Yönetim anlayışı, herhangi bir organizasyon içerisinde kendini gösteren en önemli olgudur. Çünkü bu anlayış ilgili organizasyonun ne kadar katılımcı, demokratik ve eleştirilere açık olduğunu gösterir.
Genel anlamda iki tür yönetim anlayışı vardır. Bunlardan birincisi merkezileşmiş daha doğru bir tarif ile her türlü karar alma yetkisinin tek elde toplandığı sistem, ikincisi “Desantralizasyon” dediğimiz sistem. Birinci sistemde, yani merkezileşmenin anlamı, “karar alma yetkisinin organizasyonun üst birimlerinde toplanmasıdır” (Öztürk, 2012: 106). Bu anlayışta herşeyi ben bilirim algısı daha baskındır. Zira ortak aklı devreye sokma daha sınırlıdır. Ortak aklın veya kısaca beyin fırtınası dediğimiz olgunun olmadığı bir organizasyonun hata yapma lüksü daha yüksektir.
Diğer sistemde ise (yani desantralizasyon) “karar alma yetkisi daha alt birimlere doğru kaydırılır” (Öztürk, 2012: 106). Burada görülen organizasyondan yararlanma olgusu daha geniş bir kitleyi içine almaktadır. Çünkü birinci sistemin aksine burada daha çok farklı ve bir o kadar da ortak aklın devreye girmesi durumu vardır.
Öztürk (2012: 106), desantralizasyon konusuna değinirken, şu faydalara dikkat çeker;
- İnsan kaynaklarından daha çok yararlanma
- Üst yönetimin baskısının hafiflemesi
- Kararların olaylarla yakın ilişkisi ve bilgisi olan insanlarca alınmasının sağlanması
- Çevre değişimlerine karşı hızlı tepki vermeyi mümkün kılması
Bahsettiğimiz her iki anlayış da, gerek sıradan bir işletmede gerekse de devletlerin yönetim biçimlerinde kendini gösterebilir. Ancak her iki yapı içerisinde doğal olarak farklılık gösterir.
İşletmelerde daha fazla yarar elde edilmesinin yolu desantralizasyondan geçmektedir. Çünkü alt birimlerde çalışan kişiler karar alma süreçlerine katıldığında, ortaya çıkabilecek sonuçlarda da kendilerini sorumlu görecek ve ona göre daha dikkatli davranacaklardır.
Her iki durumu özellikle yerelde ele alacak olursak; maalesef bölgemizdeki şirketlerde veya daha küçük işletmelerde desantralizasyonu görememekteyiz. Desantralizasyon yönetim anlayışının olmadığı her türlü işletme kurumsallaşmadan ve doğal olarak büyümeden uzak kalmaktadır. En büyük hata ise “herşeyi ben bilirim” anlayışının tüm organizasyonlarda kendini göstermesidir.