Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz günlerde Ak Parti Hükümet yeni başlattığı toplu konut projesiyle 250 bin konut yapacağının müjdesini verdi.
Konuyu detaylı inceleyip, ondan sonra yazmak istediğimden hemen yazmak istemedim.
Bu konut projesi kimilerine göre gerçekten bir müjde, Halka hizmet, kimilerine göre de tam bir fiyasko.
Bazılarına göre İktidar bu hamle ile kaybettiği teveccühü yeniden kazanacak ve seçimler için büyük avantaj sağlayacak.
Bazılarına göre de tam aksine kaybetmekte olduğu prestijine aynı yönde ivme kazandıracak.
Muhalefetin bir kısmı projeye karşı çıkarak iktidarın asıl amacının Piyasadan sıcak para toplamak olduğunu söylerken diğer kısmı projenin eksikleri olduğundan özellikle de ödeme zorluğundan bahsediyor.
Tabii muhalefet kendi penceresinden bakıyor. Ben olaya “Vatandaş” gözü ile bakmak istiyorum.
Öncelikle şunu iyi biliyorum ki projeden ev alabilecek olan Vatandaş gayet memnun olacakken, kurada ismi çıkmayanlar ise Hükümete tepki gösterecek.
Yani olayın Hükümet açısından avantajları olduğu kadar dezavantajları da var.
Hükümetin düşündüğü gibi bu proje “Oy” a tahvil olur mu? Olmaz mı?
Bunu zaman gösterecek ama Devlete ekonomik olarak fazladan bir yük getireceği aşikar.
Evet, sosyal devlet halkının ucuz konut sahibi olmasını teşvik eder de ancak konut fiyatları ve ödemeleri makul düzeyde olmalı.
Oysa projeye baktığımızda toplam fiyatlar uçuk olmasa da aylık ödemeler projenin mantığı ile uyuşmuyor.
Örnek vermek gerekirse,
Diyelim ki talip olduğunuz ev Ankara’da
Evin sözleşme satış fiyatı 850 bin TL
Vade: 240 ay
Müracaatınız kabul edildi ve Kasım 2022 ayı itibarıyla bankaya sözleşme imzalamaya gittiniz.
Önce peşinat olarak 85.000 TL ödeyeceksiniz.
850.000 – 85.000 = 765.000 (TOKİ’ye kalan borcunuz)
765.000 ÷ 240 = 3.187 TL aylık taksit tutarınız olacak ve ilk taksitinizi Aralık 2022 tarihinde ödeyeceksiniz.
Aralık 2022 tarihinde ilk taksitiniz olan 3.187 Lirayı ödediniz.
765.000 – 3.187 = 761.813 TL (TOKİ’ye kalan borcunuz)
Geldiniz Ocak 2023 ayına yani 2. taksitinizi ödemeye
TOKİ sözleşmesi gereği her yıl Ocak ve Temmuz ayında aldığınız konutun satış fiyatı memura verilen zam oranı kadar arttırılıyor.
2023 yılı Ocak ayında Memura verilecek tahmini zam oranı % 25 (ki bu en asgari bir rakamdır.)
Yani sizin evin kalan borcu da otomatik olarak % 25 oranında artmış olacak.
Aralık 2022 tarihinde kalan toplam borcunuz: 761.813TL
761.813 x % 25 = 190.453 TL (Evin kalan borcuna eklenecek tutar)
761.813 + 190.453 = 952.266 TL (Evin yeni fiyatı)
6 ay için ödeyeceğiniz yeni aylık taksit tutarınız 3.984.TL olurken, evinizin yeni borcu 952.266 TL oldu
Geldik 2023 yılının Temmuz ayına;
İlk ödediğiniz taksit ve 2023’ün ilk 6 ayı boyunca her ay 3.984 TL taksitle TOKİ’ye 27.091 Lira para ödediniz.
Bir önceki dönem 952.266 lira borcunuz kalmıştı ödemiş olduklarınızı düşersek,
952.266 – 23.904= 928.362 Lira borcunuz kaldı
Temmuz ayında Memur maaşlarına % 25 daha zam yapıldı
Otomatikman sizin yeni borcunuz ve taksitlerinizde böylece yeniden değişmiş oldu.
928.362 x % 25= 232.090 TL
% 25 artış ile 928.362+232.090 = 1.160.452 lira borcunuz oldu.
Yeni taksit tutarınız: 4.980 TL oldu.
2023 yılının Temmuz ayından 2023 yılının Aralık ayına kadar ödenecek olan taksit tutarı 4.980 TL.
