Geleceğe İlişkin 100 Yıllık Öngörüler
Jules Verne (1828-1905)
Jules Verne 1863’te, “Yirminci Yüzyıl’da Paris” adlı bir roman yazdı, yaklaşan yüzyılı tahmin etmek için…
Ne yazık ki bu el yazması kaybolmuş, ta ki dördüncü kuşaktan torunu onu, 130 yıl boyunca bir kasa içinde kilitlenmiş olarak tesadüfen bulana dek…
1994’te bu el yazması yayınlandı ve en çok satılan kitaplardan biri oldu.
Verne, Paris’in 1960’ta gökdelen, klima, televizyon, asansör, yüksek hızlı tren, benzinle çalışan otomobil, faks makinesi ve hatta internete benzeyen bir şeye sahip olacağını tahmin etmiş…
Ve Paris’teki hayatı esrarengiz bir doğrulukla resmetmiş…
Birkaç yıl sonra 1969’da, Ay’a astronot gönderme işinin ayrıntılarını da…
Az bir yüzdelik hatayla uzay kapsülünün büyüklüğünü, Florida’ da ki fırlatma noktasının yerini, astronotların sayısını, seyahatin ne kadar sürebileceğini ve uzay gemisinin iniş yerini doğru tahmin etmişti.
Bu öngörüsünü 1865’te “Dünyadan Aya” adlı kitabında yazdı.
Leonardo Da Vinci (1452-1519)
Ressam, düşünür ve müthiş bir öngörü sahibi Leonardo da Vinci, 1400’lü yılların sonlarında, paraşüt, helikopter, askılı planör ve hatta uçak taslaklarını çizdi.
Leonardo’nun, 150 yıl son yapılacak mekanik bir toplama makinesinin ayrıntılı bir planını çizmiş olması çok şaşırtıcı…
Aynı şekilde kollarını, boynunu ve çenesini hareket ettirebilen savaşçı bir robotun planını da çizmiş…
1950’lerde, Alman-İtalyan işbirliğiyle bu robot yapıldı ve çalıştırıldı.
Leonardo, sürekli deney yapıyor, inşa ediyor, modeller çiziyordu.
Leonardo da Vinci de tıpkı Jules Verne gibi geleceğe ilişkin derin öngörülere sahipti ve bunu zamanının bir avuç ileriyi gören kişilere danışarak yapıyordu.
Tabi ki onlardaki Özel yeteneği unutmamak gerekir.
Ama bu yeteneği beceriye dönüştürebilme kapasitesine sahip olmaları önemli…
Onlar, sadece aynı alanda zihinsel bir gelişime sahip değil…
Mimarlık, mühendislik, matematik, müzik, resim, anatomi, gözlem, tiyatro vb. çoklu alanlara yönelik bir zihinsel yapıya da sahiplerdi.
Her türlü baskıdan uzak, eleştirel düşünme ile akıl yürütmeyi özgür platformlarda gerçekleştirecekleri imkânları vardı.
Ve bu imkânları bilim ve teknolojinin öneminin vurgulandığı teşvike dönüştürmüşlerdi.
En önemlisi de geleceğe dair, insanlık adına eserler bırakacak zihinsel bir yapıya sahip olmaları öngörülerde bulunma kapasitelerini beceriye dönüştüren önemli etkendi.
(Kaynak: M. Kaku, “Geleceğin Fiziği”, Yay. Odtü yay. Ankara. 2016. 5-7.)