“Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar”
Yüce Allah (cc), varlıkların hem yaratıcısı hem yöneticisi hem de onların düzenleyicisidir. Rabbimiz her bir varlığı, bir sorumluluk ve kabiliyet dairesinde yaratmıştır. İnsanlara da bu kabiliyet dairesinde yeryüzünü imar ve dizayn getirme sorumluluğunu vermiştir.
Yeryüzüne baktığımızda bütün varlıklar bir sorumluluk dairesinde hareket etmektedir. Bitkiler, hayvanlar, doğada bulunan elementler vs… Bunların hepsi sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır, insan hariç. Yüce Allah, Kur’an aracılığıyla insanların da sorumlu bir varlık olduğunu hatırlatarak, sorumluluklarının bilincinde kulların oluşmasını murad etmektedir.
Rabbimiz yüce kitabında buyuruyor ki: “De ki: “Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.” Rabbiniz kimin doğru bir yol tuttuğunu çok iyi bilmektedir.” (İsra-84) “Buna göre âyet önemli bir psikolojik gerçeğe işaret etmektedir. Zira insan davranışlarının temeli, onun ruhsal yapısındaki psikolojik eğilimlerdir. Bu eğilimlerin oluşmasında insanın yaratılıştan sahip olduğu karakter yapısının yanında geniş anlamıyla eğitim öğretimin de tesiri vardır. Dinî inanç ve telakkilerle ahlâkî erdemler yahut erdemsizlikler de psikolojik eğilimlerin oluşması ve gelişmesinde iyi veya kötü yönde tesir eder.
Bu durumda doğru yol, Allah’ın hükümleri çerçevesinde doğru bir eğitimden geçmiş; ruhî ve ahlâkî melekeleri, duygu ve düşünceleri, inanç, irade ve ahlâkı Allah’ın rızâsına uygun bir çizgide oluşmuş insanların tuttuğu yoldur. Sonuçta kullarının durumunu, yani –özellikle ebedî kurtuluş bakımından– kimin iyi yolda, kimin kötü yolda olduğunu en iyi Allah bilir. Onun için insanın temel kaygısı Allah’ın rızâsına uygun yaşamak, O’nun doğru diye tanımladığı yoldan gitmek olmalıdır.”1
Doğru yol, Allah’ın yoludur. O halde Allah’ın çizdiği yolu ve o yoldaki sorumluluğumuzu bulmamız gerekiyor. Bizler yeryüzünü imarla (düzenlemeyle) sorumlu kılınmış varlıklarız ve mizacımızın gereğine uygun iş yaparak yeryüzünü düzenlenmeli ve adaletli bir nizam kurmalıyız: “…Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. O sizi yerden var etti ve size orayı mâmur hale getirme görevi verdi. O halde O’ndan mağfiret isteyin; sonra O’na tövbe edin. Şüphesiz rabbim yakındır, duaları kabul eder.” ﴾Hud-61﴿
“Allah Teâlâ, yeryüzünün imarı ile görevli olan kullarını, dünya işletmesinde nerede istihdam (çalışma alanı açmak, çalıştırmak) etmek istiyor?” sorusuna cevap vermeliyiz. Vizyonumuz bellidir, yeryüzünde Allah’ın razı olacağı bir medeniyet kurmaktır (enfal-39). Peki, misyonumuz nedir? Hangi misyonla bu vizyona katkı sağlayabiliriz? Rabbimizin, bizi istihdam etmek istediği yer neresidir? Asıl önemli olan nokta burasıdır. Hayatımızdaki birçok problemin çözüm eşiği bu sorunun cevabına bağlıdır. Bu soruya doğru cevap verdiğimizde yaratılış misyonumuzu öğrenmiş olacağız.
Kimileri benim yolum zaten doğru diyebilir. Böyle diyenlere Kur’an şöyle cevap veriyor: “Rabbiniz kimin doğru bir yol tuttuğunu çok iyi bilmektedir.” Gittiğimiz yol, bizi Allah’a ve Resul’üne değilde, nefsimize ve şeytanımıza yaklaştırıyorsa o yol, doğru yol değildir. Doğru yol, Allah’ın yoludur ve doğru yola ancak Allah’ın yardımıyla ulaşabiliriz. Allah’ın bizden razı olmasını istiyorsak, O’nun yolunda mizaç ve kabiliyetimize uygun bir mücadele içinde olmalıyız. Demeki ki doğru yolda olmak yetmiyor, aynı zamanda o yolda doğru bir şekilde mücadele etmekte gerekiyor.
Mizacımıza uygun bir eş, kabiliyetimize uygun bir iş hayatımızın huzurlu olmasına katkı sağlar. Eş ve iş seçiminde bu hususlara dikkat ettiğimiz gibi, islami mücadelede de bu hususlara dikkat etmeliyiz. Bu tavır; maddi ve manevi olarak bizi geliştirir, Allah’ın razı olacağı hususlara dikkat etmek Allah’ı memnun eder, İslami mücadeleye kalıcı katkı sağlama imkanı oluşturur, bireysel ve toplumsal bunalımları azaltır, birey ve toplum birlikteliğine katkı sağlar. Rabbim, bizleri mizaç ve kabiliyetine göre iş yapanlardan eylesin.
1- Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 516