MÜSLÜMANIN AMEL DEFTERİ
Kur’an-ı referans almayan müslümanın Terakki’de Amil olabilme sıfatını elde etmesi mümkün değildir… İslamı ikinci ağızlardan öğrendiğini sanıp, bu yanlış öğretileri hayatında tatbik etme çabası beyhude bir uğraşıdır…
Unutulmasın ki bir yanlışın nice doğruları silip süpürdüğü bilinmedik bir durum değildir…
Falan alim böyle demiş; filan hoca şöyle yorumlamış yerine; doğrudan insan oğluna gönderilen Semavi Kitapları, özellikle son kitap olan Kuran-ı Kerim’i okuyup anlamak, ihtiva ettiği İlahi emir ve buyrukları kavramak, içerdiği konseptler üzerinde bir yaşamı inşa etme gayretine girişmek daha akılcı, daha reel daha güzel bir durumu tezahür ettirmez mi?
Neden müslüman bir türlü muassırlaşamıyor? Bu deyimin, müslümanım diyen bir kesim tarafından yanlış anlaşılıp, tepkilerine neden olacağına adım gibi eminim. Mussırlaşmayı salt kılık kıyafet ve bir Avrupalı’nın yaşayış tarzı olduğunu bildiğini zan eden anlayış, bunun aslında öyle değilde, Bilim, Teknoloji, Tıp vs gibi benzeri alanlarda bir ilerleyiş, bir çığır açma, bir yükseliş olduğunun ya farkında değiller, yada bu farkındalık işlerine gelmiyor…
İslam, en güzel, en doğru bir yaşam biçimidir. Eğer İhtiva ettiği tüm bilgiler, tüm öğretiler, tüm kavramlar tam anlamıyla, eksiksiz, hatasız bir biçimde sosyal alanlarda tatbikini mümkün kılmayı becerebilseydik, daha sorunsuz, daha mutlu daha huzurlu bir hayat sürüyor olacaktık…
Boşuna ‘huzur İslamdadır’ denilmemiş…
Gerçek manada İslam’ı yaşayabiliyor muyuz acaba? Böyle bir soruya kendini muhatap kabul edip, bir empati gayreti içinde cevap verebilecek müslüman var mı?
İslamı, sadece ritüllerden, tapınmalardan ibaret zan etmek, islama yapılan en büyük yanlışlıktır… Oysa islam alemşumul bir dindir, hedefinde tüm toplumların huzuru refahı mutluluğu vardır…
Çokları, ekonomileri el verdikçe kurban kestikleri muhakkak. Peki bunların içinde kaçı sizce kesilen etleri dinin öngördüğü şekliye komşularına pay etmiştir (!)
Yatsı namazını kılıp, komşusunun aç mı tok mu olduğunu düşünmeden yatmak mı müslüman olmaktır sizce..? Oysa dinimiz paylaşmayı emredip, “komşusu aç yatan bizden değildir ” diyerek İlahi ikazlarını mükkerer ayetlerde dile getiriyor…
Sizce Hacca gitmeden önce helallik dileyen kişi, içinde bunu yapmanın huzurunu hissedebiliyor mu gerçekten ? Yoksul komşu; veya akrabalarının sorunlarını , sıkıntılarını gitmeden önce gidermeyi bir ibadet gereğidir anlayışı içinde mi ifa ediyor?
Kurban keserken dayanamayıp, kesim yerinde mangal yakarken, pişen etlerin kokusunu burnunda hiseden bir yoksulun, o pişen etlerden otomatikman bir Hakk’ı olduğu biliniyor mu peki ? Bilmemek mazeret değildir. Allah Kur’an’ı bize rehber olarak göndermişse içeriğini öğrenip, ona göre bir yaşam inşa etmemiz gerekir.
Yazıma, Eşrefoğluna mı Hasan Dede’ye mi ait olduğunu çözemediğim bir şiirin son dörtlüğüyle veda edeyim.
“Kuldur Hasan Dedem kuldur
Manayı söyleyen dildir
Elif Hakk’a doğru yoldur.
Cim ararsan dal bizdedir.”
Allah tüm müminlere Elif gibi dosdoğru bir yol üzerinde yürümeyi nasip etsin..!