HZ. MUHAMMED (S.A.V) BU HALİMİZİ GÖRSEYDİ!?
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v),
Kur’an’ın ifadesiyle,
“Alemlere rahmet olarak gönderilen” Enbiya, 21/107
“Yüce bir ahlak üzere olan”
Kalem, 68/4
“Bütün insanlığa örnek ilan edilen”
Ahzab, 33/21
“İnsanlığın son Peygamberi”
Ahzab, 33/40
olarak insanlığa İslam’ı tebliğ eden üstün bir şahsiyettir. Müslümanların tek rehberi ve ulu önderidir!
O’na yapılan her övgü ayrı değerdedir.
Kur’an’ın muhatabı ve Hatem’ül-Enbiya’dır!
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v), bizim bu halimizi bugün görse, bu ayeti okurdu!
“Resul, dedi ki: “Rabbim! Kavmim bu Kur’an’a büsbütün ilgisiz (terketti) kaldılar.”
Furkan, 25/30
Ve “ümmetimi helak eyleme diye dua ederken derin derin hüzünlenirdi!”
Ey Allah’ın Resulü!
Seni çok seviyoruz…
Sana selam olsun…
Keşke seninle asırdaş olsaydık!?
Ve seninle birlikte Bedir’de savaşsaydık!
Ama sonsuz hamdolsun ki, sana ümmet olduk!?
Biz seni hiç anlamadık ya Resulullah!?
Bol bol anıyoruz, durmadan mesaj yazıyoruz!
Eğer seni anlasaydık, Müslümanlar olarak bugün yeryüzünde bu zilleti yaşamayacaktık!?
Mahşer meydanında Allah’ım! “Ümmetim bu Kur’an’ı büsbütün terketti!” diyeceğini Allah bize bildiriyor!?
İçimizdeki beyinsizler yüzünden helak olmamızdan korkuyoruz ya Resulullah!?
Seni sadece “sakal, şalvar, sarık, cübbe” gibi şeylerle hatırlıyoruz. Oysa Kur’an’dan ibaret olan ahlakından çok uzaklaştık ya Resulullah!?
Mazlum olduk, kafirle ortak hareket ediyor, onların himayesine sığındık! Bu zalimler sana ümmet olabilir mi ya Resulullah!?
Kapitalizmin cazibesine kapıldık, evlerimizi süslüyoruz, Cennetimizi değil!?
Artık seni mesajlarla anarak sana olan sevgimizi ortaya koyduğumuzu zannediyoruz!?
Yüzbinlerce Müslüman inim inim inlerken, şu saniyede kim bilir kaç Müslüman acından ölürken, biz mangal keyfimizi sayfalarımızda yayımlıyoruz ya Resulullah!
Alimlerimiz sessiz mi sessiz?! Onlar meleklerin cinsiyetini tartışıyor!?
Kandil gecelerinde seni hatırlayarak kurtulacağımızı zannediyoruz ya Resulullah!
… Ve
Abdülaziz Kıranşal, bugünkü dünyamızı tarif eden yazısında diyor ki:
“Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) bir gün ziyaretimize gelse;
“Ey ümmetim!
Bir gün, bir gece sizde misafir olmak istiyorum, hayatınızı, ekonominizi, siyasetinizi, ailenizi, çocuk eğitiminizi, ahlakınızı görmek istiyorum” diye buyursa…
Her akşam eşimizle, kızımızla, oğlumuzla ailecek izlediğimiz dizilerimizi görse, girdiğimiz internet sitelerini, abone olduğumuz YouTube kanallarını, takip ettiğimiz sosyal medya hesaplarını görse…
Namaz kılmayan çocuklarımızı, tesettür nedir bilmeyen kızlarımızı, televizyonun ve sosyal medyanın esir aldığı evlerimizi görse…
Boşanma oranlarımızı, dağılan yuvalarımızı, ortada kalan çocuklarımızı, huzur evlerine terk edilen ana-babalarımızı görse…
Boşanmayı ve aldatmayı meşrulaştıran dizilerimizi, her türlü sapkınlığı normalleştiren kadın ve magazin proğramlarımızı, bütün haramları sıradanlaştıran yarışma proğramlarımızı, yalan, iftira ve algıya dayalı haber ve tartışma programlarımızı görse…
Marka başörtüleri, siyah gözlükleri, yüksek topukları ve lüks jipleriyle gecelere akan, bir konser biletine milyarlar saçan, pahalı telefonlarıyla TikTok videosu çeken, tüm özel hayatlarını Instagram’a açan, hiçbir tesettür defilesini kaçırmayan tesettürlü kızlarımızı görse…
Evlilik çağına geldiği halde bırakın sabah Namazı’nı, Cuma namazına bile gelmeyen, ana-babaya hürmet nedir bilmeyen, bir odaya kapanıp bütün zamanını sanal alemde geçiren oğullarımızı görse…
