Galen’e Göre Ahlakın Kaynağı Doğuştan Mıdır?
Tıpta Hipokrat’tan, felsefede Platon ve Aristoteles’ten etkilenen tıp doktoru ve filozof Bergamalı Galen (MS. 129-216):
Ahlakın kaynağı doğuştan mıdır?
Sorusu hakkında şunları söyler:
“Huy/ahlak, akılda bulunmaksızın doğuştan gerçekleşen bir durum…” (Galen, 1937: 25)
Çocuklarda fikir oluşmadan önce ahlaki özellikler görülür ve bedende acı, ruhta rahatsızlık olduğu zaman ağlar, sevgi ya da nefret duyar, uygun gördüklerini ister ya da ondan kaçar.
Terbiye edilmeden üç yaşına gelen çocuklardan bazısı yasaklanan şeyleri yaptığında utanır, bazısı ise utanmaz ve merhametli, acımasız, yardımsever, kıskanç ve cömert olur.
Kısaca, yetişkin insanda hiçbir eylem, durum ya da huy yoktur ki çocukluğunda bulunmuş olmasın. (Galen, 1937: 28-29)
Doğuştan gelen ahlakın herkeste farklı olmasının nedeni kişiden kişiye değişen huy…
Huy, canlı bedenin sıcaklık-soğukluk, yaşlık-kuruluk açısından içinde bulunduğu durum…
Bu da kan, sarı safra, kara safra ve balgam adı verilen dört karışımın vücuttaki dengesine bağlı…(Galen, 2018: 5).
Galen’in ahlak anlayışında üç türlü ruh öne çıkar ki, bunlardan akli ruh ve coşku duyan ruh, işbirliği yaparak iştah duyan ruha boyun eğdirirler. (Singer, 2014: 128-129)
Coşku duyan ruhun akli ruha itaat etmesi onun erdemi…
Akli ruhun erdemi ise yönetmekteki kabiliyeti…
Coşku duyan ruhun akli ruha itaati ve yerinde hareket etmesi eğitimi ölçüsünde olur.
Ancak nasıl ki tüm atlar ya da köpekler eğitimi kabul etmez, bazıları dik başlı ve uzun süren eğitime ve alıştırmaya ihtiyaç duyar, coşku duyan ruh için de durum böyle…
Dolayısıyla akli ruhun güzeli sevmesi ve doğru olana yönelmesi için coşku duyan ruhun itaat etmesi ve iştah duyan ruhun da zayıf olması gerekir. (Galen, 1937: 28)
Galen’de önce doğumdan itibaren tabiattan olan huylar, sonra alışkanlıklar gelir.
Alışkanlıklar sanki kazanılmış ikinci bir tabiat gibi…
Doğumdan kötü huylu olanlar kötü alışkanlıkları edinmeye daha yatkın…(Galen, 1937: 47).
Galen’e göre, doğuştan gelen huy/ahlak ile sonradan oluşan alışkanlıklar farklı…
Alışkanlıklar akıl ile tercih edilenler…
Eylemler ya huy/ahlak ya da alışkanlıklardan kaynaklanır…
Eğer tabiatından ise sebebi huy/ahlak, düşünerek ise sebebi alışkanlık…
Alışkanlık sebebi oluşan kötülükler ruhtan uzaklaştırılır; ancak hata doğuştan gelen huydan ise sadece zayıflatılabilir, tamamen uzaklaştırılamaz.
Tabiattan gelen eylemlerin sürekli tekrarlanması ahlak haline gelir ki, yaşlı insanın davranış eğitimi çocuğunkine göre zor…
Bu durum, yeni dikilmiş ağaç ile olgunlaşmış ağaca benzer ve gencin yönelmesi kolay iken yaşlınınki ise zor hatta imkânsız…
Bu yüzden insanlar yaşlandıklarında gençken nasılsa o şekilde, hatta daha da yerleşik bir ahlak ile görülür (Galen, 1937: 31).