Gelecekte Yapay Zeka’nın Eğitimdeki Yeri
Eğitim; bilginin, değerlerin ve kültürün aktarıldığı, insanın bilinçli bir birey olarak yetiştirilmesinin amaçlandığı en temel süreçlerden biridir.
Gelişen teknoloji ve bilgi çağının hızına ayak uydurmak için eğitim sistemlerimizin de sürekli olarak kendini yenilemesi gerekmektedir. İşte bu yenilenme sürecinin en önemli yapı taşlarından biri de artık yapay zekâ teknolojileridir.
Geçmişte ise “Eğitimde Yenilenme” süreci daha çok insan kaynakları bağlamında eğitim ordusuna katılan “Genç Eğitimciler” ve “Eğitime Yaklaşım Metot ve Modelleri” üzerinden yani “Eğitim Felsefesi” üzerinden gerçekleşiyordu. Ve süreç oldukça yavaş ilerlemekteydi. Adeta sindire sindire bir yenileme süreci gerçekleşmekteydi.
Peki, yenilenme sürecinde artık Genç Eğitimcilerin dolayısıyla Eğitim Felsefesinin bir fonksiyonu kalmadı mı?
El Cevap: Her alanda ama özellikle “Eğitimde Genç İnsan” faktörü olmadan bu boşluk hiçbir zaman doldurulamayacaktır.
Çünkü bahse konu olan Yapay Zeka tamamen teknik alt yapıya dayanan, matematiksel işlemlerin bir döngüsü şeklinde işlenmektedir. Oysaki insanlık serüvenini incelediğimizde; Eğitim eşittir Canlı Organizma, Organizma eşittir İnsan, İnsan eşittir Ruh zincirinin göreceksiniz.
Günümüzde yapay zeka, eğitim alanında öğretim metodları ve öğrenme süreçlerine büyük katkılar sağlamaktadır. Yapay zeka uygulamaları; öğrencilerin öğrenme stillerine, hızlarına ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş eğitim deneyimleri sunmakta, öğretmenlerin ise öğrenci performanslarını daha detaylı analiz etmelerine ve eğitim içeriklerini bu analizlere göre uyarlamalarına olanak tanımaktadır.
Yapay zekânın eğitimdeki geleceğine baktığımızda şu hususlar öne çıkmaktadır:
1. Kişiselleştirilmiş Eğitim: Yapay zeka, her bir öğrencinin öğrenme tarzını ve ihtiyaçlarını anlayarak onlara özel öğrenme planları sunabilir. Bu, öğrencilerin kendi hızlarında ilerlemelerine ve potansiyellerini en iyi şekilde kullanmalarına olanak tanır.
2. Sürekli Değerlendirme: Geleneksel sınav sistemleri yerine, yapay zeka destekli sistemler öğrencilerin sürekli olarak değerlendirilmesini ve geri bildirim almasını sağlayabilir. Bu, öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini anlamalarına ve öğrenme süreçlerini iyileştirmelerine yardımcı olur.
3. Erişilebilir Eğitim: Yapay zeka, engelli öğrencilerin eğitim materyallerine erişimini kolaylaştırabilir ve onlara özelleştirilmiş destek sağlayabilir. Ayrıca, uzak bölgelerde yaşayan veya imkanı kısıtlı öğrencilere de kaliteli eğitim imkanları sunabilir.
4. Eğitim Materyallerinin Zenginleştirilmesi: Yapay zeka, eğitim materyallerini daha interaktif ve anlaşılır hale getirebilir. Öğrencilerin ders materyalleriyle etkileşim kurmalarını ve öğrenme süreçlerini daha ilgi çekici hale getirebilir.
5. Öğretmen Destek Sistemleri: Yapay zekâ, öğretmenlerin iş yükünü hafifletebilir ve onlara daha verimli bir şekilde öğretme imkânı sunabilir. Bu, öğretmenlerin öğrencilerle birebir ilgilenmeleri için daha fazla zamanları olması anlamına gelir.
Ancak, yapay zekânın eğitimde etkin bir şekilde kullanılabilmesi için bazı önemli hususlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Öncelikle, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu teknolojilere hazır olması için gerekli eğitimlerin verilmesi şarttır.Ayrıca, veri güvenliği ve mahremiyet gibi konular başta olmak üzere, etik konuların da büyük önem taşıdığını unutmamalıyız.
Yazımızı sonlandırırken, tamamen teknik altyapıya dayanan, yapay zekânın amacının öğretmenlerin yerine geçmek değil, onları desteklemek olduğunu hatırlatmak isteriz.
Tabi dağda İzci Lider’inin ödevlendirmeyi Grup üzerinden yapıp dönüt toplaması veya da Urfalı annenin; “yapay zekoya kurban olasan, ödevini ona sorsaydın ya…” diye çocuğuna çıkışması hiç fena olmayacaktır