EĞİTİMLE DEĞİŞEN DÜNYAMIZ
Hayatta en değerli sermayemiz aslında ne paramızdır ne de sahip olduklarımız… En büyük zenginliğimiz bilgidir. Çünkü bilgi, insanı hem güçlü kılar hem de özgür. Düşünsene, eğitim sayesinde bir insan karanlık bir dünyada yolunu bulabilir, kendi hayatının direksiyonuna geçebilir. Eğitimsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir; nereye gittiğini bilmez, rüzgârın yönüne göre savrulur. Ama eğitimli bir toplum hem yönünü bilir hem de geleceğini kendisi çizer.
Eğitim, sadece okulda öğrendiğimiz matematik formülleri ya da tarih bilgileri değildir aslında. Eğitim, hayata bakış açımızı şekillendiren bir süreçtir. İnsan okudukça, dinledikçe, araştırdıkça düşünmeyi öğrenir. Düşünmeyi öğrenen insan da sorgular, yorumlar, kendi kararlarını verir. İşte o zaman birey olmanın, kendine güvenmenin kapısı aralanır.
Küçük bir çocuk düşünelim… Elinde kalemi, önünde defteri var. Yazmayı öğreniyor. Belki o an farkında değil ama aslında dünyayı değiştirecek ilk adımlarını atıyor. Çünkü eğitim, insanı dönüştürür. Kimi zaman bir öğretmenin sözleriyle, kimi zaman bir kitabın sayfalarıyla hayatımızın yönü değişir. Bugün doktorlar, mühendisler, öğretmenler, sanatçılar… Hepsi eğitim sayesinde kendi yollarını bulmuş insanlar.
Bir de şu açıdan bakalım: Eğitim sadece bireysel değil, toplumsal bir güçtür. Eğitimsiz bir toplum, ilerleyemez. Teknoloji gelişmez, adalet yerini bulmaz, ekonomi büyümez. Çünkü her şeyin temelinde bilinçli insan vardır. Bilinçli insan da ancak eğitimle yetişir. Okuma yazma oranı yükseldikçe, insanların düşünme ve ifade etme yeteneği artar. Bu da topluma huzur, düzen ve refah getirir.
Ama tabii ki eğitim sadece okulla sınırlı değildir. Hayatın kendisi de bir okul gibidir. Her yaşta öğrenilecek bir şey vardır. İnsan bazen bir dost sohbetinden, bazen bir hatasından, bazen de bir çocuğun saf bakışından çok şey öğrenir. Asıl mesele, öğrenmeye açık kalmaktır. Çünkü öğrenmeyi bıraktığımız an, gelişmeyi de bırakırız.
Ben hep şuna inanırım: Eğitim, insanın kendi potansiyelini keşfetmesidir. Bir çiçeğin güneşe uzanması gibi, insan da bilgiye uzandıkça güzelleşir, olgunlaşır. Eğitimin olmadığı bir yerde cehalet filizlenir, önyargılar kök salar. Ama eğitimle birlikte sevgi, hoşgörü, anlayış da büyür.
Kısacası, eğitim sadece iyi bir meslek sahibi olmanın değil, iyi bir insan olmanın da anahtarıdır. Çünkü bilgi, vicdanla birleştiğinde gerçek anlamını bulur. Bu yüzden eğitim, her bireyin yaşamında bir lüks değil, bir ihtiyaçtır.