İyi bir Toplum Olmanın Sistem Şartı-2
Liberal, serbest sistemlerde, kazanç ön planda, ahlak ise ikinci planda…
Ancak deprem, korona virüs gibi travmaların yaşandığı zamanlarda sevgi ve merhamet duygularıyla yardımlaşmaya dair ahlaki eylemler açığa çıkar.
Bu eylemlerin sistemce içselleştirildiği söylenemez.
İçselleştirilmeyen bir şey de havada kalır, benimsenmez ve kalıcı olmaz.
İyi bir toplum, inanç ve kanaatler üzerine kurulu bir toplum…
Ve ahlaki inanç ile doğru ve yanlışı gösteren güçlü bir sağduyunun adil kanaatlerine dayanır.
Bu toplum modelinin temelinde ahlak, üzerinde adil hukuk kuralları yer alır.
Ahlak, sevgi ve merhamet görevi görür.
Toplum üçlü sacayağına sahip olmalı:
Ahlak, adalet ve merhamet…
Bu üçlünün bozulması, anlamsızlık ve düzensizlik…
Her birey, kendi ölçüsünü adil görürse, binlerce ahlaki ölçü normları oluşur ki;
Bu da anlamsızlık ve düzensizlik…
O halde ölçü bireyde değil, onu aşan ilahi boyutta aranmalı…
Her toplum kendi biliş seviyesince bu ilahi boyuttan bir sistem kurmalı…
Örneğin;
Yahudi toplumunda sadece adalet kaynaklı hukuk kuralları söz konusu iken, Hıristiyan toplumunda sevgiye, İslam toplumunda ise hem sevgi hem adalet ve merhamete yönelik bir hukuk sistemi söz konusu…
Toplumların yaşam tarzları ve biliş seviyeleri bu sitemlerin belirlenmesinde etkin…
Kur’an da bu konuyla ilgili Buruc suresinde “Ashab-ı Uhdut” kıssası var.
Kıssada, inançlarından dolayı ateş çukuruna atılanlar anlatılır.
Ayetlerin içeriğinde Allah’ın adalet, sevgi ve merhamet sıfatları yer alır.
“ Doğrusu, Rabbinin yakalaması pek şiddetlidir. İlk defa yaratan ve tekrar diriltecek olan da O’dur. O, Ğafûr’dur (çok bağışlayan), Vedûd’dur (çok seven). Arşın sahibidir; Mecid (pek yüce)dir.”(85/Buruc, 12-15)
Allah (cc), bu zulmü işleyenlerden hesap soracağını belirterek adalet sıfatını, bu zulümden vazgeçmeleri halinde af edeceğini belirterek de sevgi ve merhamet sıfatlarını açığa çıkaracağından bahseder.
Allah’ın(cc) insanı özne mi yoksa nesnel bir varlık gibi mi gördüğüne de bakmak gerekir.
Kur’an da “Sana soruyorlar, onlara deki” sözleri ile başlayan birçok ayet var.
Bu ayetlerde Allah (cc), insanı muhatap alıp onu öznel bir varlık görür.
Bu görüş, insanın akıl ve iradesine bir saygı…
Ayrıca, Allah (cc), kendi sıfatlarını insanın özgür akıl ve iradesi üzerinde tanımlar.
Bu tanımlarda insanın, kendisini anlamasını, tanımasını ve yorumlamasını ister.
Sonuçta, iyi bir toplum, isminin ne olduğu önemli olmamakla birlikte ancak adalet ve merhamet üzerine kurulu sistemlerde ortaya çıkar.