Yönetimimizin Fransız laiklik hukukuna, ticaretimizin Alman borçlar hukukuna, yargımızın İtalyan ceza hukukuna, evliliğimizin İsviçre medeni hukukuna göre olduğunu görse…
Bize iki büyük emanet olarak bıraktığı Kur’an ve Sünnet’in tek bir emrinin bile ne bir kanun ve ne de bir yasada yer almadığını görse…
Makam arabasız, sekretersiz, özel kalemsiz, korumasız yaşayamayan, VIP Umre’den aşağı kabul etmeyen, Zemzem Towers’dan aşağı konaklamayan, rezidansların ve özel güvenlikli sitelerin dışında yaşayamayan, yurtdışı tatillerini ihmal etmeyen, sadece zenginlerle oturup kalkan ve bu dünyayı küçük bir cennete çevirmeye çalışan konfor ve madde bağımlısı Müslümanları görse…
AVM’lerin, siyasi parti toplantılarının, mitinglerin, stadyumların, konferans salonlarının, çarşıların, pazarların dolu ama Camilerin boş olduğunu görse…
Her köşe başında açtığımız tekel bayileri görse, bize kötülüklerin anasıdır, uzak durun diye emrettiği içkinin bakkallarda bile satıldığını görse, fabrikalarının ve meyhanelerinin açıldığını, içkiden vergi alınıp bütçe yapıldığını görse…
Sonra yürüse Rasulullah (s.a.v), her caddede açılan Toto-Loto bayilerini görse, kumarı millileştirip, Milli Piyango’ya çevirdiğimizi görse…
Yürüse sokaklarımızda, “her çeşidi ayaklarımın altındadır” diye buyurduğu faizin her köşede bir faizli banka olarak geri döndüğünü görse…
Evlerimizi, arabalarımızı faizle aldığımızı, düğünlerimizi faizle yaptığımızı görse, ekonomimizin faize dayandığını görse…
Her şehirde özel zinahaneler açıldığını, zinanın suç bile sayılmadığını, zinadan vergi alındığını, resmileştiğini, kurumsallaştığını, reklamının yapıldığını görse…
Hedef ve ideallerimizden nasıl vazgeçtiğimizi, adaletimizi, merhametimizi, ahlakımızı ve değerlerimizi nasıl ihmal ettiğimizi, dünya ve dünyalıklar için kardeşliğimizi nasıl katlettiğimizi, mal, makam, mevki ve servet peşinde nasıl da birbirimize düştüğümüzü, paramparça olduğumuzu ve eridiğimizi görse…”
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v), mahşer günü bizi şikayet eden ayeti dünyada da yüzümuze bakarak okurdu.
“Resul, dedi ki: Rabbim! Kavmim bu Kur’an’a büsbütün ilgisiz (terketti) kaldılar.”
Furkan, 25/30
… Ve
Artık hakikati açıkça haykırmalıyız! Helak olmadan önce…
Ülkemizde maalesef!
Kumar serbest mi?
Devlet eliyle Milli (!) Piyango (kumar) oynanıyor mu?
Uyuşturucu satılıyor ve kullanılıyor mu?Barlar açık mı?
Pavyonlar ruhsatlı mi?
Gazinolar sabahlara kadar açık mi?
Evlilik dışı yaşam serbest ve yaygın mi?Zina kanunen suç değil mi?
Genelevler açık mı?
Faiz her şeye hakim mi?
Her yerde saatlik kiralık evler yaygın mı?İnsanımız servet peşinde, şöhret peşinde ve şehvet peşinde koşuyor mu?
Din, ehil olmayan ellerde mi?
Toplum şirk ve münafıklık ile içiçe mi?
Aile; basın, medya, diziler ve sosyal medya esareti altında mı?
Sokak, çıplak kadınlarla dolu mu?
İsraf (ailede ve devlette) had safhada mı?Devlet malı aleni çalınıyor ve zarar veriliyor mu?
Mesire alanları perişan ve pislik içinde mi?
Zeķat, sadaka ve infak kurumu unutulmuş mu?
Sokakta eşkiya ve dolandırıcılar kol geziyor mu?
Ateizm ve Deizm çok yaygın mı?
Trafikte kural var mı?
İhtiras imanı parçalamış, haram ve helale uyan var mı?
Adalet tam tecelli ediyor mu?
Hak, haklının mı yoksa güçlünün mu?
Milli gelir adilane paylaşılıyor mu?
İnançlara saygı var mı?
Her yıl binlerce aile boşanıyor mu?
Cezaevleri tıka basa dolu mu?
Fikir ve düşünce üreten var mı?
Çalışmak isteyen var mı?
Toplumda utanma duygusu var mı?
Komşuluk ilişkileri kaldı mi?
Borç veren var mı?
…
Allah, bizi ıslah eylesin!
Kur’an’ın ifadesiyle, “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eyleme Allah’ım!”
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar