Filistin’in Müslümanlara Yardım Etmesi Gerekiyor

Filistin’in Müslümanlara Yardım Etmesi Gerekiyor

 

21. Asırda İslam’ın sancağını taşıyan ve bu uÄŸurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, izzetli duruÅŸuyla Müslümanlara örnek olan Filistinli Müslümanlara selam olsun. Onlar bütün olumsuzluklara raÄŸmen diriliÅŸ mücadelesini vermeye devam ediyorlar.

Kendilerine yapılan zulüm ve katliama insanlık kendisini sessize aldı ama onlar yılmadılar, kaçmadılar, her şeye rağmen var olmanın savaşını verdiler. Dünya onları yok saydıkça, onlar var olmak için daha çok mücadele verdiler.

Bu mücadeleyi verirken de eyvah demediler, hamdolsun dediler. Allah yolunda kaybettiÄŸimiz her ÅŸey bize fazlasıyla dönecektir, Allah için kaybedilen her ÅŸey bizim deÄŸerimizi ve ÅŸerefimizi artıracak dediler. Bütün insanlığa İslam’ın izzetini gösterdiler. İsrail’in demir kubbesine ve silahlı kanadına iman dolu yürekleriyle öyle bir vuruyorlar ki, en ufak bir sarsıntıda İsrail halkı sığınaklara kaçıyor.

Ellerindeki çok küçük kısıtlı imkanlarıyla birkaç milyonluk Filistin halkı İsrail’in kalbine korku saldı. İsrail, Avrupa’nın desteÄŸini alarak bütün gücünü kullanmasına raÄŸmen kara harekatında baÅŸarısız oldu. Buradan anlıyoruz ki, Allah için mücadele edenlerin imkanları kısıtlı olsa da Allah’ın yardımıyla zafer gelmektedir. Ebabillerin filleri yendiÄŸini bir kez daha görmüş olduk.

İşte bu izzetli duruÅŸun ve İslami hareketin nasıl olması gerektiÄŸini bütün müslümanların öğrenmesi gerekiyor. Filistin’den binlerce kat daha güçlü olan Müslüman ülkeleri var ve bu katliama müdahale etmek bir yana ölü taklidi yapanlar var. Makam ve ihtiras kaygısını ‘devlet aklı’ maskesiyle örtüp kendilerince bir tavır aldıklarını söylüyorlar.

Zalimin zulmüne tepki göstermeyen, zulme müdahale etmeyen, dünyevileÅŸmeyi ve ölüm korkusunu benimseyenlere Filistin halkının yardım etmesi gerekiyor. Filistin’den bütün Müslümanlara davetçiler gönderilmelidir.

Bu davetçiler Müslümanlara ÅŸunları anlatmalıdır: İzzet ve ÅŸeref Allah’ın ve Resul’ünün yanındadır. BaÅŸka hiçbir ÅŸey onlardan deÄŸerli deÄŸildir. Allah için bütün sevdiklerinizi kaybetmeyi göze almadan, Allah’ın dini için bedel ödemeden, zalimle fiili mücadele edilmeden zulmün durmayacağını, bütün imkansızlıklara raÄŸmen mücadele edilmesi gerektiÄŸini ve Allah’ın yardımı geldiÄŸinde zaferin kesin olduÄŸunu anlatmalıdır.

Bugün Filistin, yarın Doğu Türkistan, sonra Keşmir, bir başka gün başka bir zulmü konuşacağız. Zalim ile mücadele edilmeden mazlumların kanayan yaralarına pansuman yapmak çözüm değildir. Zalim durdurulmadıkça mazlumların kanı akmaya devam edecektir. Zalime öyle bir karşılık verilmeli ki, bir daha zulüm yapmaya cesareti kalmasın.

Bunun yolu da zalimi kınamaktan geçmiyor, zalimin zulmüne cinsiyle karşılık verilmelidir. Mazlumları öldürenler öldürülürse zalimler durmaları gerektiÄŸini anlayacaklardır. Tıpkı İsrail’in Filistin’e kara harekatı yapmaya cesareti olmaması gibi…. Bu korkunun yolu Müslümanların bulundukları bölgelerde İslam’a uygun mücadele vermesinden geçmektedir.

Filistin’den davetçiler iÅŸte bunu öğretmek için Müslümanlara yardıma gitmelidir, gücü deÄŸil alemlerin Rabb’inin dikkate alınması gerektiÄŸini öğretmelidir. Müslümanlara mücadele ruhu kazandırmak için ve zalime karşı fiili mücadeleyi öğretmek için Filistin’den davetçiler gönderilmelidir.

Not: Müslümanların bulundukları bölgede kan dökmesi gerektiğini söylemiyorum. Zalimin kanını dökmesi gerektiğinden bahsediyorum. Bu zalimler kınama ile değil kan ile ancak duracaktır. İdeolojik zulümlere kalem ile, fiziki zulümlere savaş ile karşılık verilmesi gerektiğini söylüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir