Özel Bireylerin Dünyası (Bipolar, Hiperaktivite, Otizm ve Disleksi Tanıları)
Onlar, hep maskesiz…
Kötülüğün her renginden uzaktır, sevgi ve merhametin en koyu rengini taşırlar.
Bazen istemsizce sağa sola sallanmak, bazen eline aldığı bir cismi sallamak bazen de kulağı rahatsız edici tuhaf sesler çıkarmak onların mutluluk kaynağı…
Onların dünyasını tanımayanlar için bu davranışlar, tuhaf gelebilir.
Onlarla kısa bir vakit geçirmek, alışılmış rahatlığı bozar ama aileleri için durum hiç de böyle değil, çünkü bu onların vazgeçilmez hayatı…
Ne bir tatil planı ne de bir ziyaret planı var. Tek bildikleri şey, çocuklarını mutlu edecekleri bir anı yakalamak ve onlara yaşatmak…
Evlatlarının bir başkasının malına, canına zarar vermesinden tedirgindirler, hayatı sürekli diken üstünden yaşarlar, empati beklerler, çevresindekilerin kendilerini anlamalarını ve hoş görmelerini isterler.
Onlar için özel tıbbi terimler vardır. Bu terimler, onları tanımak ve anlamak için, onları ötekileştirmek ve dışlamak için değil…
Bipolar, hiperaktivite, şizofren, otizm, disleksi (öğrenme güçlüğü) bu psikolojik tanılardan sadece bir kaçı…
Bipolar, mutluluk ile mutsuzluk algısını sağlayan devrelerin oto kontrollerini kaybettiği tıbbi söylem…
Mutluluk ve mutsuzluğu uçlarda yaşarlar.
Nöronlar, sinir sisteminin bir hücresi olarak bilgi akışını sağlar. Bu bilgi akışındaki dengesizlik, duyguların uçlarda gezinmesine sebep olur.
Hiperaktivite, prefrontal kortekste bulunan ve karar verme mekanizmamızı çalıştıran nöronların azalmasıyla analitik muhakeme yeteneklerin zayıflaması ve ani kararların verilmesi…
Cevabını bildikleri sorulara elinde olmayarak yanlış cevap verirler ve niçin yanlış cevap verdiklerine bazen kendileri de şaşırır…
Dikkatleri dağınık olduğu için öğretmeni dinlemekten ve konuya odaklanmaktan zorluk çekerler.
Şizofreni, bilinç merkezinin beyinde yer aldığı prefrontal korteksteki nöronların yanlış gelişmesi…
Bu tanıda, gerçeklik algısının yitirildiği, iç görünün, yani hastalığın hasta tarafından algılanmasının kaybolduğu durumu tanımlar.
Şizofrenide en tipik bulgular sanrı / hezeyan, halüsinasyon, uygunsuz duygulanma, kendiyle aşırı ilgilenme ve içe kapanmadır. Sanrı gerçek kanıtlara rağmen değiştirilemeyen düşünceleri ifade eder (beni takip ediyorlar, beni zehirlemek isteyenler var vb.), halüsinasyon ise obje olmadan algıdır (kulağa konuşan sesler vb.).
Otizmin bir tek tanımlaması yoktur, farklı tanımlamaları vardır.
Bazı “A tipik” otistikler ya da “Asperger Sendromu” sayılan otistikler diğer bireylerden daha üstün akademik beceriler ortaya koyabilir.
“Asperger Sendromu” ile tanımlanan otistik bireyler belli bir konu üzerinde yönlendirildiklerinde o konu üzerinde üstün bir özellik sergiler.
Charles Darwin, Albert Einstein, Isaac Newton, Wolfgang Mozart ve Hans Asperger otizmin bir alt türü olan Asperger Sendromu ile ilişkilendirilmiş kişilerdir.
Disleksi (öğrenme güçlüğü), yazma, okuma, aritmetik becerilerin bozuk olmasını kapsayan geniş bir yelpaze…
Çocuk, bazen harflere, bazen kelimelere, bazen rakamlara beyinsel olarak kördür. Yani, rakamları, kelimeleri, doğru algılayacak nöronal yapısı normalden farklıdır.
Genellikle onlar, “b” ile “d” harfini “2” ile “7”, “6” ile “9” rakamlarını karıştırırlar. Okumalarda gördükleri kelimeyi tam olarak algılayamadıkları için onu en yakın kelimeye yuvarlarlar.
Örneğin; “lavaş”a “savaş” “okul” yerine “sokul” gibi kelimeleri kullanırlar.
Genellikle disleksi (öğrenme güçlüğü) zihinsel bir tanı sayılmaz. İleriki zamanlarda normal bir birey hatta üstün beceriye sahip bireyler olarak yaşamlarını sürdürebilirler.
(Kaynak: Oytun Erbaş, “Psikiyatrinin Kara Kitabı”, Siyah Kuğu yay., 2019. İst. s. 105-135)