SENİ ARIYORUZ YA RESULALLAH!
Gerçekten seni arıyoruz, bize gösterdiğin yolumuzu şaşırdık!
Sen ki, Allah Resulüsün, Kur’an’ın ifadesiyle;
“Alemlere rahmet olarak gönderilen” Enbiya, 21/107
“Yüce bir ahlak üzere olan”
Kalem, 68/4
“Bütün insanlığa örnek ilan edilen”
Ahzab, 33/21
“İnsanlığın son Peygamberi”
Ahzab, 33/40
olarak insanlığa İslam’ı tebliğ eden üstün bir şahsiyettir. Müslümanların tek rehberi ve ulu önderidir!
O’na yapılan her övgü değerlidir.
Kur’an’ın muhatabı ve Hatem’ül-Enbiya’dır!
… Ve
Hz. Muhammed (s.a.v), hamurdan ve çamurdan şekiller (putlar) yaparak ilah diye karşısında dikilen o müşrik insanlara nasıl bir eğitim metodu uygulayarak eğitti ki, hepsi müslüman oldu!?
Bu manada ilmi haysiyeti olan bir çok eğitimci, Hz. Muhammed (s.a.v)’i insanlık tarihinin en büyük eğitimcisi olarak kabul etmektedirler!
İnsanlık erdemini kaybetmiş bir topluma Peygamber olarak görevlendirilmiş bir insanı incelediğiniz zaman, tebliğ görevini yaparken modern manada uygulanan bütün eğitim metodlarını uygulamıştır. 40 yıllık Peygamberlik öncesi hayatında çok önemli göreve hazırlanmıştır. O’nu bu göreve hazırlayan bizzatihi Allah’tır.
Ve insanlık tarihinin en zor görevi…
Neden sık sık evinden ayrılarak 5 km’lik Hira’ya doğru yola çıktığı ve günlerce orada kaldığı ve tefekkür ettiği daha iyi anlaşılıyor!? Hira O’nun için büyük bir okuldu. Ve sonunda o okulda Kur’an’ın ilk emrini aldı.
İlk ilahi emirde O’na ve O’nun şahsında bütün insanlığa seslenen Allah, “Oku!” diyor ve kalemle yazı yazmayı emrediyordu!
… Ve
Hz. Muhammed (s.a.v) elbette ki, her türlü övgüye laiktir. Allah O’nu överken, biz nasıl övmeyelim? O’nu “analım” elbette itirazım yok! Ya ne zaman O’nu “anlayacağız!?” İslam dünyası Hz. Muhammed (s.a.v)’i durmadan anıyor, hatta bazen de abartıyor, Hıristiyanların Hz. İsa (a.s)’a yaptığını yapıyor. Ama bir türlü Hz. Muhammed (s.a.v)’in ahlak ve adalet anlayışını, temsil ettiği misyonunu, erdemini, kimlik ve kişiliğini, onurlu duruşunu… ” anlamadık, anlayamadık” ki, yolumuzu bulalım!?
… Ve
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v), bugün bizim bu halimizi görse, bu ayeti okurdu!
“Resul, dedi ki: “Rabbim! Kavmim bu Kur’an’a büsbütün ilgisiz (terketti) kaldılar.”
Furkan, 25/30
Ve “ümmetimi helak eyleme diye dua ederken derin derin hüzünlenirdi!”
Ey Allah’ın Resulü!
Seni çok seviyoruz…
Sana selam olsun…
Keşke seninle asırdaş olsaydık!?
Ve keşke seninle birlikte Bedir’de savaşsaydık!
Ama sonsuz hamdolsun ki, sana ümmet olduk!?
Biz seni hiç anlamadık Ya Resulallah!?
Bol bol anıyoruz, durmadan mesaj yazıyoruz!
Eğer seni anlasaydık, Müslümanlar olarak bugün yeryüzünde bu zilleti yaşamayacaktık!?
Yüzbinlerce Müslüman inim inim inlerken, şu saniyede kim bilir kaç Müslüman acından ölürken, biz mangal keyfimizi sayfalarımızda yayımlıyoruz Ya Resulallah!
Alimlerimiz sessiz mi sessiz?! Onlar meleklerin cinsiyetini tartışıyor galiba!?
Kandil gecelerinde seni hatırlayarak kurtulacağımızı zannediyoruz Ya Resulallah!
… Ve
“Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) bugün aramızda olsa ve bizim her akşam ailece izlediğimiz dizileri görse, girdiğimiz internet sitelerini, takip ettiğimiz sosyal medya hesaplarını görse…
Namaz kılmayan çocuklarımızı, tesettür nedir bilmeyen kızlarımızı görse…
Huzur evlerine terk edilen ana babalarımızı görse…
Bütün haramları sıradanlaştıran yarışma proğramlarımızı görse…
Yönetimde Fransız laiklik hukukuna, ticaretimizde Alman borçlar hukukuna, yargıda İtalyan ceza hukukuna, evliliğimizde İsviçre medeni hukukuna göre olduğumuzu görse…
Bu dünyayı küçük bir cennete çevirmeye çalışan konfor ve madde bağımlısı Müslümanları görse…
Camilerin boş olduğunu görse…
İçkinin bakkallarda bile satıldığını görse…
Evlerimizi, arabalarımızı faizle aldığımızı görse…
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v), mahşer günü bizi şikayet eden ayeti dünyada da yüzümüze bakarak okurdu!
Ve ilk önce hepimizi Gazze konusunda uyarırdı. Gazze’de ölüm kol geziyor diye uyarırdı. Açlıktan ölmek nedir bize hatırlatıldı. Mahşer günü ne hesap vereceğimizi bize sorardı!?
… Ve
Artık hakikati açıkça haykırmalıyız! Helak olmadan önce…
Ülkemizde;
Kumar serbest mi?
Devlet eliyle Milli (!) Piyango (kumar) oynanıyor mu?
Uyuşturucu satılıyor ve kullanılıyor mu?Barlar açık mı?
Pavyonlar ruhsatlı mı?
Gazinolar sabahlara kadar açık mı?
Evlilik dışı yaşam serbest ve yaygın mı?Zina kanunen suç değil mi?
Genelevler açık mı?
Faiz her şeye hakim mi?
Her yerde saatlık kiralık evler yaygın mı?İnsanımız servet peşinde, şöhret peşinde, şehvet peşinde koşuyor mu?
Din, ehil olmayan ellerde mi?
Toplum şirk ve münafıklık ile içiçe mi?
Aile; basın, medya, diziler ve sosyal medya esareti altında mı?
Sokak, çıplak kadınlarla dolu mu?
İsraf (ailede ve devlette) had safhada mı?Devlet malı aleni çalınıyor ve zarar veriliyor mu?
Mesire alanları perişan ve pislik içinde mi?
Zekat, sadaka ve infak kurumu unutulmuş mu?
Sokakta eşkiya ve dolandırıcılar kol geziyor mu?
Ateizm ve Deizm yaygın mı?
Trafikte kural var mı?
İhtiras imanı parçalamış, haram ve helale uyan var mı?
Adalet tam tecelli ediyor mu?
Hak, haklının mı yoksa güçlünün mu?
Milli gelir adilane paylaşılıyor mu?
İnançlara saygı var mı?
Her yıl binlerce aile boşanıyor mu?
Cezaevleri tıka basa dolu mu?
Fikir ve düşünce üreten var mı?
Çalışmak isteyen var mı?
Toplumda utanma duygusu kaldı mı?
Komşuluk ilişkileri kaldı mı?
Borç veren var mı?
LGBT aleni savunuluyor mu!?
Helak olan Nuh kavmi, Hud kavmi, Lud kavmi, Semud kavmi, Medyen halkı, Ashab’ur-Ress, Karun ve mahiyeti gibi içimizde bir sürü beyinsiz batılı haykırıyor mu!?
…
Allah, bizi ıslah eylesin!
Kur’an’ın ifadesiyle, “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eyleme Allah’ım!”
Seni arıyoruz Ya Resulallah!