ANTEP FRANSIZ MÜCADELESİ
(Çete Reisi Maho Paşa)
Antep savunmasında ismi öne çıkan şahsiyetlerin başında kuşkusuz Kılıç Ali [Üsteğmen Asaf
Emrullah] gelmektedir.
Kılıç Ali 1919 yılı sonbaharında Heyet-i Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından güney cephesine gönderilen subaylardandır. Maraşta bir müddet önemli faaliyetlerde bulunduktan sonra;
1920’nin Mart ayı sonlarında Antep’e gelip, Fransız işgaline karşı Antep halkını Örğütleyerek, önemli olaylara imza atmıştır…
Fransız işgali tam gaz sürerken, Antep halkıda boş durmayıp, hem Fransızlara, hem kendi içlerinde, kendileri gibi sandıkları nankör Ermenilere karşı büyük bir mücadeleye giriştiler…
Antep halkı, büyüğünden, küçüğüne; kadınından, genç kızlarına kadar çete harbi yapıp, düşmanı adete geldiklerine bin pişman ettiler…
Yine bu zor ve yaman günlerinde Antep’te, odasında çalışmalarına aralıksız devam eden Piyale Ali Paşa’nın kapısını tıklatıp içeri giren emir eri ,baş, ve topuk selamı verdikten sonra, “Çete Reis’i Maho ağa geldi, sizinle görüşmek istiyor paşam” dedi.
Paşa ” Hemen alın içeri bekletmeyin “diye cevap verdi.
Maho bey, tüfeğini nöbetçiye teslim ettikten sonra, paşa’nın odasına girip, onu selamladı.
Paşa’nın gösterdiği sandalyeye oturup, karşılıklı bir kaç dakikalık hoş beşten sonra Paşa,
-Seni hangi rüzgar getirdi buraya de hele Maho bey, nedir benden istediğin?
Maho bey
-Sağlığından başka bir dileğim yok paşam, Antep kurtulsun bu bana yeter. diye cevapladı sonsuz bir saygı içinde. “Benimki ufak bir rica. Bana paşalık verin, çetelerimle birlikte düşmana karşı daha organize bir mücadele vereyim dedi…
Bu teklif karşısında önce tebessümle cevap veren Paşa, şakamsı bir ifadeyle” Niçin olmasın ağam, yalnız bir şartım var! ” dedi.
-Nedir paşam deyiverin hele..! diye sordu Maho bey, merak içinde…
Paşa,
-Şu Çınarlı Camisine Fransız askerleri girmiş, bize göz açtırmıyorlar;şayet onları imha edersen bu isteğini seve seve yerine getiririm.
Maho bey, “Emrin başım üstüne” deyip oradan ayrıldı.
Kuşluk vakti Çınarlı mahallesi ve civarı, Maho beyin maiyetindeki çetelerin Allah Allah sesleriyle çınlıyordu…
Çınarlı camisinde koşullanmış Fransız askerleri de boş durmayıp, attıkları el bombalarıyla onları durdurmaya çalışıyorlardı…
Çetenin içinde birden bire bir genç öne fırlayıp, herkesin şaşkın bakışları arasında, atılan el bombalarını kimini havada, kimini yerde yakalayıp düşmana atmaya başladı…
Bir müddet sonra büyük bir sessizlik oldu. Cami içinde düşman tarafından bir faaliyetin devam etmediğini gören çeteler, dikkatli bir şekilde yaklaşıp, caminin kapısını açtılar. Cami içindeki düşman askerlerin hiç biri hayatta değildi artık…
Maho bey az evvel büyük bir kahramanlık örneği veren gencin yanına gelerek ona adın sordu
-Adım Mustafa Zoro diye cevap verdi genç. Rışvanlı aşiretindenim.
Maho bey gencin sırtını bir baba sevgisiyle sıvazlayıp, kendi kendine,” adın gibi kendin de zorlu çıktın be yiğidim” diye mırıldandı…
Bir iki saat sonra zafer haberini alan Piyale Ali Paşa olay yerine gelerek Maho beyi ve çetesini tebrik ettikten sonra Maho bey’e dönerek,
“Sen paşasın , hem de Maho paşasın” diyerek ona paşalık rütbesini taktı…
Antepte Maho Paşa adını taşıyan bir cadde vardır…
Birgün yolunuz Gaziantep’e düşerse, Çınarlı Camisini mutlaka gidin görün..!Hala duvarlarında kurşun izleri o çetin günlerin birer şahitleri gibi göze çarpmaktadır.