YENİ ANAYASA VE REFERANDUM
Anayasalar, devletlerin genel yapısını düzenleyen, yasama, yürütme ve yargı denilen erklerin hareket alanlarını berlirleyen ve normlar hiyerarşisinde en üst sırada yer alan yazılı kurallardır. Ancak her devletin anayasası olacak diye bir kaide yoktur. Keza İngiltere’ye baktığımızda anayasasının olmdığını rahatlıkla görebilmekteyiz.
Türkiye siyasal hayatında şimdiye kadar yapılmış olan anayasalar (1921 Anayasası hariç), hep bir askeri darbe girişimi ile varolagelmiştir. Mevcut 1982 Anayası da aynı şekilde yapılmıştır. Şimdi ise önümüzde bir referandum sonucu kabul edilecek veya reddedilecek bir anayasa var. 21. yüzyılda artık yeni bir anayasaya olan ihtiyaç tüm çevrelerin dile getirmiş olduğu bir konudur. Çok uzun bir aradan sonra ilk defa bir sivil anayasa hazırlığı var. Anayasanın değiştirilmesine dair kanun teklifi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Şimdi tüm gözler referandumdan çıkacak olan sonuca kilitlenmiş durumda. “Evet” çıkması halinde hazırlanmış olan 18 maddelik anayasa kabul ediliş olacak ve bu maddeler çerçevesinde yeni yasalar çıkarılacak. Ancak “Hayır” çıkması halinde ise mevcut anayasa ile yola devam edilecek ve belki de daha sonrasında yeni bir anayasa hazırlık sürecine tanıklık etmiş olacağız.
Nisan ayı içerisinde yapılacak olan referandumda öncelikli mesele evet veya hayır diyecek kesimlerin çok iyi bir analiz sürecinden sonra kararlarını vermeleri olmalıdır. Çünkü bu referandum normal seçimler gibi yürütülecek bir propaganda şeklinde olmamalıdır. Sonuçta anayasa gibi ciddi bir konu oylanacak ve çıkacak sonuç çok önemli sonuçları da beraberinde getirecektir.
Oylamaya şimdiden evet veya hayır demek bana göre yanlış olacaktır. Çünkü başta da söylediğim gibi çok iyi bir analizden sonra karar vermek gerekmektedir. Hayır diyen kesimlerin bu oylamayı kesinlikle AK Parti ile özdeşleştirmemeleri ve kişiselleştirmemeleri gerekmektedir. Sonuçta eğer bu ülkenin çıkarına olabilecek bir sonucu varsa elbette önyargılar bir kenara bırakılarak sandık başına gidilmelidir. Elbette aynı durum evet diyecek kesimler için de geçerlidir. Aynı şekilde kişiselleştirme ve önyargıların bir kenara bırakılması gerekmektedir. Evet diyen tarafta AK Parti ve MHP yer almaktadır. Hayır diyen tarafta ise başta CHP ve HDP olmak üzere, şu anda mecliste grubu bulunmayan bazı partiler bulunmaktadır. Tabi evet diyecek olup da şuan mecliste bulunmayan partiler de olacaktır.
Şunu belirtmek gerekir ki, evet olsun ya da hayır olsun, önemli olan ülkenin çıkarına gerçekten hizmet edecek bir soncun çıkması en baştaki temennimiz olacaktır.
Referandum, demokratik hukuk devletlerinde temsili demokrasinin en önemli araçlarından biridir. Şimdi bu araç sayesinde ülke çok önemli bir kararın eşiğinde. Umarım demokrasi kazanır ve bu sınavı yara almadan atlatabiliriz.