Empati mi? Sempati mi?

Empati mi? Sempati mi?

Çocuklarımız ile iletiÅŸimde hangisini kullanarak doÄŸru bir iletiÅŸim kurarız? “Empati nedir?” onunla baÅŸlayalım.. Empati bir kiÅŸinin kendisini karşısındakinin yerine koyabilme becerisidir. Ancak empatinin gerçekleÅŸmesi için üç aÅŸama vardır. İlk etapta karşımızdaki kiÅŸiyi doÄŸru bir ÅŸekilde dinlemek, kendimizi onun yerine koymak, karşımızdaki kiÅŸinin anlattıklarını doÄŸru bir ÅŸekilde anlamak ve anlamış olduÄŸumuzu karşımızdaki kiÅŸiye hissettirmek gereklidir. Empatinin gerçekleÅŸebilmesi için bu 3 amacın da gerçekleÅŸmesi gerekir. Peki empati mi sempati mi bu durumu şöyle açıklayabiliriz. ÖrneÄŸin; bir film izlerken oradaki oyuncu üzüldüğünde bizde üzülürüz veya oyuncu çok sevindiÄŸinde biz de sevinerek duygu durumunu kendi içimize yansıtabiliriz. Bunlar aslında duygusal olarak duygudaÅŸlık yapma sempatinin bir göstergesidir. Çünkü sempati subjektiftir, kiÅŸiye özeldir. Kendimizi karşımızdakinin yerine koymadan önce duygusal olarak aynı ÅŸeyleri hissetmek film örneÄŸinde olduÄŸu gibi sempatidir. ÖrneÄŸin; Annelerimiz çocuklarını çoÄŸu zaman haksız bulmazlar bunun nedeni de sempati duymalarından kaynaklıdır. Ancak sempati empatinin yerini tutmamaktadır. Şöyle ki empatide daha çok terapi teknikleri varken sempati de sadece duygudaÅŸlık aynı duyguyu paylaÅŸmak vardır. Sempatide duygu paylaşımının ötesinde birbirini anlama gibi iletiÅŸim becerileri daha geri planda kalmaktadır. O yüzden biz daha çok empati kurmaya doÄŸru ilerlemeliyiz. ÇocuÄŸumuz bir ÅŸey söylediÄŸinde, izlediÄŸi bir görselden korktuÄŸunda endiÅŸelendiÄŸinde, kaygılandığında ve bunu bizimle paylaÅŸtığında biz ne yapmalıyız?
“Ne var bunda korkacaksın” ÅŸeklinde bir söylemle cevap verme çocuÄŸumuzun duygusunu azaltmaz, ortadan kaldırmaz aksine o duygusunu kendi içinde yaÅŸamaya neden olur, daha ilerisinde aÅŸamayacağı problemler ile karşılaÅŸabilir. “Bizim ne var bunda korkacak” ÅŸeklinde bir söylemde bulunmamız daha önceki bilgi ve deneyimlerimizden elde ettiÄŸimiz tecrübeden kaynaklıdır. Ancak çocuÄŸumuzun yaÅŸam becerileri kısıtlı olduÄŸu için ve bu beceriye sahip olmadığı için farklı bir üslup kullanmamız, çocuÄŸumuzun duygularını olumsuz yönde etkileyebilir. ÇocuÄŸunuzda hırçınlık, inatçılık gibi olumsuz duyguların oluÅŸmasına neden olur.
“Evet seni anlıyorum” doÄŸru bir baÅŸlangıç cümlesidir Ancak tek başına yeterli deÄŸildir. Bu cümlenin altını doldurmak ve beden dilimizle de çocuÄŸumuzun yanında olduÄŸumuzu hissettirmek gereklidir. Var olan duygusuyla baÅŸ etmesinde ona yardımcı olacağımızı yanında olduÄŸumuzu hissettirmeliyiz.. ÖrneÄŸin; sarılarak dokunarak saçını okÅŸayarak vb. Ardından bu deneyimleri kazanmasında ona eÅŸlik etmeliyiz.

Güzel bir söz; bir çocuğun hayatını çocukken ne kadar kolaylaştırırsak büyüdüğünde o kadar zorlaşacaktır o yüzden biz çocuğumuza güvenli fırsatlar sunarak kendi deneyimini kazanmasını sağlamalıyız. Onun bir takım başarıları elde etmesine imkan tanımalıyız.

Çocuğumuzla iletişimde çocukluğumuza inelim..

Çocuğumuzla iletişim kurarken biz ondan empati kurmasını beklememeliyiz. Sen de anne-baba olunca anlarsın, büyüyünce beni anlayacaksın, gibi soyut düşünceleri çocuğumuz anlamlandıramaz. O yüzden biz basite indirelim.
İşte empati mi sempati mi? Burada iş biz ebeveynlere düşüyor.. Empatiyi biz kurmalıyız..
Aynı durumu biz yaşadığımızda, çocukluğumuza indiğimizde, korktuğumuz, kaygılandığımız bir durum olduğunda, anne babamızın yanına gittiğimizde bize nasıl davranılmasını isterdik?.. Bu soruyu yanıtlandırdığımızda verdiğimiz cevap davranış biçiminizi şekillendirecektir. Böylelikle çocuğumuz ile daha sağlıklı ve etkili bir iletişim kuracağız.
Doğru cevap doğru pusuladır.
ÇocuÄŸumuza yolculukta o doÄŸru pusulayı bulmanız dileÄŸiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir