Suruç’ta hem devlet hem de bölge halkı, IŞİD’den kaçan insanlar için seferber oldu. Şeyhanlı Aşireti’nden Mahmut Kaplan da 5 bin Kobanili’yi köylere yerleştirdi
Türkiye, IŞİD teröründen kaçan 200 bini aşkın Kobanili’ye kapısını açarken, devlet imkânları seferber edilmiş durumda… Suruç’ta Yatılı Bölge Okulu’nun yanı başında 30 bin kişilik kalıcı çadırkent yapılıyor. Burada; barınma, okul, banyo, cami her türlü ihtiyaç karşılanacak. Kış gelmeden teslim edilmesi amaçlanıyor. Bölge halkı da gelen misafirlere kucak açarak devletin yükünü hafifletiyor. Bu insani çaba, HDP’nin gelenleri tek başına kucaklıyor görüntüsü verme girişimlerini boşa çıkarmış görünüyor. AK Parti Suruç İlçe Teşkilatı da ailelerin kaldığı yurtları, lojmanları, çadırları bir saat bile boş bırakmıyor. AK Parti Suruç İlçe Başkanı Mehmet Yavuz’a Kobanili çocuklar “babo” diye seslenirken, istekleri not edilip AFAD’a iletiliyor. Yavuz, kimi zaman Kürtçe bilmeyen doktorlara, personele ve AFAD çalışanlarına da gönüllü rehberlik yapıyor.
‘ZEKAT VE SADAKA BİZE HARAM’
Bölgenin önde gelen kanaat önderleri de büyük bir sorumluluk almış durumda. Bunlardan biri de Şeyhanlı Aşireti’nden eski AK Parti Milletvekili Mahmut Kaplan… Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un övgü ile bahsettiği Kaplan, 5 bine yakın Kobanili’yi köylere yerleştirdi. Suruç bölgesinde Şıh Müslüm’ün türbesinin bulunduğu Ziyaret Köyü’nde Mahmut Ağa’nın konuğu olduk. Kobani-Rakka arasındaki köylerden 3 bin yakın akrabasının geldiğini belirten Kaplan, “Bir kısmı Urfa’da bir kısmı burada. Görev bölümü yaptık. Şu anda 2 bin 748 kişiyi yerleştirdik. Bunlar akrabalarımız. Şu anda 40-50 kişi aynı evde kalanlar da var. Akraba dayanışması ile çözüm üretiyoruz. Bin 600 kadar kişiye de yardım ediyoruz” diyor. Mahmut Kaplan, Kobani’den gelen akrabalarına zekat ve sadakanın haram olduğunu vurguluyor ve nedenini de şöyle anlatıyor: “Bizim ailemiz Hz. Hüseyin’in soyundan, Seyit olduğumuz için zekat, sadaka haram. Bizlere dostlar yardım ediyor. AFAD’dan yardım alabiliriz ama başkalarından zekât almıyoruz. Gelenlerin içinde doktor, mühendis birçok meslek sahibi var. Çocuklarını, namusunu kurtarmak için kaçıp gelmek zorunda kaldılar. Birçoğu da dönmek istiyor.”
‘BEBEK MAMASI VE BEZ LAZIM’
Ailelerin arabalarını Suriye tarafında bıraktığını belirten Kaplan şöyle devam ediyor: “Araçlarına ruhsat verilsin, Türkiye’ye getirilsin istiyoruz. Yoksa arabalar orada çürüyecek. Gençlere rehabilitasyon programı zorunlu. Çadırkentlerde akraba olmayanlar da bir arada kalmak durumunda kalıyor. Öncelikle banyo, tuvalet olan yerlere taşınmaları gerekiyor. Doğru yönetilmezse ciddi bir sosyal patlamaya da neden olabilir. Devlet bugüne kadar Suriye’den gelenlere 4 milyar dolar harcadı. Bu yükün hafifletilmesi gerekiyor. O nedenle meslek sahiplerinin çalışması önemli. Zaten şu anda bölgede doktor ihtiyacımız var. AFAD ve Göç İdaresi ile görüştük. Kimlikleri de çıkıyor. Sağlık sorunları olduğunda kayıt altında olmuş olacaklar.” 7 bin kişinin kaldığı yurtta gönüllü çalışıyor Doktor Nurettin Fırat. Sınırdan geçiş yaşandığı günün ertesi gelmiş Suruç’a… Gecenin ilerleyen saatinde oturmuş hastaları muayene ediyor. Pratisyen hekim ancak dişi ağrıyan da ona geliyor, bebeği ateşlenen de… İstanbul’dan gelip gönüllü görev yapan Dr. Fırat, Kürtçe bildiği için muayene de kolay oluyor. En çok tüketilen ilaçların ağrı kesici ve grip ilaçlar olduğunu belirten Fırat, “Çocuklarda sıkça ishal, kusma, ateş oluyor. Kışın özellikle grip ilaçlarına ihtiyaç olacak. İlaçlar Şanlıurfa, Mardin Eczacılar Odası’ndan, gönüllü vatandaşlardan geliyor. Pratisyen olduğum için elimden gelenler sınırlı. Acil ameliyata ihtiyacı olanlar var. Bölgeye gelecek uzman doktorlar bunu yapabilir. Şu anda en çok ihtiyacımız olan çocuk, kadın ve dâhiliye doktorları” diye sesleniyor. Dr. Fırat, özellikle bebek maması ve beziyle tekerlekli sandalyeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
BABALARI ONLARI GETİRİP GERİ DÖNDÜ
Şeho İsa, 9’u kız, 11 çocuğu sınırı geçirdikten “Gözüm artık arkada değil” diyerek köyüne geri dönmüş. Renkli gözleriyle birbirinden güzel kızları babalarını bir kahraman gibi anlatıyor: “IŞİD’in köle pazarları kurduğunu, kızları sattığını söylüyorlardı. Babam bir sabah ‘Hadi kalkın yola koyuluyoruz’ deyip bizi Türkiye sınırına kadar getirdi. Amcamla bize eşlik ettiler. Burada 8 aile daha var akrabamız olan. Köydekiler bize çok iyi davranıyorlar. Ekmek, süt her konuda yardım ediyorlar. Sanki kendilerindenmişiz gibi bizi kucakladılar. Babamdan aldığımız haberlere göre köyde kimse kalmamış.”
O ARTIK MİNİKLERİN MEHMET AMCA’SI
AK Parti İlçe Teşkilatı Başkanı Mehmet Yavuz, ailelere yaptığımız ziyaretlerde bize eşlik ettiği gibi tercümanlık da yapıyor. Ekibiyle birlikte gece gündüz ailelerin yanı başında… Bebeklerin mamasından yaşlıların ilaçlarına kadar hepsiyle tek tek ilgileniyorlar. Kobanili çocukların Mehmet amcası olmuş artık… Etrafını saran kadınların bazıları beşik, bazıları ayakkabı istiyor. Yavuz, “Önümüz kış, hem battaniye hem kıyafete ihtiyaç var. Evinize bir misafir geleceği zaman bile en az 2 saat hazırlık yapıyorsunuz. Sınırdan 200 bin insan gelmiş. Onların ihtiyaçlarına yetişmek kolay değil. Ancak devlet bütün imkânları seferber etmiş durumda. Bizler de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz” diyor. kaynak: Sabah Gazetesi