Akıl İyi ve Kötüyü Ayırarak Mı İşler?
Akıl, iyi ve kötüyü tercih etme eylemine yardımcı olur.
Onu kullanmayıp atıl bırakmak da, kötüyü tercih etmek…
Çünkü doğru tercih, mükemmeli yakalama arayışı…
Bilim, teknoloji, her şey bu arayışın sonucu…
Sadece bunlar değil, soyut değerler de bir mükemmellik arayışı…
O halde insanı mükemmellik arayışına iten sebep ne?
En mükemmel olan şey ne?
Mükemmelin mükemmeli olur mu?
Herkesin en mükemmeli hiçbir şeyin ulaşamayacağı bir varlığın olması gerekmez mi?
Velev ki görünmesin sadece hissedilsin ve zihinlerde mantıksal bir zeminde dursun…
Sadece bireysel anlamda değil, toplumsal anlamda da mükemmellik arayışı var…
İnsanların bir arada yaşaması, ahlaki değerler üretmenin bir arayışı…
Ama bunlar mükemmel olanı değil mükemmele yakın olanı temsil eder.
Her birey, kendinde saklı doğal ahlaki ilkeyi bu anlayışla açığa çıkartır.
Ondaki bu özün temeli ilahi kaynak…
Tıpkı gölü besleyen kaynak suyu gibi onu içten içe besler, sevgi ve merhamet duygularıyla…
Bütün bunları aklıyla düşünüp iyi ile kötüyü ayırır ve doğadaki ilahi yasaya eşlik eder.
Böylelikle o, gündelik yaşamda hem aktif özne görevi görür, hem de sürekli iyi tercihlerde bulunup aktif iyinin öznesi olur.
Kur’an da geçen;
“…Akıllarını kullanmayanlara ise pisliği musallat eder.”(10/Yunus Suresi; 100)
Ayetine göre aklı kullanmamak pisliğe sebep…
İnsan, kendi sebebini aklını kullanarak elde eder.
Bu sebep de insan kaybolmaz, ilahi varlığı unutmaz ve yolunu şaşırmaz.
Sebebi kendinde görmek, narsislik…
Kendini yok saymak ise tükenmişlik…
Bu sebep de insan aklı, kalem gibi…
Kalemin ucunda kendi benliği, gövdesinde ilahi kaynak…
Kalemin ucunu açtığı sürece, Allah (c.c) bu kalemle yazma sürecine katkıda bulunur.
Yeter ki insan bu kalemin ucunu açık bıraksın…
Kalem yazdıkça hayat anlam bulsun, sözler eylem olsun, sonsuzluğun ufkunda yol alsın…
Bitip tükenmeyen sözler sebebe dönsün, dua olsun, aşk olsun…
“Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem, denizler mürekkep, arkasından yedi deniz daha gelip mürekkep olsa Allah’ın kelimelerini yazmaya kalkarsanız, bütün bunlar tükenir, Allah’ın kelimeleri tükenmez…” (31/Lokman; 27)