2022 yılının Kasım ayında imzaladığınız TOKİ sözleşmesi ile 850.000 TL’ye sahip olacağınızı düşündüğünüz konuta ödenmiş, ödenmemiş toplam tutar ve güncel borcunuz Aralık 2023 itibarıyla;
Peşinat tutarı: 85.000 TL
Aralık 2022 taksit tutarı: 3.187 TL
2023 yılının ilk 6 ayında ödediğiniz taksit tutarı: 23.904 TL
2023 yılının ikinci 6 ayında ödeyeceğiniz taksit tutarı: 29.880 TL
Toplam ödenen tutar: 141.971 TL
Evi satın aldığınız fiyat: 850.000 TL
1 yılda ödediğiniz tutar: 141.971 TL
Aralık 2023 itibarıyla TOKİ’ye kalan borcunuz ve 2024 yılı ocak ayında, üzerine memur zammı kadar yeniden zam yapılacak olan konut ana borcunuz: 1.130.572 TL
Tabii bu rakam her altı ayda bir artarak güncellenecek.
Özetle; Projenin mantığı ile ödemeleri ters orantılı.
Merak ediyorum asgari ücretli bu taksitleri nasıl ödeyecek?
Gerçi Sayın Bakan Murat KURUM “ vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, biraz ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir…” dedi ya, sanırım pek ciddiye alınmadı.
Tabi Sayın Bakanın bu konuşmasını ben talihsiz bir açıklama olarak gördüm.
Doğalgaz, Elektrik ve su gibi en temel ödemeleri yapmakta zorlanan bir kesimin bu kadar yüksek aylık taksitleri ödemesi pek olası görünmüyor.
Öyle zannediyorum ki bu konut paralarının çoğu öden(e)meyecek.
Peki ödemeyeni ne yapacaksınız?
Elinden evini mi alacaksınız ?
Elbette bunları yapmanız mümkün değil.
Önce gecikme faizini sileceksiniz, sonra peşin ödeyenlere indirim yapacaksınız, en sonunda da silip atacaksınız.
Yani, bir kısım vatandaşa bedava ev yapmış olacaksınız.
Ha, herkese yapabiliyorsanız sorun yok ama bir kesimden para alırken diğer kesime bedava ev verirseniz bu haksızlık olur.
Ayrıca Devletimizin ekonomisi de bunu kaldırabilir mi? O da ayrı mesele.
Toplu konut yaparak zengin olan Halkının refah düzeyini arttıran bir Devlet ben duymadım.
Dolayısı ile bu Projenin gerek Devlete gerekse de Millete pek bir yararı görünmüyor.
Devlet, elindeki para kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak zorundadır.
Ülkemiz sanayileşmeyi tam olarak becerememiş, henüz tam olarak kalkınmayı sağlayamamış bir durumdadır.
Yerli Üretimimiz yetersiz, ihracatımız azken ithalatımız çoktur.
Dolayısı sahip olduğumuz kısıtlı kaynakları en yüksek verim alacağımız projelere yatırmak zorundayız.
İthalatı azaltmanın yollarını aramalı, bu yönde yatırımlar yapmalıyız.
Teknolojik olarak dışa bağımlılığımızı azaltıcı projelere yatırımlar yapmalıyız.
Sanayiye yapılan yatırımlar kısa vadede bizi sıkıntıya sokabilir ama gelecekte refaha kavuşturur.
Bu açıdan baktığımızda konut yatırımı Ülkemiz açısından çok üretken değildir.
Almanya gibi savaş sonrası kısa vadede kalkınan Ülkeler, kalkınmayı toplu konut ile değil Sanayii ile gerçekleştirmiş.
Almanya Sanayisini güçlendirirken, bizdeki gibi 100-125 metrekare değil de daha küçük boyutta konut yapmış, yapılmasını teşvik etmiştir.
Bizdeki gibi kullanmadığı alanlara para yatırmamıştır.
Devletten ziyade Belediyelerin konut yapması ve kiraya vermesi o yerleşim yerindeki kira fiyatlarının belli bir seviyede tutulması açısından daha doğru olacaktır.
Belediyeler Kültürel faaliyetler adı altında her yıl milyonlarca lirayı sokağa atıyorlar.
Bu paraları yönetimleri altındaki yerlere toplu konut olarak yapıp kiraya verseler çok daha verimli olur.
Her ne kadar Sosyal Devletçiliğin gereklerinden de olsa aslında ben konuta yatırım yapılmasını sevmiyorum.
Konut yapılacaksa şahıslar Devlet kredisi ile değil, kendi parası ile Banka kredisi ile yapsın.
Maddi durumu olmayan, Sağlık koşulları el vermeyenlere de Devlet küçük ebatlı (İnsan yaşamına da uygun) evler yaparak, geçici barındırma yapmalıdır.
İhtiyacı biten konutu boşaltmalıdır.
Ayrıca, TOKİ’den ev aldıktan sonra satıp üzerine para koyup şehir merkezinde ev alanlar da var.
Yanii bu tür projelerden hep ihtiyacı olanlar yararlanmıyor.
Velhasılı kelam, her ne kadar Devletin konut yapmasından çok hoşlanmasam da yine de “Yetmez ama Evet” diyorum.
Ama rakamlar yeniden revize edilmeli, ödemeler asgari ücretlinin ödeyebileceği bir rakamlara çekilmelidir.
Aksi halde yakında etrafımız TOKİZEDE dolacaktır.
Sağlıcakla.
Mesut BALYEMEZ
[email protected]