” Sırat-i müstakim üzre gözetirim Rahimi
İblisin talim ettiÄŸi yola minnet eylemem” Seyit Nesimi.
UHUD
Allah’ın mazlumlara bir ÅŸefkat tokatıdır Uhût…Bir İlahi ikaz,bir notadır aslında.Bir kaç kiÅŸinin egosal duygularına kesilmiÅŸ kurban da diyebiliriz.Zalime karşı mazlumun ÅŸaha kalkışının sekteye uÄŸramasıdır bir bakıma…Bir derstir derin düşünenler için. BeÅŸeri hırslar’ın mantığa galebe çaldığı;kiÅŸisel çıkarların önde seyir ettiÄŸi bir hüsran yolculuÄŸu dur bana sorarsanız.Mazlumun zulme karşı zaferini ilan noktasında sükut-i dil ettiÄŸi bir arena desek yanlış söylemiÅŸ olmam.
Bir avuç hak erlerinin zafer çığlıklarını mağlubiyetin matemi suskunluğunda boğan,aklî muhasebenin ertelenmiş, telafîsiz hali de denilebilir.
Çıkar kuyularına atılamayacak kadar önem arzden bu olgunun,güme gitmesinin arkasında bıraktığı tahriblerin;günümüze dek inananların ilerde yaÅŸanabilme olasılığı yüksek Uhud’ların olmaması için bir iz düşümü statüsünde deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸine inanıyorum.
Zafer sarhoÅŸluÄŸu’nun adeta soÄŸuk su ÅŸokuyla izâlesidir Uhut.Zalimin paradigmasını yerle bir edecek bir mücadelenin; yenilgi duvarına toslanıp, mazlumun yüzüne vurulan bir İlahi kırbaç tır.
Sakın yanlış anlaşılmasın. Burada sahabe’leri asla eleÅŸtirecek bir durum söz konusu deÄŸil;sadece Uhud dağı çevresinde koÅŸullandırılıp kendilerine peygamber efendimiz tarafından; her ne olursa olsun savaÅŸ süresince yerlerini terk etmemeleri konusu deklare edilen müslüman kardeÅŸlerimizin ganimet paylaşımlarına iÅŸtirak etmeleri sonucu, zaferin bir anda maÄŸlubiyete dönüşümüne vurgu yapmak istedim;yoksa kimsenin onları tenkit edecek cürreti olamaz.
Bazen küçük bir felaketin; ilerde olabilecek büyük felaketlere kapı arala’maması için bir önlemler paketi niteliÄŸinde olduÄŸu varsayımlar dan uzak tutulmamalıdır.
“Her musibbet’te bin nasihat vardır” sözü varlığını arz-ı endam ettiriyor ister istemez mantık platformunda.
Hedef sadece hedef…Asl olan bu deÄŸil midir? Yol belli ise;menzile varmak için bir çok engelin aklın gücüyle bertaraf edilmesi gerekir.
DoÄŸruluÄŸuna inandığı yolun kararlı yolcusunun; menzile gidiÅŸ süresince gereksiz teferruat’lara takılmaması seçeceÄŸi en reel yöntemdir.
O halde mazluma düşen görev, kendini zulme karşı öznel hissiyatın prangalarında kurtararak,bir an önce mantığın refakatinde, selamet binasına ulaştırmasıdır.
Allah inananları Bedir’in  nurlu zaferiyle taltif etsin İnÅŸallah! Günümüzde ve gelecekte ümmet-i Muhammedi Uhût’ların gaflet karanlığına düçar eyle’mesin amin.
Ve en son deÄŸerli okurlar;ÅŸu yazdığım iki mısra’yla sizlere hayırlı günler dilemek istiyorum.
“Uhudu Bedir’le abad edelim
Zalimin tahtını berbat edelim.”