Biyografi Yazan Melekler

Biyografi Yazan Melekler

Türkçesi “ÅŸerefli yazıcılar” anlamına gelen Kiramen Katibin adlı meleklerin görevlerinin biyografi yazmak olduÄŸunu biliyor muydunuz? Bu meleklerin tek görevi var, “insanların ergenlik ile ölüm arasında yaptıkları her ÅŸeyi düzenli bir ÅŸekilde kayıt altına alırlar.” Tıpkı biyografi yazarları gibi…

Biyografi, bir kişinin hayatının olduğu gibi yazıya aktarıldığı bir yazım türüdür. Bu yazım türünde yalan birşey yazılmaması gerekir, kaleme alınacak kişinin hayatında ne varsa onu nesnel bir şekilde yazmak gerekir. Bu meleklerin insanlardan daha nesnel ve objektif bir şekilde biyografi yazdıklarını biliyor muydunuz? İşlerini profesyonelce yaparlar, duygularını asla işe karıştırmazlar. Olanı olduğu gibi, harfiyen kayıt altına alırlar.

Bizlere bir yaÅŸam tarzı sunan Kur’an-ı Kerim, Kiramen Katibin melekleri için ÅŸunları söylemektedir: “Muhakkak sizin üzerinizde gözetici (hafız) çok ÅŸerefli yazıcılar vardır ki bunlar yaptığınız amel ve iÅŸlerin hepsini bilirler.” (İnfitâr, 10-12). “Hatırla ki insanın hem sağında hem solunda oturan ve onun amellerini tespit etmekte olan iki de (melek) vardır. O bir söz atmaya dursun, mutlaka onun yanında hazır olan gözcü (melek) vardır.” (Kâf, 17-18).

Rabbimiz, kullarının amellerini yazmakla görevlendirdiği bu değerli meleklerin dört özelliğini ön plana çıkarmaktadır:

a. Kirâmen kâtibin melekleri sorumlu oldukları insanların iyi ve kötü bütün amellerini hıfz ederler, unutmazlar.
b. Bu melekler kerîmdirler. Yani şerefli, değerli, dürüst ve âdildirler. Çünkü hâin, şerefsiz ve yalancının şahitliği ile hüküm verilmez.
c. Kâtiptirler. İnsanların bütün yaptıklarını yazarlar. Hukuk açısından delil sözden daha kıymetli olduğu için, insanların bütün yaptıkları bu melekler tarafından kayıt altına alınıyor. Bundan dolayı yazı, insanların kalplerindeki şüpheyi giderir.
d. İnsanların işlerini bilerek yazarlar. Bilinçsiz bir şahitliğin kıymeti olmaz. Bu melekler, ahirette şahitlik ederlerken yaptıklarımızı ve bu yapılan şeylerin ne olduğunu bilerek yazarlar.

Kiramen Katibin meleklerinin tuttuÄŸu defterler Mahkeme-i Kübrâ’da sahiplerine verilecektir. Bu konuda Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Biz her insanın amelini (amel defterini) boynuna doladık. Kıyamet gününde onun için (her bir insan için amelleri yazılmış) bir kitap çıkarınız ki, açılmış olduÄŸu halde o (insan) buna kavuÅŸur; kitabını oku, bugün sana karşı bir hesap görücü olmak bakımından nefsin yeter (denilir).” (el-İsrâ, 17/13, 14).

İnsana, “Bu deftere senin iÅŸlediÄŸin her ÅŸey yazıldı, hiçbir ÅŸey eksik bırakılıp unutulmadı.” denilir. O gün herkes defterinde yazılanlara vakıf olacaktır. İnsanın yaptıkları, bütün iyi, kötü amelleri boynuna dolanmıştır. Hiçbir kimseye yaptığı amelinin sorumluluÄŸundan kaçış ve kurtuluÅŸ yoktur.

Åžerefli ve bilinçli olan bu yazıcı melekler insanın ölümüne kadar her ÅŸeyi kayıt altına alacaklar. Zerre kadar yapılan iyilik ve kötülükler dahi bu kitaba yazılacaktır. Bu biyografik eseri o kadar objektif hazırlayacaklar ki, ahiret gününde amel kitabımızı okuyunca hiçbir ÅŸeye itiraz edemeyeceÄŸiz. Hatta bu kadar detaylı bir biyografik eserin ÅŸaÅŸkınlığını yaÅŸayacağız: “Kitap ortaya konmuÅŸtur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuÅŸ olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir ÅŸey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuÅŸlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (Kehf-49).

Zerre ölçüsü hayır iÅŸleyenin mükafatını, kötülük iÅŸleyenin ise cezasını göreceÄŸi ve hiçbir adaletsizliÄŸin söz konusu olamayacağı sorgu ve hesap sırasında insanlar ÅŸu beÅŸ ÅŸeyden hesaba çekilecektir: Ömrünü nerede tükettiÄŸi, gençliÄŸini nasıl geçirdiÄŸi, malını nerede kazandığı, nereye harcadığı, bildiklerini uygulayıp uygulamadığı (Tirmizî, “Kıyamet”, l).

Gizli-açık, tek başına veya toplu olarak yapılan herşey bu eserde önümüze getirilecek ve bütün insanlığın önünde bu eser okunacaktır. Bu esnada ya utancımızdan yerin altına girmeyi isteyeceğiz ya da sevinç içerisinde bu eserle beraber cennete gireceğiz. Tercihimizi şimdiden yapalım, hangi durumda olmayı isterdik? Çünkü; bu soruya vereceğimiz cevaba göre hayatımızı yeniden düzenlenmemiz gerekecek ve yaşayacağımız bu hayat kayıt altına alınacaktır.

Bir kitap yazdığınızı ve bu kitabın milyonlarca insan tarafından beÄŸeniyle okunduÄŸunu, popüler bir insan olduÄŸunuzu hayal edin. Bu durum sizi çok mutlu edecektir deÄŸil mi? Peki, ahirette bütün insanlığın önünde hayatınızla ilgili bütün yaptıklarınızı konu alan bir kitabı herkese okuduÄŸunuzu hayal edin. Bu kitabın içerisinde ne olmasını isterdiniz? Allah’a, Peygamberlere ve bütün insanlığa rezil olacak bir kitap mı istersiniz, yoksa bütün insanlığın “vay be, keÅŸke ben de böyle olsaydım, ÅŸu cennetlik insana bir bakın” dediÄŸi bir kitaba mı sahip olmak istersiniz? Bizim adımıza yazılmış biyografik bir eserin, bütün insanlığın önünde Allah’ın razı olacağı ÅŸekilde hazırlandığını duymak ne güzel olurdu deÄŸil mi? O halde ahirette hangi durumla karşılaÅŸmak istiyorsak ona göre hayatımıza yön verelim. Selam ve dua ile…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir