SEVGİ OLMASI ELZEM OLAN BİR KAVRAMDIR
Ne bu Allah aşķına?!.
Bu sürekli arbede…
Bu çekişmeler…
Azaba dönüştürülen bu yaşam.
Sebebi ne bunca kinin, düşmanlığın …
Paylaşılamayan neyimiz var böyle?…
Yüce Allah’ın Kur’anda her şeyin kendisine ait olduğu vurgusu yapılmıyor mu?..
Neyin peşindeyiz, ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz belli değil…
Sanki Allah; insanlar kavga etsinler diye; dünyayı özelikle mi dar yaratmış…
Oysa; dünya herkesi içinde barındıracak kadar ferah ve geniş…
Onu daraltan sırf hırslarımız, benciliğimiz, biribirimizi çekememezliğimiz…
Ölmeyekmişiz gibi bunca uğraşı bunca çaba neyin nesi anlam vermek zor…
Şu ana dek kim ne götürmüş öbür tarafa; bilen varsa buyursun söylesin…
İyilik ve güzellik üstüne kurgulanmış bu koskoca kainatın orjinal yapısını koruyup; sahibine geri verilmesi gerekmiyor mu ?
Barışın, sevginin, Dostluğun olması gereken yerde; savaşın, husumetin, binbir çeşit yalanın dolu dizgin seyri, bu güzelim yaşamı nasıl Cehenneme çevirdiğini görmezden gelip, bunda ısrarcı olmanın, yarın mahşer günü bizi mesul duruma düşüreceğini kimse bilmiyor mu?..
Her gün dilimize doladığımız; ama anlamına çoğumuzun yabancı kaldığı besmelenin taşıdığı o evrensel iki ismi olan “Rahman ve Rahim” ile ilgili neler kaçırdığımızın kar ve zararını düşünebilseydik eminim yeryüzünde hiç bir sorun yaşanmazdı.
Allah’ın sonsuz sevgi ve merhametini içeren bu iki mübarek kelime, aynı zamanda doğanın değişmez iki İlahi yasasıdır.
Bu iki yasaya aykırı davranışların nelere mal olduğunu hepimiz görüyor ve yaşıyoruz.
Sevginin, merhametin hüküm sürmediği bir yerde, elbette ki bu iki kavramın tersi olan merhametsizlik, sevgisizlik baş gösterir. Buda doğanın ve insanlığın dengesini bozan nedenledir.
Sevginin olmadığı yerde; teneffüs edeceğimiz tek şey Cehennemin dumanı ve ateşi; duyacağımız tek ses Cehennemin ayak sesleri olacaktır.
Her şey sevgiyle başlar, sevgiyle büyür, sevgiyle gelişir… Allah bizleri bu yüce duygudan mahrum etmesin…