan kazanan Ömer; Suruç Anadolu Lisesine yerleşti. Sevgili Muhittin Bozkaya yönetimindeki bu güzide okulumuzda eğitimini bitiren Ömer bu yıl mübarek Ramazan Bayramında bana en güzel hediyeyi getirdi.
Ömer; LYS sınavı sonuçlarına göre Van 100.Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanmıştı. İşte bu benim için sözün bittiği yerdi. Alabileceğim en güzel bayram hediyesini almıştım.
Almak istediğim dünyanın tüm çiçekleri bu kadarcık tı…
17 Ağustos 2014
0 Yorum
146 Görüntülenme
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
tarafından Haber Merkezi
Saygıdeğer okurlarım; Bu haftaki yazımda başımdan geçen bir anımı anlatacağım. Nisan ayı biz Suruç’ta çalışan öğretmenlerin kâbus ayıdır. Bu ay mevsimlik işçilerin göçü nedeniyle sınıfların yarı yarıya boşaldığı bir aydır. Ben şahsen nisan ayının gelmesini bu nedenle hiç istemem. Nisan ayında yoksul aileler Türkiye’nin dört bir yanına çalışmak üzere göç ederler. Yıl 2002 veya 2003.... Devamı